
'Akçeli işler' kimi şişler?
Cüneyt Özdemir
ABDULLAH HOCA'YI KİM ÇİZDİ?
Korona
virüs salgını nedeniyle Edirne Belediyesi'nin meclis toplantıları basına ve
halka kapalı yapılıyor.
Belediye
buna karşılık toplantıyı sosyal medyadan yayınlıyor.
Orada canlı
izlemek gibisi yok ama sonuç olarak yine de toplantıyı ayrıntılarıyla
izliyorsunuz.
Toplantının
tamamına yakınını sosyal medyadaki canlı yayın hizmeti aracılığıyla izledim.
Meclis Nisan
ayında, 2021 yılı Nisan ayına kadar görev yapacak encümen ve komisyon üyelerini
seçmesi gerekiyormuş.
Seçimler
Haziran ayı toplantısına sarkmış doğal olarak.
CHP grubu
(Millet İttifakı olarak) belediye encümenine aday olarak CHP'li Abdullah Yeşen,
İYİ Partili Necamettin Attay ve CHP'li mi İYİ Partili mi tartışmalarının
müsebbibi Ayhan Murat Dursunoğlu'nu gösterdi.
AK Parti
de üç aday önerdi.
Encümen
üyeliği seçimi gizli oy ile yapıldığından her üye kendisine dağıtılan oy
pusulasına gönlünden geçen üç aslanı yazdı.
Sonuç; İYİ
Partili Attay 20 oyla en yüksek oyu alan kişi oldu.
Yeşen ve
Dursunoğlu ise 19'ar oy aldılar.
CHP grubu
CHP'li Yeşen'e 20 oy çıkartamamıştı.
Yetmedi,
oylar arasında 'İbrahim Yeşen' yazan bir oy pusulası da var.
İttifak
filan deniyor da ittifaktaki üyelerden biri Abdullah Yeşen'in adını mı
unutmuştu?
Yoksa 'adını
hatırlayamadım' ayağına emekli öğretmen Abdullah Hoca'yı küçük düşürmeyi mi
amaçlamıştı?
Cumhur
ittifakı adaylarına da farklı sayıda oylar çıktı.
Hatta aday
olmayan AK Partili Mehmet Çapoğlu'na bile encümen üyeliği seçiminde bir oy
vermişler.
NEDEN DİĞERLERİ
4 DE İMAR KOMİSYONU 3 KİŞİ?
Komisyon
seçimlerine geçildi.
Daha önce
yani seçimden sonraki Nisan 2019 toplantısında İYİ Parti üyeleri komisyonlarda
yer almasın diye CHP çoğunluğunu da kullanarak komisyon üyeliklerini 3'e
düşüren karar almıştı.
İttifak
görüşmeleri sırasında Necamettin Attay'a belediye başkan yardımcılığı sözü
verildiği iddialarından sonra sorun Attay'a 'encümen üyeliği' verilmesiyle
çözülmeye çalışıldı.
Ancak
hiçbir İYİ Partili meclis üyesi üye sayısı üçe inince komisyonlarda görev alamadı.
Bu kez
mecliste 'teklif' yoluyla komisyon üye sayıları üçten dörde yükseltildi.
Ancak İmar
Komisyonu hariç, İmar Komisyonu üye sayısı üçte kaldı.
Komisyonun
gedikli üyesi CHP'li Ali Yazıcı, CHP'li Mehmet Özçuhacı ve yine bir başka
gedikli AK Partili Mehmet Çapoğlu.
Aradan
yükselen 'Neden İmar Komisyonu üye sayısı üçte kalıyor?' itirazlarına verilen
cevap nedir biliyor musunuz?
'İYİ Parti
İmar Komisyonuna katılmak istemiyor.'
Bu akla
ziyan bahane nereden çıktı, kimin icadıdır acaba?
TEŞEKKÜR
NEYİN NESİ?
Mecliste
bunlar yaşanıyor.
Sonrasında
İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir'in bir paylaşımı dikkat çekti.
CHP Edirne
İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ve fotoğraftan tanıyamadığım bir kişiyle birlikte Edirne
Belediye Başkanı Recep Gürkan'a teşekkür ziyaretinde bulunmuşlar.
Diyor ki
Demir; '9 Haziran 2020 Salı günü gerçekleşen TC Edirne Belediyesi meclis
toplantısında
grup
komisyonlarının 4 kişiye çıkarılması ile katılımcı demokratik ortamı
sağlanmasına katkıda bulunan başta Millet İttifakı Belediye Başkanı Sayın Recep
Gürkan olmak üzere, tüm belediye meclis üyelerine teşekkür ederim.'
Ne güzel
değil mi?
Oysa 2019
yılında yine Gürkan'ın sırf İYİ Partili üyeler komisyonlarda yer almasın diye 5
olan üye sayısını 3'e indirilirken İYİ Parti İl Başkanı Demir'in bir
eleştirisini duymadık.
O dönem
bir eleştirisi varsa da kamuoyuna yansıdığını hatırlamıyorum.
Şimdi sorularımızı
soralım;
Komisyon
üye sayıları 5'den üçe indirilirken neden sustunuz?
Bütün
komisyonlar 4 üyeyle temsil edilirken İmar Komisyonu neden 3 kişidir?
İYİ Parti
neden İmar Komisyonunda temsil edilmekten imtina etmektedir?
Var mı bu
soruların cevapları?
Sanırım
yok ama eğer mantıklı cevaplar varsa bu köşede yayınlamaya hazırım.
İMAR
KOMİSYONU NEDEN ÖNEMLİ?
Şimdi de
imar komisyonunun neden üye sayısı üçte kalıyor, buna biraz kafa yoralım.
İmar
komisyonları belediyelerde çok önemlidir.
O yüzden belediyede
iktidarda olan parti ve iş başındaki başkan imar komisyonunu elinde tutmak
ister.
Bir yere
imar izni verilecekse bu komisyon karar verir, bu kararı meclis çoğunlukla
onaylar.
Bir yere
yapılaşma yoğunluğunu yine bu komisyon kararlaştırır.
Tarlaların
imara açılmasına da bu komisyon karar verir.
Onların
'emsal' dedikleri bir değerlendirme biçimi var.
'Emsal'
bir arsada 1 ise o arsanın alanı kadar metre kare inşaat yapabilirsin.
'Emsal' 3
olursa o arsanın üç katı kadar metre kare inşaat yaparsınız.
Binanın
yüksekliğini de bu komisyon kararlaştırır.
Onu da 'h'
ile ifade ederler.
O arsada
'h' serbestse gökdelen yapabilirsiniz.
Ama 'h' 3
kat derse ve siz 4'üncü bir kat daha çıkarsanız imar suçlusu durumuna
düşersiniz.
Şimdi
komisyonda iki CHP'li bir de AK Partili var.
Bir de İYİ
Partili olursa ileride işler kilitlenir, CHP çoğunlukla karar alamaz.
Hiç kimse
İmar Komisyonunda elinin zayıflamasını istemez.
O Komisyon
çok önemlidir.
BAK MEHMET
GEÇMİŞ!
Geçtiğimiz
günlerde Edirne Özel İdaresi'nin 2019 Sayıştay raporunu yazdım.
Başka
yazan arkadaşlarımız oldu.
Sonra İl
Genel Meclisi Başkanı CHP'li Mehmet Geçmiş sazı eline aldı.
Teftiş
raporunda hep incik boncuk işleri sıralayıp aslında konuların önemsiz olduğunu
anlatmaya çalıştı ve 'bunlar akçeli işler değil' dedi.
Cevap
hakkına saygımdan dolayı konuşmasının tamamını verdim.
Ama baktım
ki Edirne İl Özel İdaresi'nde yakınlarını işe yerleştirme konusuna ise hiç
değinmemiş.
Bak Mehmet
Geçmiş!
'Bu işler
akçeli işler değil' diyorsun, İl Özel İdaresi'nin domates satın aldığını ve her
gün fiyat araştırması yapamayacağını söylüyorsun.
Sana
domatesten bahseden kim?
İşçilerin
ne zaman izne çıkarıldığı veya çıkarılmadığı konusunu da soran yok.
Raporda
özetle hep aynı firmalar seçilmiş deniyor.
Fiyat
araştırması yapılmamış deniyor.
Ayrıca en
önemlisi de o tarihlerde (2019 yılından bahsediliyor) Edirne'de 'Doğal afetler,
salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya
yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin
sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen
hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya
çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması (Madde: 21/b'
gibi bir durum yokken Edirne İl Özel İdaresi çağırmış bir firmayı ve işi
pazarlıkla vermiş.
Oysa 4734
sayılı yasanın 21/b bendine göre yani pazarlık usulüyle iş vermeyi ancak
yukarıda sayılan hallerde yapabilirsin.
Sadece bir
örnek vereceğim: Edirne Trafik Çocuk Eğitim Parkı Yapım İşi.
Pazarlıkla
kaç liraya yaptırmışsın?
Tam 5
milyon 521 bin 248 liraya.
Peki açık
bir ihale yapsan çeşitli firmalar girse, bu fiyat mesela bir milyon liraya
aşağıya düşse, bu memleketin parası devletin kasasında kalsa kıyamet mi kopar?
Demek ki
neymiş?
Bu işler
akçeli işlermiş Mehmet Geçmiş.
Daha çok
örnekler var ama burada yer sıkıntısı nedeniyle diğer örnekleri
nakledemeyeceğim.
Peki sen
niye savunuyorsun bu yapılanları?
Bak il
başkanın Fevzi Pekcanlı ne demiş?
'İl Özel
İdare Genel Sekreteri konuşması lazım' demiş.
O
konuşmuyorken sen niye konuşuyorsun?
Rapordan
ve yazılanlardan gocundun mu yoksa?