Cüneyt Özdemir

VE VEDA

Cüneyt Özdemir

Daha önce yazdığım gazetelerden başlayarak GÜNDEM Gazetesi'nde köşe yazdığım 6 yıl boyunca Ramazan ayında yazılarıma ara verirdim.

Yıllık iznimi Ramazan aylarında kullanıyordum gibi bir şey.

Bunun nedeni de ben yazılarımı genellikle akşam saatlerinde, baskıdan hemen önce yazıyorum.

O saatlerde insanın dikkati dağılıyor, ellerin klavyede ama kafa ister istemez iftarda.

Özetle; bugünkü yazıyla zaten geçici olarak veda edecektim.

Şimdi ise ikinci bir durum daha var.

GÜNDEM Gazetesi'nin el değiştirmesi söz konusu.

Haftalar öncesinden sosyal medyada yazılıyor, çiziliyor.

Son anda bir aksilik yaşanmazsa GÜNDEM'i başka bir yayın grubu devralıyor.

Doğal olarak gazeteyi başka bir ekip yönetecek.

Kanaatimce, altı yılı aşkın bir süredir yönettiğim GÜNDEM Gazetesi toplumun bütün kesimlerinin gazetesi olma yolundan ayrılmadı.

Her siyasi görüş bu gazetede yer buldu.

Çevre haberleri olmazsa olmazımızdı.

Haksızlığa uğramış kim varsa ve bize ulaştıysa sesini duyurabildi.

Kimseyi kızdırmayalım çabası içinde değil, çevrenin temiz kalması, korunması çabası içinde olduk.

Haber saklayanlardan olmadık, şu veya bu çevre kızarmış, bize ambargo uygularmış, bu haberleri görmeyelim demedik.

Gazetecilik etiğini ön planda tuttuk, maddi çıkarla gazetecilik arasında bir seçimin yapılması gerektiği durumlarda tereddütsüz gazetecilik şıkkını seçtik.

Gazetenin patronajıyla da bu altı yılı aşkın süredir hiçbir sıkıntımız olmadı.

Özetle; gazetecilik anlamında elimiz rahattı.

Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.

Yine gerek bugünkü gazete kadromuz, gerekse benim dönemimde çalışıp sonra ayrılmış çalışma arkadaşlarımız, hepsi pırıl pırıl, çalışkan, işlerinin eri, dürüst ve ahlaklı insanlardı.

Hepsini gözlerinden, alınlarından öpüyorum.

İddia ediyorum ki; yukarıda saydığım nedenlerle GÜNDEM Gazetesi Edirne yerel basınının yüz akı olmuştur.

Yine iddia ediyorum ki; yerel basının en önemli markası da olmuştur.

Veda yazılarını çok uzatmaya gelmez elbette.

Onun için toparlayayım;

Veda belki de hemen arkasından gelecek bir merhabanın anasıdır.

Kapanan bir kapı belki de başka bir kapıyı açıyordur.

Ben meslekte 36 yılımı doldurdum.

On küsur yıldır da 'şeklen' emekliyim.

Memurun filan olur ama gazetecinin emeklisi olmaz.

Buralardayım, başka bir mecrada mutlaka görüşürüz.

Yeter ki sağlık olsun.

Dostlukla kalın'¦

 

Yazarın Diğer Yazıları