Meclis'te Ne Çektin Tartışması

Edirne İl Genel Meclisi, Kasım ayı toplantılarının 14'üncü birleşimi tartışmalara sahne oldu. İl Genel Meclisi İpsala Üyesi Necmi Sınır'ın Dünya Çocuk Hakları Günü konuşmasına tepki gösteren İl Genel Meclisi Uzunköprü Üyesi Nedret Akbulut 'Suriyeli çocuklar, çocuk değil mi?' derken Akbulut'a cevap İl Genel Meclisi Merkez İlçe Üyesi Erdoğan Taşın'dan geldi 'Neyin kafasını yaşıyorsun? Ne çektin hocam sen buraya gelene kadar?'

Meclis'te Ne Çektin Tartışması
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne İl Genel Meclisi, Kasım ayı toplantılarının 14'üncü birleşimi dün gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş'in başkanlığında yoklama ile başlayan toplantı, 13'üncü birleşimin tutanak özeti okundu. Tutanak özetlerinin okunmasının ardından toplantıda Edirne İl Genel Meclisi İpsala Üyesi Necmi Sınır söz aldı. Sınır, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle Meclis'te gerçekleştirdiği konuşmasında; 'Bugün İpsala'nın 95'inci kurtuluş yıldönümü. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizi şükran, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun. Bugün 20 Kasım 2017 Dünya Çocuk Hakları Günü. Çocuk hakları; insani, ahlaki ve kanuni olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip oldukları eğitim, sağlık, yaşama, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavramdır. Aslında çocuk hakları, insan hakları kavramı içerisinde ele alınması gereken önemli bir konudur. Çocuk haklarına dair ilk metin, 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi'dir. Bu bildirge, Birleşmiş Milletler'in kuruluşunda kabul edilmiş; 20 Kasım 1989 yılında da Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları'na dair sözleşme ile değiştirilmiştir. Bu sözleşmeyi yürürlüğe koymayan 2 BM üyesi vardır ki bunlardan biri ABD, diğeri de Somali'dir' ifadelerine yer verdi.

'Örnek bir ülke olduğumuz söylenemez'
               Sınır, konuşmasında ABD'nin bildirgeyi imzaladığını fakat senatoya getirerek bu konuda bildirgenin görüşülmesinin sağlanamaması nedeniyle bildirge ile ilgili BM'de eleştiri aldığını belirterek; 'Türkiye'de ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak bunu en güzel şekilde dillendirmek mümkündür. Bilindiği gibi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Nisan 1929 tarihinden itibaren kutlanmaktadır. Bu aşamada dahi unutulmaz lider Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar geniş ve yüksek bir vizyona sahip olduğunu görmekteyiz. Ancak bugün geldiğimiz bu noktada Türkiye olarak çocuk hakları konusunda örnek bir ülke olduğumuzu söylemek mümkün değildir. Neden? Çocuklara bayram armağan eden ilk ve tek ülke olan Türkiye'de her 3 çocuktan biri yoksul. 2014'te 40 bin çocuğa taciz davası, 2015'te 31 bin 337 çocuk evlendirilmiş ve 1 milyonu aşan çocuk da işçi konumunda çalıştırılmaktadır. Ülkemizin bu sorunlarına bir de Suriyeli çocukların dâhil olması problemleri artırmakta ve önlenemez durumlara getirmektedir' dedi.

'Vazgeçilmez hakları vardır'
                Çocuk haklarının, bir insan hakları meselesi olduğunu söyleyen Sınır; 'Her birey, 18 yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir ve vazgeçilmez hakları vardır. Bunlar; yaşama ve gelişme hakkı, bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve onu koruma hakkı, sağlık hizmetlerine erişim hakkı, eğitime erişim hakkı, insana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı, istismar ve ihmalden koruma ve korunma hakkı, ekonomik sömürüden korunma hakkı, uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı, eğlence, dinlenme ve kültürel etkinliklere sahip olabilmek hakkı,  düşünce özgürlüğü hakkı, ifade özgürlüğü hakkı. Kısaca, çocuklarımızın yaşamaya, eğitime, sağlıklı olmaya, seslerinin duyulmasına, kendilerine adilce davranılmasına; her şeyden öte çocukların çocuk olmaya hakları vardır' sözlerine yer verdi.

