Üreticiler sulamada modern sistemleri kullanıyor
Türkiye'nin çeltik üretiminde başı çeken illerinden Edirne'de, geleneksel sulama yöntemleri yerini modern tekniklere bırakıyor.
Kuraklık tehdidinin arttığı bu dönemde, çeltik üreticileri su tüketimini azaltacak yeni yöntemlere yöneliyor. Bu dönüşümün öncülerinden biri de Uzunköprü ilçesine bağlı Balaban Köyü oldu. Burada üreticiler, özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu kıraç arazilerde verim alabilmek amacıyla damlama sulama sistemine geçiş yapıyor.
Klasik yöntemlerin aksine toprağın tamamını suyla kaplamak yerine, damlama sistemiyle su doğrudan çeltiğin köklerine iletiliyor. Böylece hem su tasarrufu sağlanıyor hem de üretim verimliliği artırılıyor. Edirne’de giderek yaygınlaşan bu yöntem, tarımda sürdürülebilirlik adına önemli bir adım olarak görülüyor.
Balaban Köyü’nde başlatılan deneme sahasında uygulanan sistem hakkında bilgi veren Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Cemal Durmaz, yeni yöntem sayesinde çeltiğin artık sadece sulak arazilere bağımlı olmadan da üretilebildiğini belirtti. Durmaz, “Damlama sulama ile yapılan çeltik denemesi, devletimizin destekleriyle başlatıldı. Bugüne kadar sadece sulak ve suya yakın bölgelerde yapılabilen çeltik üretimi, artık kıraç topraklarda da mümkün hale geliyor. Bu hem üretim alanlarımızı genişletiyor hem de su krizine karşı ciddi bir önlem sunuyor.” Dedi.
Durmaz, denemelerin şimdilik olumlu sonuçlar verdiğini ve üreticiler ile ziraat mühendislerinin süreci yakından takip ettiğini ifade ederek, “Sistemin başarılı olması halinde, bölge genelinde yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu da ülke genelindeki çeltik arzı açısından önemli katkılar sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Balaban Köyü’nde üç yıldır damlama sulama sistemiyle çeltik üretimi yapan çiftçi Nizami Balaban, yöntemin avantajlarını anlattı. Balaban; “Evet, klasik yöntemle karşılaştırıldığında bir miktar verim düşüşü yaşanıyor. Ama hiç çeltik ekemeyeceğimiz kıraç arazilere bu yöntemle ürün alabiliyoruz. Kuraklık sebebiyle zaten klasik yöntemle su bulmakta zorlanıyoruz. Şimdi hem su tüketimini azaltıyoruz hem de verim alıyoruz. Bu araziyi eskiden ekemiyorduk, şimdi çeltik çıkıyor.”
Balaban, bu sistemin yaygınlaşabilmesi için devletin sadece damlama sistemine değil, onu tamamlayan borulama ve altyapı yatırımlarına da daha kapsamlı destek vermesi gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Şu anda sadece damlamaya ve boruya destek var. Ama yüzde 75 oranında verilen bu desteklerin artırılması ve sistemin özendirilmesi şart. Her köyde birkaç üretici bu işe girerse, bu hareket büyür. Devlet burada önümüzü açmalı.”
Arazide yapılan çalışmaları yakından takip eden bir diğer üretici olan Fatih Kaplan, yöntem sayesinde su kullanımında yaklaşık yüzde 80 tasarruf sağlandığını ifade etti. Kaplan, “Bu uygulamayı önce deneme amacıyla yaptık. Amacımız kuraklığın etkilerini azaltmak ve alternatif çözümler geliştirmekti. Şu anda olumlu sonuçlar alıyoruz. Sadece bizim için değil, bölgemiz ve ülke tarımı açısından da önemli bir adım bu…” dedi.
Türkiye genelinde mısır ve buğdaydan sonra en fazla ekimi yapılan tarımsal ürün olan çeltik, yoğun su ihtiyacı nedeniyle iklim değişikliği karşısında en kırılgan ürünlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu durum, üreticileri yeni ve daha verimli sulama sistemlerine yönlendiriyor. Trakya bölgesi, özellikle de Edirne, Türkiye’nin çeltik ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılıyor. Bu nedenle bölgede atılacak her adım, ülke genelindeki çeltik arzı ve gıda güvenliği açısından da kritik önem taşıyor.