Taşkınlara '˜butik' çözüm

Devlet Su İşleri emekli Bölge Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi İlhan Yükseloğlu, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Edirne Temsilciliği'nde Edirne nehirlerindeki taşkınlar, Karaağaç kanalı ve seddeler söyleşisinde Arda, Tunca ve Meriç nehirlerindeki taşkınların çözümleri için Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan'ın bir araya gelmesi gerektiğini söyleyerek 'İklimi, jeolojiyi tanıyacak, topografyayı bilecek, fabrika sahası, enerji sahası, konut alanı, ekili alanı değerlendirip, turistik yerler, doğa, insan faktörü ile birlikte tarihi eserlerin değerlendirilmesi gerekir. Bir butik proje ancak böyle olur' dedi.

Taşkınlara '˜butik' çözüm
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Devlet Su İşleri emekli Bölge Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi İlhan Yükseloğlu, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Edirne Temsilciliği'nde Edirne nehirlerindeki taşkınlar, Karaağaç kanalı ve seddelerle ilgili söyleşi gerçekleştirdi. Meslekte 40'ıncı yılını dolduran İnşaat Yüksek Mühendisi Nizam Çınar'a Edirne Temsilcisi Nihat Çolak tarafından plaket ve takdir belgesi verilmesi ile başlayan söyleşinin açılış konuşmasını Çolak yaptı. Çolak, konuşmasında Yükseloğlu'nun 1962 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden mezun olduğunu belirterek; 'O zamanlar Teknik Üniversite, hem Devlet Su İşleri'nin bütün temelini oluşturan bir üniversiteydi. Yükseloğlu oradan mezun olduktan sonra DSİ'de uzun yıllar bölge müdürlüğü derecesine kadar yükselip Edirne'de bölge müdürü olarak da görev yaptı. Bu deneyimlerini de bizlerle paylaşmasını rica ettik' ifadelerine yer verdi.
Çolak'ın açılış konuşmasının ardından sunumunu gerçekleştiren Yükseloğlu, Edirne'deki nehir taşkınlarının 1571 yılında başladığını söyleyerek; '2018 yılına kadar tespit ettiğim 40'tan fazla Edirne'yi yıkan taşkın var. Osmanlı döneminde büyük zararlar vermiş' dedi.
Marshall yardımları ile yapılmış
Yükseloğlu, Demokrat Parti döneminde ABD tarafından Türkiye'ye önerilen Marshall yardımları kapsamında Meriç Ergene Havzası'nda ABD'li bir firmanın 6 ay boyunca taşkın konusunda araştırma yaparak proje hazırlandığını belirterek; 'DSİ'nin de teknik elemanları ve Amerikan Su İşleri'nin standartları doğrultusunda bir proje geliştiriyorlar. O günkü tekniğe göre de fena bir proje değil. 1954 senesinde anlaşma imzalanıyor ve projenin temeli atılıyor.  Taşkın koruma konusunda öncelikle kış seddeleri yapılıyor. Edirne, Kirişhane seddesi yapılıyor. Birinci derece olarak şehrin mahallelerinin korunması önemli. Bu proje Enez'e kadar gidiyor. Ardından Ergene, Paşaköy, Karpuzlu, Enez ve sahile kadar gidiyor' sözlerine yer verdi.
'II. Selim Sarayiçi'nden zor kaçmış'
Arda, Meriç ve Tunca nehirlerinin dünyada tek birleştiği şehrin Edirne olduğunu söyleyen Yükseloğlu; 'Dünyada başka örneği yok. Edirne'de 3 nehrimiz bir arada. Edirne bu bakımdan hem şanslı hem de şanssız. Çünkü 3 nehrin bir araya gelmesi burada büyük taşkınların olacağının işaretidir. Osmanlı döneminde böyle durumlar yaşanmış. II. Selim'in Sarayiçi'nden Tunca nehrinden aniden su gelmesi ile zor kaçtığı biliniyor. Edirne'nin Saraçhane ya da Kirişhane gibi bölgelerinde yaşayan vatandaşları çok büyük zarara uğratıyor' dedi.
'Kir Şahane demişler'