Suriyeli çocuk tartışması
                Sınır'ın konuşmasının ardından toplantıda Edirne İl Genel Meclisi Uzunköprü Üyesi Nedret Akbulut söz aldı. Akbulut, Sınır'ın konuşmasına tepki göstererek; 'Türkiye'deki küçük çocukların kötü durumlarını sergilediniz. Dünya Çocuklar Günü münasebetiyle söz aldınız. Suriyeli çocuklar, çocuk değil mi? Suriyeli çocukların o savaş ortamından kurtarılıp Türkiye'de bakılması çocuk hakları içerisine girmiyor mu? Niçin böyle tezat oluşturan ifadeler kullanıyorsunuz?' dedi. Akbulut'un sözlerine karşılık Sınır, konuşma metnini Akbulut'a verdi. Akbulut'un sözlerine ilk tepki Meclis Başkanı Geçmiş'ten geldi. Geçmiş, Akbulut'a cevap vererek; 'Tartışmaya gerek yok. Böyle kötü bir şey söylenmedi. Onları da kattı. Sevgili hocam, ben teşekkür ediyorum. Anlamsız bir şey. Herhangi bir sıkıntı yok. Tüm çocukların mağduriyetini, dünya çocuklarını ve Suriyeli çocukların da problemlerini dile getirdiği için ben teşekkür ediyorum' ifadelerine yer verdi.

'Neyin kafasını yaşıyorsun?'
                Geçmiş'in sözlerine karşılık Akbulut; 'İnsanda merhamet olmalı' derken; bir tepki de İl Genel Meclisi Merkez İlçe Üyesi Erdoğan Taşın'dan geldi. Taşın, Akbulut'a hitaben; 'Neyin kafasını yaşıyorsun? Ne çektin hocam sen buraya gelene kadar?' dedi. Taşın'ın sözleri karşısında Meclis sandalyesinden kalkan Akbulut; 'Ne çektin ne demek? Şunu bana bir anlat bakayım. Ne demek istedin? Meclis Başkanı olarak bunu ikaz etmeniz lazım' dedi. Akbulut'a cevap veren Taşın; 'Ayran mı içtin su mu?' ifadelerine yer verirken; tartışmanın büyümesiyle birlikte İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş tartışmayı sonlandırdı.

'İnanın içim yanıyor'
                Toplantının sonunda ise Edirne İl Genel Meclisi Merkez İlçe Üyesi Erdal Akgün söz aldı. Akgün, konuşmasında her gün topraklarını kaybeden köylünün temsilcisi olduğunu söyleyerek; 'Bu sabah yine eşimizin, dostumuzun miras paylaşımı üzerinde anlaşamamalarından dolayı Edirne Adliyesi'nde satışları vardı. 5 TL'ye mazot alacağız; dedemizi, babamızın malına sahip çıkacağız. Nasıl olacak bu işler? İnanın anlamış değilim. Gübre, ihraç, tohumluk fiyatlarını söylemeye gerek yok. Arkadaşlar, biz holdingin karşısında nasıl duralım? Nasıl mücadele edelim? 6 kardeşten 1 tanesi çiftçilik yapıyor, holdinge karşı gözyaşları içerisinde babasının, dedesinin tarlasına sahip çıkmaya çalışıyor. 50 TL, 50 TL artırarak malını korumaya çalışıyor, gözü doymaz holding sahibi bir defada 50 bin TL yükseltiyor. Bu işe artık dur demenin zamanı geldi geçti. İnanın içim yanıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olacağına ben ihtimal vermiyorum. Ezdirmeyin bizi artık. Ne yapalım biz? Ey Ziya Tarım; Diyarbakır'da da, Mardin'de de, Şırnak'ta da, Adana'da da satılık tarla var. Gitsene onların da malına göz dik. Buldunuz burada pırlanta gibi insanları. Bu insanların ekmeğiyle oynamayın' dedi.

AK Partili üyeler salonu terk ettiler
                Akgün'ün konuşma yaptığı sırada İl Genel Meclisi'nin AK Partili Üyelerinin salonu terk etmesi dikkat çekerken, konuşmasına devam eden Akgün; 'Yeter artık. Ekmekle oynamayın. Biz bu toprakları kaybediyoruz. Ne yapalım? Vatanımıza, milletimize, bayrağımıza karşı mı çıkalım? Böyle bir idare sistemine sonuna kadar karşı çıkıyoruz. Osmanlı'nın bu şekil örnek alınmasına, köylünün fakirleştirilmesine ben karşı çıkıyorum' sözlerine yer verdi. Akgün'ün konuşmasının ardından Meclis Başkanı Geçmiş, toplantıyı kapattı