TÜSİT'e bilet zorunluluğu

TÜSİT Başkanı Furkan Aşkın, gösterimde yaptığı açıklamada; 'Bize 160 kişilik salon verdiler ve 160 tane biletin de satılması gerektiğine dair zorunlu bir koşul sundular' dedi. TÜSİT Üyesi Zeki Beşir ise tekelinde ilerleyen maddi kaygıyı sinemaseverlerin film taleplerinin yıkabileceğini söyledi.

Trakya Üniversitesi Sinema Topluluğu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımı ile Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gösterimi yapılan '˜Buğday' filminin Edirne'deki ilk gösterimini gerçekleştirdi. Margi Outlet AVM Cinemarine Sinema Salonu'nda gerçekleşen etkinlikte salondaki tüm biletler satıldığı açıklandı. TÜSİT Başkanı Furkan Aşkın, Edirne'de ilk kez gerçekleştirdikleri '˜Buğday' film prömiyeri ile ilgili yaptığı açıklamada, TÜSİT olarak 2018 yılında ikinci defa film prömiyeri etkinliği düzenlediklerini söyleyerek; 'Geçen hafta Pelin Esmer'in '˜İşe Yarar Bir Şey' filminin Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Salonu'nda ücretsiz gösterimini yaptık. '˜Buğday' filmi de Semih Kaplanoğlu'nun son filmi. Saraybosna Film Festivali'nde en iyi film ödülü, Adana'da en iyi yönetmen ödülünü aldı. Birçok yarışmada çeşitli dallarda ödüller alan bir film. Filmi Edirne'de ilk defa gösterime sokuyoruz' ifadelerine yer verdi.

TÜSİT film gösterimi etkinliklerini Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Salonu'nda düzenlediklerini belirten Aşkın; 'Normalde bu tarz gösterimleri Trakya Üniversitesi'ndeki salonda, dağıtımcı şirketle konuşup Trakya Üniversitesi'nin de desteğiyle belli bir telif bedeli ödeyerek öğrenciler ve halkla buluşturmaya çalışıyoruz. Fakat Buğday filminin daha Blue-Ray kopyası basılmadığı için bir sinema salonu ile anlaşmak durumunda kaldık. Ayrıca Semih Kaplanoğlu söyleşimiz de Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi Türkan Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek' dedi.

Aşkın, film gösterimi etkinlikleriyle ilgili yaşanan sıkıntılara da değinerek; 'Biz bu etkinlikleri yaparken sinema salonlarının tekelleştiğine dair sürekli eleştiri ve sıkıntıları devamlı duyuyorduk. Fakat bu işin örneğini bizzat böyle bir organizasyonda şahit olduk. Trakya Üniversitesi'ndeki salonlarda etkinlikler düzenlememizin daha rahat olduğunu görebiliyoruz. Çünkü sinema salonunun bazı prosedürleri var. Bize 160 kişilik salon verdiler ve 160 tane biletin de satılması gerektiğine dair zorunlu bir koşul sundular. 160 biletin tamamının da satılmaması durumunda parasını bizden talep edeceklerini söylediler' sözlerine yer verdi.

Sinema salonlarının gösterimlere sanatsal etkinlik ya da kültürel faaliyet olarak bakmadıklarını söyleyen Aşkın; 'Tamamen ticari bir güdü var. Buradaki sorun aslında Edirne'deki yönetimde de değil. En tepeden başlayan problem buraya da yansıyor. Bir sürü sıkıntılı tavırları da var. Pek hoşgörülü değiller. Gittiğimiz yerlerde çok güzel muhataplar buluyoruz ama şöyle diyorlar; '˜Bana paramı ver, gerisi beni ilgilendirmez.' Paran olduğu zaman her yerde muhatap bulabiliyorsun. Burada 160 kişilik salonun tamamının doldurduk ve daha fazla da talep var. Gönül isterdi ki 2-3 salonda gösterilsin. Tamamen dolu olmasa bile yüzde 70-80 doldurabileceğimize inanıyordum. Ama burada 160 kişilik ya da herhangi bir salona girdiğimizde yüzde 100 dolu olmadığını görüyoruz. Bu durumu işletmeci de biliyor' dedi.

Aşkın'ın açıklamalarına destek veren TÜSİT Üyesi Zeki Beşir ise film gösterimi etkinliklerinde sanat filmlerine destek verilmediğine dikkat çekerek; 'Bu işin mutfağındayken bunların gerçekleşmesi, duyduğumuz duyumların deney yoluyla gözlemlenmesi gibiydi. Burada sanat filmlerini sevmek ya da desteklemek problem değil. Burada sanat filmlerine veya filmlere gösterilen destek ne boyutta? Maddi boyutta gerçekleşiyorsa zaten bunun adı rant. Bu şekilde devam eden bir durumda '˜evet, biz de isteriz' demek sadece ticari kaygıya gidiyor. Bu durumda o zaman bizim, film dağıtımcısı ya da yapımcısından bir farkımız kalmıyor. Bu da Üniversite Topluluğu'nun bir gösterimi olmaktan çok, normal tekelinde ilerleyen ticari bir kaygıdır' dedi.

Beşir, '˜Buğday' film gösterimi etkinliğine yapılan anlaşmadan çok daha fazla sinemaseverin katıldığını söyleyerek; 'Salon şu anda tamamen dolu. Burada, bu durumun nasıl düzeltilebileceği ile ilgili de önemli ipuçları aldık. Bunlardan bir tanesi bize gelen taleplerin yoğunluğudur. Demek ki halktan böyle bir talep geldiğinde biz de güçlü bir şekilde bu işin altına girebileceğimizi, bu işlerin var olabileceğini ve desteklenebileceğini görüyoruz. Bu durumda basına, üniversiteye düşen görev bu talebin aracısı olabilecek organizasyonu sağlamak. Bu organizasyon da bu tekeli yıkabilir' sözlerine yer verdi.