Yaz saati uygulaması ölüm oranını azaltıyor

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, yaz saati uygulamasının avantajlarını anlattı. Öztürk, konuyla ilgili uluslararası çalışmaların olduğuna değinerek, 'Çalışmalar yaz saati uygulamasına geçilmekle birlikte genel olarak ölümlerin yüzde 3-4 civarında azaldığını, kış saati uygulamasına geçildiğinde ise yaklaşık yüzde 1 buçuk civarında tekrar artış gösterdiğini söylüyor.' Şeklinde konuştu.

Yaz saati uygulaması ölüm oranını azaltıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye’de 2016 yılından itibaren yaz saati uygulamasına geçildi.

Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta saatler; her yıl mart ayının son pazar günü saat 03.00'ten itibaren bir saat ileri alınır ve her yıl ekim ayının son pazar günü saat 04.00'ten itibaren bir saat geri alınırdı. 1973'ten beri devam eden bu uygulamaya 2016 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile son verildi ve o tarihten bu yana saatler ileri veya geri alınmadan "yaz saati" uygulamasına devam ediliyor.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, yaz saati uygulamasının insanlara faydalı yönlerini anlattı.

Konun çok tartışıldığını vurgulayan Öztürk, yaz saati uygulamasının pek çok avantajı olduğunu söyledi.

Uygulamanın ekonomiye sağladığı katkılar ve insan sağlığına etkileri olmak üzere 2 boyutu olduğunu belirten Öztürk, “Bu ikisinin birlikte ve ayrı kulvarlarda incelenmesi lazım. Ekonomiye sağladığı katkıyı şöyle söyleyebiliriz. Yaz saati uygulaması ile saatlerin 1 saat ileri alınması gündüz aydınlığından yararlanarak insanların daha uzun süre dışarıda kalmaları ve kapalı ortamda elektriği daha az kullanmaları ile ilişkili bir konu. Bunun değişik çalışmalarda yüzde 1 ila yüzde 4'lere kadar değişen tasarruf sağladığı söylenmekte. Diğer boyutu ise insan sağlığına olan etkileridir. İnsan sağlığı üzerine olan etkilerinde de konu tartışmalı. Yaz saati uygulamasının başlaması ile hastalıkların arttığına dair raporlar da var. Tam tersine azaldığına dair raporlar da var. Özellikle son dönemde birkaç güçlü çalışma çıktı. Bunlardan birisi 2022 yılında 16 Avrupa ülkesini kapsayan ve 59 milyon ölüm verisinin incelendiği bir çalışma. Bu çalışmada yaz saati uygulamasına geçilmekle birlikte genel olarak ölümlerin yüzde 3-4 civarında azaldığını, kış saati uygulamasına geçildiğinde ise yaklaşık yüzde 1 buçuk civarında tekrar artış gösterdiğini söylüyor. Burada benim değerlendirmem şöyle oldu. Herhangi bir saat uygulamasının kullanılmasından ziyade bu geçiş dönemlerinde meydana gelen değişikliğin insan sağlığına olan olumsuz etkileri gibi görünüyor. Değişikliklerin kendisi bizzat olumsuz etkilere yol açabiliyor.” Dedi.

Uykunun belli saatler arasında sürdürüldüğünde faydalı olacağını dile getiren Öztürk, saatlerin değiştirilmesinin uyku problemlerini beraberinde getireceğini söyledi.

Öztürk, saat değişikliklerinin uyku durumunda anlık sarsıntılara neden olacağını aktardı ve şöyle devam etti:

“O anlık sarsıntı onu takip eden günler ve erken dönem haftalar içerisinde uyku düzensizliğine neden olabilir. Güne uyum sağlamakta zorlanabilir. Örneğin mesleği şoförlük ise bu direksiyon başında uyuklamaya neden olarak trafik kazalarının artmasına neden olabilir. Genel olarak tavsiyemiz uykuda uyku düzeni ile ilgili değişiklik yapılmaması yönünde oluyor. Uykuyu olabildiğince belli saatler arasında düzenli olarak alın diyoruz. Çünkü kişinin kendi eliyle ben günde 5 saat uyumak istiyorum diyerek onu uygulaması mümkün değil. Gereğinden az uyursak uykuya borçlanırız. An gelir uyku bu borcu tahsil etmeye kalkar. O borcu sınavın orta yerinde tahsil ederse sınavda kalırız, araç kullanırken tahsil ederse kazalara sebep olur. Ya da biz bir makine başında çalışıyorsak iş kazalarına neden olabilir. Bu açılardan dikkatli olmakta fayda var.”

Kalkış saati olarak belirlenen saatte uykudan uyanmanın çok öneli olduğuna değinen Öztürk, gözden içeri parlak gün ışığın girmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kumru Öngün

 

Fahrettin Baydar