Cüneyt Özdemir

EKMEK ZAMMI

Cüneyt Özdemir

Edirne Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği'ne üye fırıncılara zamlı fiyat tarifesi verildi.

Oraya kayıtlı olanlar zamlı tarifeden ekmek satıyor.

Yani onlara göre ekmek iki lira.

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası'na üye olan fırıncılara zamlı tarife daha verilmedi.

Oraya kayıtlı olanlar için ekmek hala bir buçuk lira.

Gerçi oraya üye olup ekmeği iki liradan satanların olduğunu da duyduk.

Cumartesi günü Karaağaç'ta mahalle bakkalına ekmek almaya gittim.

Yanıma da bolca bozuk para aldım.

İki ekmek aldım, parasını öderken borcumu sordum, bakkal 'üç lira' dedi.

'Zam gelmedi mi?' diye sordum.

Bakkalın cevabı; 'Yok abi, hatta rekabet var, bir lira yirmi beş kuruşa ekmek satan yer bile var' dedi.

Şaşırdım.

Pazar günü sokağa çıkma yasağı var ama hem muafiyetimize güvenerek ve biraz da yürüme mesafesindeki bakkal ve fırına vatandaşların gitmesine izin verilmiş olmasına güvenerek bu kez ekmeği fırından almaya karar verdim.

Fırın biraz uzak ama yürüme mesafesi.

İki ekmek istedim ve borcumu sordum; 'iki buçuk lira' dedi tezgâhtar kız.

Dikkatli bakınca cama da yazmışlar ekmeğin fiyatını.

Şimdi bunları görünce 'Ekmek zammı için kopan o gürültü neydi?' diye sormadan edemiyorsun.

Ailenizde ekmeği az tüketiyorsanız elli kuruş zamlı veya daha ucuz olmasının bir anlamı yok.

Ancak kalabalık ve sıkı ekmek tüketici bir aileyseniz aradaki fark bir anlam ifade eder.

Düşünün günde 5-6 ekmek tüketen aileler var.

Ayda yüz liraya yakın bir fark yapar.

Fırında karşılaştığım fiyatla iki liraya ekmek satan yerler arasında önemli bir fark var.

'Bir buçuk lira kurtarmıyor' diyenlerin bu konuda bir açıklaması var mı?

Ya da 'Bir lira yirmi beş kuruş bizi kurtarıyor' diyenlerin ne gibi bir açıklaması var?

İki ayrı fiyatı savunanlar acaba ayrı dünyalarda mı yaşıyor?

Peki ya Ramazan pidesi?

Onu 4 liraya satmak da neyin nesi?

Bu pideye ayrı bir şeyler mi katılıyor da fiyatı bu kadar?

Aynı hamur, aynı ısı, aynı işçilik ama adı Ramazan pidesi diye böyle bir fiyatla mı satılıyor?

Bunları bize, vatandaşa ve basına kim izah edecek?

Edirne Fırıncılar Derneği Başkanı mı?

Edirne Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği Başkanı mı?

Yoksa Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı mı?

Bunun izahını Berberler ve Kuaförler Odasından bekleyemeyiz.

Yanılıyor muyum?

***

Korona konusunda Edirne'yi kimse tutamıyor.

Virüslü sayısı almış başını gidiyor.

Şimdi önlemler sıkı tutuluyor.

Ancak bunu daha önce yapsaydık çok daha iyiydi.

2020 yılında bir ara lokantalar kapatılmıştı.

Açılmasına karar verildi ancak bir sürü önlem alınacağı duyuruldu.

Mesela tuzluk bulunmayacaktı.

Onun yerine paketlenmiş tuz verilecekti.

Yine dört kişilik masaya iki kişi oturacaktı.

Hatta bu iki kişi karşılıklı değil çapraz oturacaktı.

Sonra ne oldu?

Bırakın dört kişilik masaya iki kişi oturtulmasını, sandalye çekip beşinci kişi bile oturdu o masalara.

Herkesin aynı tuzluğa el sürmesi önlenmek isteniyordu.

Tuzluklar da geri geldi, her şey eskiye döndü.

Şimdi yine aynı şey yapılıyor.

Şimdi tek fark, önümüzdeki günlerde Ramazan var ve lokantalar kapalı olacak.

Ramazan'dan sonra tablo aynı olacak, göreceksiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları