
Sel, kum ve basın düşmanlığı
Cüneyt Özdemir
Hatta 'gelmek' belki yanlış olacak adeta paraşütle inmiş.
Hadi ona
da eyvallah.
İyi ama
adam astığı astık, kestiği kestik, yediği yedik, içtiği içtik.
O
paraşütle geldiği yerde kendisine verilmiş (ki böyle adamlara bol bol gezme,
orada burada eş dostla çay kahve içme, yemek yeme, kim müdürün, başkanın
hakkında olumsuz konuşuyorsa bunları onu oraya getirene ulaştırma görevi
verilmiştir) işi yapmaz.
İşinde,
gücünde olan insanların ayağını kaydırmaya, ekmeğinden etmeye çalışır.
İnsanlara
zarar vermeye çalışır.
Adamlara o
atasözünü hatırlatıyorsun 'sel gider, kum kalır' diyorsun, mal mal bakıyorlar.
Eskiden
ani bastıran yağmur yağışları yaşanmıyordu pek.
Ama son
birkaç yıl ani ve yoğun yağmur yağışı, buna bağlı olarak sel gördük.
Yani bu
doğal afetler gözümüzün önünde yaşandı, hepimiz gördük.
Ama yok,
yukarıda özelliklerini saydığım o kişiler, o atasözünün uygulamalı olarak
doğruluğunu idrak edemiyor.
Sel suları
gittikten sonra o kalan kumları göremiyor.
Gelecekte
kendisinin akıbetini göremiyor aslında.
***
Edirne
merkez ilçeye bağlı Geçkinli köyüne linyit ocağı açılmak isteniyor.
Daha
önceden de orada bir kömür ocağı vardı.
Çıkardıkları
kömürü yıkadıkları için yakınlardaki su kaynaklarını kirletiyorlardı.
Köylüler
isyan etti, yerel basın ve çevreciler takipçisi oldu, o sorun ortadan kalktı.
Şimdi aynı
yerde yeni bir girişim var.
Bu olayı
kamuoyu GÜNDEM Muhabiri Uğur Akagündüz'ün haberiyle duydu.
Sonra
zaten TÜKODER Edirne Şube Başkanı Tarık Kenan Parlar, bir avuç çevreci ve
oradaki birkaç duyarlı kişi imza topladılar, itiraz dilekçesi yazdılar, Çevre
ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne itiraz ettiler.
Yerel basın
bu itiraz ve imza kampanyalarını da haber yaptı.
Bugüne
kadar çevre sorunlarını pek ele almayan Edirne İl Genel Meclisi'nden de ses
geldi.
Çevre
Komisyonunda CHP'lilerin yanı sıra AK Partililer ve İYİ Partililer de var.
Onlar da
köylülerin tepkilerini haklı buluyor ve konunun üzerinde hassasiyetle duruyor.
Hatta
önceki gün komisyon köyde Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği ve Edirne Kent
Konseyi'nin de izlediği bir toplantı yapıyor.
Edirne İl
Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş de orada doğal olarak.
Peki bu
toplantıda doğal olmayan ne var?
Sizi fazla
yormayayım; Mehmet Geçmiş birçok basın kuruluşunu bu toplantıya çağırırken
GÜNDEM Gazetesi'ni çağırmıyor?
Peki
neden?
Çünkü
GÜNDEM Gazetesi, eleştiri yaparken adam ayırmıyor, adam kayırmıyor.
Edirne İl
Özel İdaresi'nde Sayıştay denetçilerinin de saptadığı hata ve eksiklikler
konusunda Geçmiş'i eleştirmiştik.
Neden
eleştirmeyelim ki?
Edirne İl
Özel İdaresi, Edirne İl Genel Meclisi'nin denetiminde.
Dolayısıyla
özel idarenin bir eksiği, hatası varsa en başta İl Genel Meclis Başkanı Geçmiş
eleştirilecek.
Mehmet
Geçmiş bize bundan dolayı kızmış ve böyle bir toplantıya çağırmamış.
Kızarsa
kızsın, biz doğru bildiğimizi okur, yazarız.
Eğer
eleştirilere katlanamayacaksan neden il genel meclis başkanı oldun peki?
'Ben hem
başkan olurum hem de beni kimse eleştiremez, eleştirirse gönül koyarım' dersen
bak o hiç olmaz.
Gerçekten
hiç olmaz.
Şimdi sana
bir soru; mesela; Saros'da kurulacak doğalgaz nakil limanına (teknik anlamda
FSRU diyorlar) karşı çıktığın oldu mu hiç?
İl Genel
Meclisinde bu konu gündeme gelince AK Parti ve İYİ Partililer bile karşı çıkan
köylülere hak verince Geçkinli'de topa girmek zorunda kaldın da bugüne kadar
çevrecilerin başka hangi eylemine destek oldun?
Ve sana
son bir soru; Mehmet Geçmiş, GÜNDEM'e bu düşmanlığın nereden geliyor?
Sadece
merak ettim.
Ve de sırf
seni eleştirdi diye basına olan düşmanlığını genel başkanın Kemal Kılıçdaroğlu
biliyor mu?
Sanırım
Kılıçdaroğlu'nun Edirne'de olan biten çok şeyden haberi yok.
Ne dersin?