Cüneyt Özdemir

Herkes işine baksın

Cüneyt Özdemir

Sınırlar pandemi nedeniyle kapalıydı, Edirne esnafı kan ağladı.

Şimdi Bulgaristan'la aramızdaki sınırlar açık, eskisi kadar olmasa da iyi '“ kötü turist geliyor.

Hani derler ya 'akmasa da damlıyor.'

Ama yine sınırda giriş çıkış süreleri istenilen düzeyde değil, turistler Türkiye'ye girerken de çıkarken de sorun yaşıyor.

Zaten pandemi nedeniyle bazı turistler gelmek istemiyor.

Bir de gelmek isteyeni de gümrükte süründürürsek kim kaybeder?

Tabi ki biz, Türkiye ve Edirne ekonomisi.

Sınırdan ve gümrükten laf açılmışken sosyal medyada paylaşılan bir sorunu da aktarayım.

Geçmişte kendilerini görevli devlet memuru veya polis olarak tanıtanlar Bulgar veya Yunan turistlerden şu veya bu şekilde (trafik cezası, bayrak satışı, bağış vb) para alıp onları dolandırıyordu.

Bu kez de maske dolandırıcıları çıkmış.

Mesela şöyle bir hikâye okumuştum sosyal medyada.

İki Bulgar turist, aynı otomobille Türkiye'ye gelmek üzere yola çıkmışlar.

Kapıkule'de pasaport ve gümrük işlemlerini halledip Türkiye'ye giriş yapıyorlar.

O da ne?

Kendilerini polis olarak tanıtan birileri yollarına çıkıp onları durduruyor.

'Nerede sizin maskeniz?' diyorlar, adamların gerçekten maskesi yok.

Onların ülkesinde genel bir maske takma zorunluluğu yok.

Kem küm ediyorlar ama suçlular.

Kendilerini polis diye tanıtmış olanlar 'Verin bakalım ceza olarak 20'şer leva' diyor.

Turistler ne yapsın, gerçekten para cezası ödediklerini zannediyor, makbuz yok, bir şey yok.

Turistler dolandırıldıklarını çok sonra anlıyorlar.

Bu ve buna benzer hikâyeler Bulgar turistlerin takip ettiği sosyal medya gruplarında yer alıyor.

Benim aklımın almadığı; bütün bunlar olurken bizim güvenlik kuvvetlerimiz nerede?

Güvenlik görevlisi olmak demek bir gölge bulup keyif çatmak demek değil.

İstihbaratın çalışacak, gözlemleyeceksin.

Ve böyle nahoş olayların olmasını engelleyeceksin.

İşi savsaklayıp böyle olaylara izin verirsen, dolandırılan turistin parası gidiyor ama bizim memleketin de prestiji gidiyor.

Kimsenin böyle bir şeye izin verme hakkı yok

***

Kırsalın Doğal Pazarı konusunda sonunda AK Parti de topa girdi.

AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, pazarın kapatılmasıyla ilgili Edirne Belediyesi'ni eleştirmiş.

İba, mealen 'Pazar açıkken herkes mutluydu, şimdi herkes mağdur' demiş.

Yani Edirne Belediyesi dışında o pazarın açılmasını istemeyen yok.

Çünkü kadınlar ürettikleri meyve, sebze ve benzeri ürünleri orada satıp aile bütçesine katkıda bulunuyordu.

Efendim, kırmızı et ile kanatlı hayvan eti satışı pazarlarda yapılamazmış.

Yine açık süt satılamazmış.

Tamam da bu ürünlerin satılmasını yasaklarsın, pazar devam eder.

Toptan kapatmak niye?

Bu işin altında bence başka bir şey var.

Kırsalın Doğal Pazarı, Türkiye ve Balkanlar için başarılı bir örnek oluşturuyor.

Bu iyi örnek paylaşılamıyor mu, ne?

Gerçi bize ne oluyor ki?

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, pazarın açılmasını isteyenlere isim vermeden 'herkes işine baksın' demişti.

Belediye o pazarı kapatmakla Edirne'de hemen hemen her kesimin tepkisini aldı.

Olsun, biz yine de bakalım işimize'¦

***

Edirne'de iki gün süren su kesintisi bugün öğle saatlerinde bitmiş olması lazım.

Su hatlarında her zaman arıza, bakım, tamir olabilir.

Ama böyle planlı kesintiler için iki gün çok.

DSİ'den emekli uzmanlar 'Süloğlu hattından ve Paşaçayırı kuyularından neden yararlanılmıyor' diye soruyor.

Konunun uzmanı değiliz, yoksa biz de sormak isteriz.

Daha öncesinde olduğu gibi 'herkes işine baksın' cevabını almaktan da korkuyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları