Hazır mıyız?

Bugün 19:00'da başlayacak ve 17 Mayıs saat 05:00'da bitecek olan sokağa çıkma yasağından bahsediyorum.
Kararın açıklandığı günden beri ara ara kendimi yokluyorum.
Önümüzdeki bu günler için hazır mıyım?
Bakınca 'Evet,  hazırım.'
Şehir dışı sayılabilecek bir yerdeyim.
Görece temiz hava'¦
Ailemle birlikteyim.
Bahçeli bir evde yaşıyorum.
Bahçede kediler ve çiçekler var.
Değişik kuşlar da gelip gidiyor arada.
Özetle temiz hava, bol gıda, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam için apartmanda yaşayan birinden kat be kat avantajlı durumdayım.
Zaten günlük rutinimde de büyük değişiklikler olmayacak.
Ama buna rağmen neden bu kadar 'huzursuz' hissediyorum?
Neden güneşli ve ferah havalar geri dönmesine rağmen bu kadar 'ümitsiz' hissediyorum?
İlk şoku atlattığımız geçen sene bu zamanlardan beri aslında pek bir şeyin değişmediğini görmek sanırım böyle hissetmeme neden oluyor.
Bir yıldır 'kapanma'nın deneyimlemediğimiz hali kalmadı.
Ama sanırım 2-3 günden fazla 'tüm gün sokağa çıkma yasağı' şeklinde bir hali olmamıştı bugüne kadar.
Mesele '17 gün evde ne yapacağız? Ay ben sıkılırım'ın ötesinde bir şey aslında.
İnsanın aklında bir sürü soru var.
17 gün boyunca aşılama en etkili biçimde devam edecek mi?
İnsanlar neden aşı konusunda ret noktasına gelecek kadar tereddütlü?
Dışarıda çalışmaya devam edecek olanlar için gerekli tedbirler alınacak mı?
Bu süre zarfında istisna kapsamında olan sektörlerde çalışanlar aşılanacak mı?
Salgınla birlikte gelirini kaybetmiş insanlar ne yiyecek? Aileler nasıl geçinecek?
Biz sorunsuz atlattık diyelim bu kapanmayı peki ya komşumuz, yakınlarımız, tanıdıklarımız atlatabilecek mi?
Kimler ayakta kalabilecek?
17 günün sonunda birdenbire 'açılacak' mıyız?
Vaka sayıları istediğimiz oranda düşebilecek mi?
Sadece sayıların düşmesi bizi istediğimiz noktaya getirebilecek mi?
Ve daha birçok soru işte'¦
Bu arada tek olumlu gelişme Edirne'de vaka sayılarının azalmaya başlamış olması.
Bakanlığın en son açıkladığı tabloda Edirne'de düşüş görmek bir nebze mutlu etti.
Ancak komşu iller Kırklareli ve Tekirdağ da vaka sayıları hala yüksek.
Yazıyı yazarken Sağlık Bakanı 100 bin nüfusa karşılık gelen haftalık vaka sayısı en çok artan ve azalan illeri açıkladı.
Sayının en çok azaldığı iller arasında ne Edirne ne Kırklareli ne de Tekirdağ var.
Sayısı en çok azalan tek komşu Çanakkale.
Edirne'yi de en kısa sürede listede görebilmek dileğiyle.
Bir yılda aşağı yukarı neyin işe yaradığını öğrenmiş olduğumuzu düşünüyorum.
Açıldıktan sonra bir süre daha şehirlerarası geçişi sınırlı tutmak o süre zarfında da aşılamaya devam etmek etkin bir çözüm gibi gözüküyor.
Neyse daha oralara gelmeden önümüzde 17 günlük bir parkur var.
İne çıka, kimimiz güle oynaya (?) kimimiz dişlerini sıka sıka velhasıl artık duygu durumumuza, dış etkenlere, stres kaynaklarımıza göre bir şekilde geçmemiz gereken bir bölüm.
'Şurayı da geçeyim sonrası kolay. Zaten oyun da biter artık' derken yeni açılan bölüm...
Önceki hileler bu bölümde işe yarar mı yaramazsa ne yapmak gerek hep birlikte göreceğiz.
Öyle ya da böyle bu günler de geçecek sevgili okur.
Hazır mıyız?