Cüneyt Özdemir

Saraçlar'daki Lüks Otomobil

Cüneyt Özdemir

Avrupa'daki satış fiyatı 200 bin Avrodan başlıyor ve yukarılara doğru çıkıyor. Yani bizdeki 200 bin Türk Lirası gibi (birim bazında baktığımızda) Gelin şimdi kaç asgari ücret yaptığını hesaplayalım. İtalya'da bin 200 Avro, Almanya'da bin 500 Avro civarında asgari ücret alınıyor. Yunanistan 700 Avro civarında bildiğim kadarıyla. Bu verilere göre bir Yunan vatandaşı bu Saraçlar Caddesi'nde gördüğümüz lüks aracı asgari ücretli bir çalışan ise yaklaşık olarak 285 aylık maaşını bir araya getirerek alabiliyor (23 yıl yapıyor) Bir İtalyan vatandaşı asgari ücretli çalışan ise yaklaşık olarak 166 aylık maaşını bir araya getirerek alabiliyor. (13 yıl yapıyor) Bir Alman vatandaşı asgari ücretli çalışan ise yaklaşık 133 aylık maaşını bir araya getirerek alabiliyor. (11 yıl yapıyor.) Türkiye'mizde bu lüks aracın fiyatı en az 3 milyon Türk Lirası civarında olması lazım. Türk vatandaşı asgari ücretli çalışan yaklaşık olarak 1061 yıllık maaşını bir araya getirerek alabiliyor, bu da 88 yıl yapıyor. Şu demek oluyor ki; Türk asgari ücretli çalışan ömür boyu bile çalışsa bu demir yığınını maalesef alamıyor. İşte Avrupalı çalışanlar ile bizim Türk çalışanlarının arasındaki fark bu. Çamaşır makinesi bozulan bir Avrupalı işçi bir hafta çalışarak aldığını, Türkiye şartlarında çalışarak bir ayda alabiliyor. Bir kilo et yemek için bir iki saat çalışırken Türkiye şartlarında bir gün çalışması gerekiyor. Fiyatları birim bazında karşılaştırıyorum lütfen siz de öyle yapın çünkü Avrupa'da çalışan Avro kazanıp, Avro harcıyor. Türkiye'de çalışan Lira kazanıp, Lira harcıyor. Durum böyle olunca Saraçlar'daki lüks aracı gören vatandaşlarımız hemen cep telefonuna sarılıp fotoğraf çekiyor. Fotoğraf çekilmesine bir şey demiyorum ama haber olmasına gerçekten de çok üzüldüm. Bu bir utançtır bizler için. Ömür boyu çalışıp da bir demir parçasını alamamak gerçekten de çok üzücü. Benim için herhangi bir önemi yok hangi araca bindiğimin. Ayağımı yerden kessin yeter. Yakın yerlere zaten ya bisikletimle ya da elektrikli scooterim ile gidiyorum. Beni sosyal medyadan takip edenler bilir. Bir kere dahi arabamla fotoğraf çekip de paylaşmadım. Bisikletle, scooter'le görmüş olabilirsiniz çünkü özellikle örnek olma amaçlı bilerek paylaşıyorum. Yoksa bende de otomobil var ama bana göre değil hava atmak. Arabayla hava mı atılır arkadaş? Bir otomobil almış olmak kültürlü, eğitimli ya da görgülü oluyorsun anlamına mı geliyor?  Bizim Edirne'de derler ya 'Abe avan kime?' Aynen öyle, katılıyorum. Neyse konuyu fazla dağıtmadan vermek istediğim mesaja geleyim. Edirne'de yaklaşık 5 yıl önce bir otomobil alan arkadaşım 90 bin lira civarında bir para ödediğini söylemişti. Araç yaklaşık 10 yaşındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Aracın şimdiki değeri 150 bin Lira civarında.  Düşünün 5 yıl daha yaşlı ve 60 bin Liraya yakın bir fark var. Tamam da normal şartlarda eskiyen bir malın fiyatı düşmez mi? Hayır düşmez; eğer Türkiye'de yaşıyorsan artar. Ne garip bir durum değil mi? Sonra haliyle vatandaş gidip fotoğraf çekiliyor ama onlarda suç bulmuyorum ya da onlara bir şey demiyorum. 15 yaşında bir aracı almak için asgari ücretle 5 yıl ya da 10 yıl çalışması gerekiyor. O fotoğrafı çekenler de haklı kendilerine göre ama bu sistem iyi bir sistem değil.  Paralı kölelik sistemidir ve derhal düzeltilmesi gerekir. İnsanlarımızın insan gibi muamele görmesi ve ihtiyaçlarını karşılamak için günlerce haftalarca hatta aylarca çalışmak zorunda kalmaması gerekir. Ulaşım ve serbest dolaşım temel bir haktır. Otomobil fiyatları böyle yüksek olunca insanlar toplu taşıma kullanmak zorunda kalıyor. Toplu ulaşım kullanmak bana göre bir yaşam tarzıdır, o konuda sorun yok. Ben de kullanıyorum ama bazıları gibi sadece fotoğraf çekilmek için değil (Sözüm siyasilere) Eğer bu toplu ulaşım sistemi de düzgün işlemiyor ya da tekele bırakılıyorsa orada da sorun başlıyor. Şöyle güzel tek tip kıyafetli, ceketli ve kravatlı (kadın şoförler için fularlı) kaptanları görsek, bize güler yüz gösterse fena mı olur? Otomobili zaten ömür boyu çalışsak da alamıyoruz ama en azından minibüs ya da otobüsün keyfini çıkaralım bari. Haksız mıyım?

Yazarın Diğer Yazıları