Yamaçlarda ve membalarda olan taşkınlara sel adının verildiğini söyleyen Yükseloğlu; 'Aniden bir doğa olayı ile sel haline geliyor. Edirne'de öyle taşkınlar olmuş ki 1500 ev, dükkânlar yıkılmış. O kadar tahrip olmuş ki Kirişhane'nin adını değiştirmişler '˜Kir Şahane' demişler' ifadelerine yer verdi.
'Butik proje geliştirilmeli'
Akarsu hidroliğinin önemini vurgulayan Yükseloğlu; 'Aşırı yağış, uzun süreli yağış ve bunların doğada yapacağı hareketliliği bilmek gerekiyor. Akarsu hidroliği çok önemlidir. Bunu mühendis arkadaşlarımızın çok iyi değerlendirmesi lazım. İklimi, jeolojiyi tanıyacak, topografyayı bilecek, fabrika sahası, enerji sahası, konut alanı, ekili alanı değerlendirip, turistik yerler, doğa, insan faktörü ile birlikte tarihi eserlerin değerlendirilmesi gerekir. Bunlara göre bir proje geliştirilmeli. Bir butik proje ancak böyle olur. Bunu tek başına bir inşaat mühendisi yapamaz. Orada bütün disiplinlerin bir araya gelerek değerlendirmesi gerekir. En ekonomik, en yararlı, doğayı koruyan bir butik proje şart' dedi.
'11.7 yılda bir 1 taşkın olmuş'
Edirne'de yaşanan taşkınları açıklayan Yükseloğlu; '1571'de Tunca taşkınında Sarayiçi sular altında kalıyor. II. Selim kaçmış, zor kurtarmışlar. 1657'de 4. Mehmet zamanı 3 nehir birden taşıyor. Sarayiçi sular altında. 1673 taşkını. 1747 taşkınında 1500 ev yıkılmış. 1845'te 3 nehir taşmış 2 bin iş yeri su altında kalmış. 1857'de 3 nehir taşmış ve büyük hasar var. 1863'te 3 nehir taşmış. 1894'te çok büyük bir taşkın yaşanmış. Karaağaç yolu su altında kalmış. 1896'da önce Arda, sonra Meriç taşıyor. 1897'de 3 nehir taşıyor ve alçak mahalleler sular altında kalıyor. 1931'de şehir su altında, Sazlıdere Köprüsü yıkılmış. 1939'da Tunca Nehri taşıyor ve aniden sel meydana geliyor. Kirişhane, '˜Kir Şahane' olmuş. Edeköy su altında kalmış, yükseğe taşımışlar. 1940 taşkını büyük zararlar vermiş. 1946'da Tunca, Meriç ve Ergene taşmış. 1947'de Saraçhane, alçak mahalleler su altında kalmış. 1950'de Tunca ve Meriç taşmış. Kazanova sular altında. 1954'te Tunca ve Meriç taşmış, bülbül adası büyük hasar görmüş. 1956'da Şubat taşkını. 1958, 1963 taşkınları var. 1963'teki taşkın, buzların geldiği taşkındır. Askeriye, dinamitlerle buzları parçaladı. 1966 taşkını var. En büyük taşkın da 2014'te yaşanmış. 1571 ile 2016 yılları arasında 11.7 yılda bir 1 taşkın olmuş' sözlerine yer verdi.
'3 ülke bir araya gelmeli'
Yükseloğlu, kanala gerek kalmayacak esas çözüme Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan'ın bir araya gelerek ulaşılabileceğini söyleyerek; 'Sadece belki sedde yapılabilir ama esas taşkın suyu 3 nehirden geliyor. Uluslararası sınırı aşan sular deniyor. Bununla ilgili Avrupa Birliği'nin yönetmelikleri var. Bulgaristan AB üyesi. Bizde de bu konular gündemde. Buna göre 3 ülke bir araya gelecek. Arda Nehri üzerinde 3-4 tane barajları var. Yunanistan'dan 50 kilometre sonra Arda nehri Türkiye'ye giriyor. 3-4 barajın toplam hacmi 1,2 milyar metreküp. Tunca ve Meriç nehirleri üzerindeki barajların toplam hacmi 2,2 milyar metreküp. 13 tane barajı var. Toplamda 3,4 milyar metreküp depolama hacmi var. Birleşelim, mühendisler, teknik kadrolar bir araya gelsin. Barajları yükseltebilirler mi yoksa kapak mı koyarlar? Orada bir hacim mi ayrılır? Bunun bedeli nedir? Bunları karşılıklı irdelemek lazım. O zaman sıkıntı olmaz. Bu sorunu 3 ülkenin birlikte çözmesi şart. Kesin çözüm budur' dedi. 


Bakmadan Geçme