'Önümüzdeki yüzyılda önemli tarım arazileri kullanılmaz hale gelecek'

Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, nehir debilerindeki düşüşün sulamalı tarım alanlarında olumsuzluklara neden olacağını aktardı.

TAKİP ET

Uludağ, iklim değişikliğinin Trakya'da önemli bir problemi de beraberinde getirdiğini ve tarımsal kuraklığın yaşanabileceğini söyledi. İklim Değişikliğinin iki kategoride değerlendirildiğini belirten Uludağ, “Bir doğal kaynaklı iklim değişiklikleri bir de insan kaynaklı. Doğal kaynaklı iklim değişiklikleri dünyanın oluşumundan bugüne kadar jeolojik devreler içerisinde hep yaşandı. Bundan sonrada yaşanacak. Bu doğal iklim değişikliklerinin en önemli nedeni dünyanın yörüngesel hareketleridir. Bu da dünyaya gelen Güneş'in enerji bilançosunda değişikliğe neden olur ve iklim kuşaklarında bir kayma ve değişme meydana gelir.” Diye konuştu.

Nehir debilerindeki düşüşün sulamalı tarım alanlarında olumsuzluklara neden olacağını dile getiren Uludağ, Tunca ve Meriç nehirlerinin debilerinin kış aylarına göre çok düşük olduğunu ifade etti.

Yağışlardaki azalmanın tarım arazilerini de olumsuz etkilediğine değinen Uludağ, “Tabi bu iklim değişikliğinin Trakya için diğer önemli bir problemi de tarımsal kuraklık. Şu an Meriç ve Tunca Nehri'nin debilerine baktığınız zaman Tunca'nın geçen hafta debisi beş metre küpe kadar düşmüştü. Şu an yağışlı dönemdeyiz. Bu yazın debisinden gelişinden daha düşük normalde. Şimdi böyle bir düşüş özellikle çeltik üretimine, sulamalı tarım yapılan alanlarda yazın ciddi bir kuraklık yani tarımsal kuraklığı beraberinde getirecek ki bu ekonomik açısından, günlük yaşantı acısından büyük bir problem teşkil ediyor.” Şeklinde konuştu.

Dünya'da iklim değişikliğinin hiç olmadığı kadar hızlandığını vurgulayan Uludağ, atmosfere salınan gazların değişikliği hızlandırdığını kaydetti. Sanayi devrimi ile birlikte atmosfere salınan gazların çoğaldığından bahseden Uludağ, “Dünyada milyonlarca yıldır atmosferdeki fotosentezle karbondioksitin fosil yakıtlar olarak zeminde, kömür olarak, doğal gaz olarak, petrol olarak depoladığı bu yutaklar zaman içerisinde özellikle sanayi devrimiyle birlikte yoğun bir şekilde yakılarak atmosfere salındı ve doğal serayı güçlendirilmiş sera haline, sera gazlarını arttırır hale geldi. Bu da doğal olarak değişen iklimin hızlanmasına, değişimin hızlanmasına sebebiyet verdi ve jeolojik geçmişteki herhangi bir iki yüz yıllık dönemde son iki yüz yıl döneminde meydana gelen değişim kadar hızlı bir değişim olmadı. Bu da insan kaynaklı değişim en önemli kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.” İfadelerini kullandı.

İklim değişikliğinin doğal afetleri de etkilediğini belirten Uludağ, değişimin ısınmaya yönelik bir değişim olduğunu ve afetleri tetikleyici etkileri olduğunu söyledi. Deltalarda ve en önemli tarım alanlarının önümüzdeki yüzyıl içerisinde kullanılamayacak hale geleceğini dile getiren Uludağ, “İklim değişimlerine bağlı, özellikle ısınmaya bağlı, okyanuslar meydana gelen okyanus suyunda meydana gelen birkaç derecelik, iki, iki buçuk derecelik bir ısınma atmosfere yoğun bir nem artışını sağlar. Bu da kısa sürelerde ani sağanaklara bağlı olarak sellerin ve taşkınların şiddetli meteorolojik olayların ve fırtınaların şiddetini arttırarak yaşanmasına neden olur. Ayrıca yağış rejiminin bozulmasına bağlı olarak doğal yağışa ve sıcaklığa bağlı olarak kendini geliştirmiş olan tarımsal ürünler, bitki desenimizin yapısal süreçleri bozulur ve bunların türlerini değiştirmemiz gerekir veya yeni duruma göre yapay yöntemlerle aşırı yağışta ona karşı, kuraklıksa kuraklığa karşı, donsa don olaylarına karşı tedbirler almamız gerekiyor.” Dedi.

EBRU YILDIZ GÜNENÇ