Ulaşıma acil çözüm çağrısı
Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu, kent içi ulaşımı masaya yatırarak, 'Edirne Toplu Ulaşım Sistemi kent ulaşımını özelleşmeci bir mantıkla çözmeye niyet eden bakışın iflasıdır. Yerel yönetimin sosyal ve kamusal görevlerinden birisi olan kent içi toplu ulaşımda bu görevini anımsamaması konusundaki ısrarı bu güzel kentin insanlarını mağdur etmektedir' değerlendirmesinde bulundu. Yapılan açıklamada Korona döneminde sağlıklı taşıma yapılamadığı belirtilerek, acilen tedbirler alınması gerektiği vurgulandı.
Edirne Kent Konseyi (EKK) Yürütme Kurulu, kent içi ulaşımda yaşanan sıkıntılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, önemli tespitlerde bulundu. Yapılan değerlendirmede, yerel yönetime eleştirilerde bulunuluyor ve kent ulaşımına sahip çıkması talep ediliyor.
Konuya ilişkin yapılan değerlendirmeleri bir
basın açıklaması yaparak duyuran EKK Yürütme Kurulu, 'Son aylarda kent içi
toplu ulaşım konusunda olumsuz haberler çıkmaktadır. Bu haberlerde ETUS
yetkililerinin ekonomik zorlukları ve icralık durumları öne çıkarılarak adeta
ETUS'un mağduriyeti algısı yaratılmaktadır. Bu durum bir kez daha
göstermektedir ki yerel yönetimin kamusal görevi olan kent içi toplu ulaşımda
etkin olması zorunludur. Kentimizin toplu ulaşım sistemi olan ETUS (Edirne
Toplu Ulaşım Sistemi); kent ulaşımını özelleşmeci bir mantıkla çözmeye niyet
eden bakışın iflasıdır. Yerel yönetimlerin sosyal ve kamusal görevlerinden
birisi olan kent içi toplu ulaşımda bu görevini anımsamaması konusundaki ısrarı
bu güzel kentin insanlarını mağdur etmektedir' ifadelerine yer verdi.
'HUKUKA AYKIRI KARARLAR
MAHKEMEYE TAŞINDI'
Yürütme Kurulunun açıklamasında kent içi ulaşımın
geçmişine de değinilerek, 'Yıllarca değişik kooperatifler eliyle yürütülen kent
içi ulaşım olumsuz sonuçlara ve paylaşım kavgalarına neden oluyordu. Bu nedenle
belediyenin önderliğinde bir sistem oluşturulması gündeme geldi. Ancak zamanın
yöneticileri soruna, toplu taşıma değil belediyeye veya birilerine para
kazandırma olarak yaklaşınca ilk düğmeyi yanlış iliklemiş oldular. Değişik amaç
ve çıkarlara dair tartışmaların yaşanması sonrasında 2011 Eylül ayında ETUS
mevzuatı Edirne Belediye Meclisinde kabul edildi. Kentlinin taraf olamadığı,
yerel yönetimin kent içi ulaşımdan çekildiği ve bütüncül bir ulaşım planını
kapsamayan bu kararı Kent Konseyi ve birkaç kentli İdare Mahkemesine taşıdı.
Mahkeme; toplu taşıma hizmetinin tekel oluşturacak şekilde kamu yararı
gözetilmeden düzenlendiğini, belediyeyi zarara götürecek maddeler olduğunu ve
bu nedenle ETUS katılım sözleşmesinin kabul edilmesine ilişkin kararı hukuka,
mevzuata, kamu yararına aykırı buldu. Kararı üst mahkemeye taşıyan ETUS ve
belediyenin itirazları da kabul edilmedi. Aslında bu karar belediyeye kent içi
ulaşımda kamusal görevini yapmasına olanak sağlıyordu' denildi.
