Yıldırım'ın 'Herkes şoförüne uşağına sahip çıksın' diye açıklama yapınca ortalık epey karıştı.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın makam şoförü Olkan Bayır, Yıldırım'ı şikayet etti.
Şikayet konularından çoğu için ilgili savcı kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Bir tek hakaret suçundan dava açtı.
Yani geçtiğimiz günlerde 'Baronun gizlice dinlendiği' iddiasıyla açılan dava diye kamuoyuna yansıyan dava aslında buydu.
Bayır, bu davada şikayetçi taraftı.
Davalı da Baro Başkanı Yıldırım'dı.
Baronun gizlice dinlendiği gerçek miydi?
Yıldırım'a göre dinledi.
Yıldırım iddialarını daha da ileri götürdü ve daha sonra FETÖ'den tutuklanan bir dışişleri yetkilisinin makamında kendisini bu konuyla tehdit ettiğini de ileri sürdü.
O yetkili şimdi yargılandığı örgüt davasıyla ilgili veriyor ya da verecek.
Biz Bayır ve Yıldırım'a dönersek, aralarında artık böyle bir 'hakaret' davası yok.
Çünkü Bayır duruşmadan bir gün önce gidip şikayetini geri almış.
Peki bu şikayeti geri almada Yıldırım'ın sosyal medyadaki paylaşımları mı etkili oldu?
Şikayet geri çekildi, dava düştü ama Yıldırım'ın paylaşımları duruyor.
Ne diyor orada Yıldırım; 'O zaman Baro nasıl dinlendi, kim dinledi bunların hepsi mahkemede ortaya çıkacak.'
Keşke şikayet geri alınmasaydı da bu iddiaları duruşma salonunda duysaydık.
Belki kimbilir daha neler ortaya çıkacaktı?
Ama çıkmadı.
***
Dün genç bir avukat kardeşimizin yemin törenini izlemek bana düştü.
Tesadüf Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da geldi.
Herkesin aklında 'Barıştılar mı?' sorusu.
Hatta üst katta oturup çay '“ kahve de içtiler.
Kentin üst düzey iki yöneticisinin dargın olmasına hiç gerek yok.
Dargın olunacağı kadar bu kentin iyiliği için bir şeyler yapmak daha akla uygun değil mi?
'Barıştık' desinler olsun bitsin'¦