6 dilde göç tabelası
Edirne İl Göç İdaresi Müdürlüğü, Türkiye'nin Yunanistan sınırından Avrupa'ya geçmek isteyen düzensiz göçmenler için tabela çalışmasını hayata geçirdi. Yunanistan sınırının bir bölümünü oluşturan Meriç nehri kıyısına Türkçe, İngilizce, Arapça, Farsça, Urduca ve Belgalce en yakın yerleşim alanını gösteren işaretler ve 157 Yabancılar İletişim Hattı'nın bulunduğu tabelalar yerleştirildiğini açıklayan İl Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu 'Uygulamamızın altında yatan sebep ise tamamen insani ve vicdani hassasiyetimizden kaynaklanmaktadır' dedi.
Edirne'de 2020'nin en önemli olayı şüphesiz ki düzensiz göçmen akınıydı. Pazarkule Sınır Kapısı'nda Avrupa'ya geçmek isteyen düzensiz göçmenler, yaklaşık 1 ay boyunca Yunanistan sınırında beklemiş, dünyayı ve Türkiye'yi etkisi altına alan korona virüsü salgınının ardından 9 ayrı ile otobüslerle gönderilmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, salgın riskinin geçmesinin ardından göçmenlere yeniden geçiş izni verileceğini söylemesine rağmen korona virüsü salgınının devam etmesiyle kentte düzensiz göçmen yoğunluğu yaşanmazken; İl Göç İdaresi Müdürlüğü, düzensiz göçmenler için yeni bir uygulamayı hayata geçirdi.
İl Göç
İdaresi Müdürlüğü, ortaya çıkabilecek yeni bir düzensiz göçmen akını için
Türkiye ile Yunanistan sınırının bir bölümünü oluşturan Meriç nehrinin kıyısına
6 dilde en yakın yerleşim alanını gösteren işaretler ve 157 Yabancılar İletişim
Hattı'nın bulunduğu tabelalar yerleştirdi. İl Göç İdaresi Müdürü Musa
Aşılıoğlu, Türkçe, İngilizce, Arapça, Farsça, Urduca ve Bengalce işaretlerin
bulunduğu tabela uygulamasının amacını basın mensuplarına anlattı.
'DÜNYAYA ÖRNEK POLİTİKAMIZ VAR'
Aşılıoğlu,
Türkiye'de uygulanan ulusal göç politikasının, tüm dünyaya örnek olacak şekilde
insan hakları temelinde bir politika olduğunu belirtirken; 'Düzensiz göç ile
etkin bir şekilde mücadele etmek de bu politikamızın bir vazgeçilmezidir. Edirne
ilimizde düzensiz göç ile mücadelemiz, geçmiş yıllardakilerin üstüne daha etkin
bir şekilde yürütülmektedir. Düzensiz göç ile mücadelemiz devam ederken bu
reaksiyonlarımızın içerisinde insani ve vicdani sorumluluklarımızı da ihmal
etmemekteyiz' ifadelerini kullandı.
'TABELALARDA 6 DİLDE İŞARETLER VAR'
Gelişmiş
toplumların insan hakları hassasiyeti ile övünmesine rağmen göçmenlerin akıl
almaz zulümlerle karşı karşıya kaldığını söyleyen Aşılıoğlu; 'Bizim buradaki
hassasiyetimiz ise Meriç nehri kenarlarına yerleştirdiğimiz tabelalar sayesinde
gerek soğuk havadan, gerekse diğer insani durumlardan kaynaklı olarak zor
durumda kalan göçmenlerin, bir şekilde acil yardım alabilmeleri ve bu sayede
vicdanları yaralayan görüntülerle karşılaşmamızı engellemektir. Tabelalarda 6
dilde en yakın yerleşim alanını gösteren işaretler ve 157 Yabancılar İletişim
Hattımızın numarası bulunmaktadır. Uygulamamızın altında yatan sebep ise
tamamen insani ve vicdani hassasiyetimizden kaynaklanmaktadır' dedi.
'21'İNCİ YÜZYILIN YÜZ AKIYIZ'
Aşılıoğlu,
Muğla'nın Bodrum ilçesinde sahildeki acı görüntüsüyle göçmenlerin yaşadığı
dramın sembolü haline gelen Aylan bebeği de hatırlatırken; 'Hepimizin
hatırlayacağı üzere Aylan bebek ve onun gibilerin vicdanları yaralayan o
görüntüleri hangi birimizin burunlarını sızlatmıyor. Türkiye göçü reddeden bir
ülke olmamıştır. Göç zordur ve göçü yönetmek ise en zorudur. Göç meselesinde
deve kuşu misali kafasını kuma gömen ve göçü yönetmenin sadece kuvvet kullanmak
olduğunu düşünen ülkelerin buradaki hassasiyetimizi anlamalarını gerçekten
düşünmüyoruz. Türk milleti; feraseti, inancı, maneviyatı, kültürü ve ayrıca
Avrupa'nın aksine sahip olduğu güçlü liderliğinden kaynaklanan motivasyonuyla,
göç yönetiminde 21'inci yüzyılın insanlık adına yüz akı olmayı başarmıştır.
Ulusal olarak gerçekleştirilen bu başarının Edirne iline yansıması ise Sayın
Valimizin ve tüm birimlerimizin göç meselesine bakış açılarındaki insan hakları
temelli hassasiyet neticesinde daha da geliştirilerek yürütülmektedir'
sözlerine yer verdi.
NE OLMUŞTU?
Suriye'nin
İdlib kentinde Türk askerlerine rejim güçlerinin saldırısında 33 askerin şehit
olmasının ardından Türkiye'nin Avrupa'ya geçmek isteyen düzensiz göçmenlere
sınır kapılarını açtığı duyurmasıyla başlayan Edirne'nin Pazarkule Sınır
Kapısı'na düzensiz göçmen akınının üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti.
Yunanistan'ın Kastanies Sınır Kapısı'nı aşarak Avrupa'ya geçmek amacıyla
Edirne'ye gelen başta Afganistan, Pakistan, İran, Suriye, Fas uyruklu düzensiz
göçmenlerin yaşadığı insanlık dramı tüm dünyanın dikkatini çekmişti. Düzensiz
göçmenler, Yunan birliklerinin plasik mermi, ses ve gaz bombası kullanımına
maruz kalırken; kullanılan gerçek mermi ve şiddetli geri püskürtme sonucunda 3
düzensiz göçmenin hayatını kaybetmiş, 250'nin üzerinde de düzensiz göçmenin
yaralandığı açıklanmıştı. Yaklaşık 1 aylık Avrupa'ya geçiş hayalinin ardından
düzensiz göçmenler, 27 Mart'ta korona virüsü tedbirleri kapsamında Türkiye'nin
9 ayrı iline gönderilmişti. Otobüslerle tampon bölgeden çıkarılan düzensiz
göçmenlerin ardından bölgede kepçe ve kamyonlar temizlik yapılmıştı. İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, 5 bin 800 düzensiz göçmenin bölgeden alındığını
açıklarken; 28 Şubat'tan itibaren 150 bin 600 civarı düzensiz göçmenin de
Yunanistan'a kara ve denizden geçiş yaptığını söylemişti. Yunanistan'ın
Kastanies Sınır Kapısı ise kapalı tutulmaya devam ediyor.