'RANT DEĞİL, İNSAN
ODAKLI OLMALI'
Geçmişte yapılan toplantılara da değinilen
açıklamada, 'Bu süreçte Kent Konseyi'nin, tarafların hazır bulunduğu
toplantılarda çıkan sonuç da belediyenin kamusal görevini yapmasını işaret
ediyordu: '˜Ulaşım; belediyenin en temel görevidir. Ulaştırma planları rant
değil insan odaklı olmalıdır. Belediye ulaşımdan tamamen çekilemez ya da kendi
işini başkasına devredemez. Belediye yaya ve bisiklet ulaşımını temel alan
ulaşım politikaları oluşturmalıdır. Ulaşım, kentsel sorunun parçası olarak tüm
yönetim düzeyleri ve ilgili tüm aktörlerin katılımı ile ele alınmalıdır.
Bütünlük içinde yönetilmesi gerekmektedir. Topluma hesap verebilirlik ve
kararlarında şeffaflık olmazsa olmazlardandır.' Ama maalesef dikkate alınmadı. Bu
gün kentimizin toplu ulaşım sistemine baktığımızda; kentliler, kent ulaşımını
sağlayan kooperatif üyeleri, bisikletliler, yayalar, engelliler ve ulaşımda
çalışan sürücüler dâhil herkes mağdurdur' ifadeleri kullanıldı.
'SAATLERCE DURAKLARDA
BEKLENİYOR'
Gelinen süreçte Korona virüsün de etkisiyle
değişen hareket saatleri nedeniyle vatandaşların mağdur olduğu ve saatlerce
duraklarda beklediği belirtilirken, şu tespitlere yer verildi; 'Bu mağduriyette
salgının etkisi elbette vardır. Ancak gelişen duruma göre çözümler üretmek de
idarelerin görevidir. ETUS araçları pahalı olmasına rağmen kentliye hizmet
verememiş ve basından öğrendiğimiz kadarıyla da ekonomik olarak zor durumda
olduklarını beyan etmektedirler. ETUS'un ticari kaygısının olumsuz sonucunu
kentli çekemez, çekmemelidir. Salgın nedeniyle ETUS'un hareket saatleri uzun
aralıklara yayılmıştır. Bu kararları takip edemeyen kentliler saatlerce
duraklarda beklemek zorunda kalmaktadır. Minibüs hareket saatlerinin duraklarda
belirtilmesi ve kurallara uyulması gerekmektedir.'
'SAĞLIKLI ULAŞIMDA
YETERSİZ'
Salgın döneminde ETUS sağlıklı ulaşımı
sağlamakta yetersiz kalığı değerlendirilirken, 'Üst makamlarca belirtilen araç
içi yolcu sayısı da genelde aşılmıştır. Maske kullanmak vatandaşlık görevi
olmakla birlikte maskesiz yolcunun araçlara alınmaması yerine kendisine bir
maske verilmesi şeklinde çözüm üretilememiştir. Ulaşım sorunundan en çok mağdur
olanlar ise 65 yaş üstü kesimdir. Eylül ayında bu kesimin sokağa çıkma
saatlerinde toplu ulaşımdan yararlanması İl Hıfzıssıhha Kurulunda kabul
edilmişti. Sonrasında, 1 Aralık günü başlayan genelgesi kararı ile bu hakkı da
ellerinden alındı. Haftanın beş günü üçer saatlik sokağa çıkma süresi içinde
yapması gereken zorunlu işler için toplu ulaşımı kullanmak isteyen 65 yaş üstü
kentlilerimizin toplu ulaşım araçlarını ücretsiz kullanamaması yurttaşlık
haklarına kısıtlamadır. Yapılması gereken geçmişten dersler çıkarıp acilen
ilgili tüm taraflarla, kamusal amacı kılavuz alan '˜kent ulaşım politikası'
üretmektir. Aksi durumda her kesimin mağduriyeti artarak sürecektir. Bilim
doğruyu söyler, bu nedenle Kent Konseyi'nin ulaşımla ilgili tüm tarafları bir
araya getirerek yaptığı toplantılardan çıkan sonuçların hayata geçirilmesi
gerekmektedir. Bu süreçte yerel yönetim acilen kamusal görevini anımsamalı ve
toplu ulaşımı sağlama görevine dönmelidir' açıklamasında bulunuldu.