Talep arttı, sahtecilik çoğaldı

Altın fiyatlarındaki yükselişin ardından yatırımcıların gümüşe yönelmesi, sektörde dikkat çekici bir hareketliliğe yol açtı. Ancak talepteki bu hızlı artış, sahte gümüş ürünlerinin sayısında da belirgin bir yükselişi beraberinde getirdi. Kuyumculuk sektörü, özellikle internet ortamında satılan 'gerçeğinden ucuz' ürünlere karşı vatandaşları uyarıyor.

Talep arttı, sahtecilik çoğaldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Son dönemde gümüş, sadece yatırım aracı olarak değil, düğün ve özel günlerde hediye tercihi olarak da daha sık kullanılmaya başladı. Vitrinlerde altınla birlikte sergilenir hale gelen gümüş, popülerliğinin bedelini sahtecilik vakalarının çoğalmasıyla ödüyor.

Sektör temsilcileri, özellikle çevrimiçi platformlar üzerinden satılan markasız, sertifikasız ve piyasa fiyatının çok altında sunulan ürünlerin büyük risk taşıdığına vurgu yapıyor. “999” veya “925” damgalı birçok ürünün testlerde gerçek çıkmadığı, kaplama veya farklı metallerden üretildiğinin anlaşıldığı belirtiliyor.

“FİYATIN AŞIRI DÜŞÜK OLMASI İLK ŞÜPHE NEDENİDİR”

Edirne’de uzun yıllardır kuyumculuk yapan Rahmi Cömert, gümüşe olan yoğun ilginin beraberinde ciddi bir sahtecilik sorununu getirdiğini ifade etti.

Gümüşün, altına ulaşamayan yatırımcılar için son bir yılda önemli bir alternatif haline geldiğini söyleyen Cömert, "Ancak talep arttıkça sahte ürün satanların sayısı da çoğaldı. İnternette çok düşük fiyatlarla satışa sunulan bar ve sikkelerin büyük kısmı kaplama. Üzerinde ayar damgası bulunsa bile içi çelik, pirinç gibi metallerle doldurulmuş ürünler var. Gümüşün gram fiyatı bellidir; piyasa değerinin çok altındaki her ürün şüpheli olmalıdır” dedi.

Cömert, gümüş almak isteyen tüketicilerin mutlaka güvenilir kuyumculardan ve sertifikalı ürünlerden şaşmaması gerektiğini vurguladı. Kendilerinin rafineri belgesi bulunmayan hiçbir ürünü satışa sunmadıklarını belirten Cömert, “Vatandaş bilinçli olursa sahte ürünlerin piyasadaki dolaşımı da o kadar azalır” dedi.

"GÜMÜŞÜ TANIMAK İÇİN BASİT KONTROLLER"

Tüketicilerin satın aldıkları ürünleri ilk etapta kendilerinin değerlendirebileceği bazı yöntemlerden de bahseden Cömert, şu ifadelere yer verdi:

Mıknatıs testi: Gümüş manyetik bir metal değildir; mıknatısın çekmesi sahte olabileceğini gösterir.

Ayar damgası kontrolü: 925, 900, 800 veya 999 damgaları bulunur ancak sahte damga basılabileceği unutulmamalı.

Renk ve yüzey incelemesi: Gerçek gümüş zamanla kararır ve kolay parlatılır. Yüzeyi boya gibi olan veya hiç kararmayan ürünlere dikkat edilmeli.

Ses testi: Gümüşe vurulduğunda net ve ince bir “çınlama” sesi çıkar. Boğuk ses, kaplama ürünlere işaret edebilir.

Ağırlık testi: Gümüş yoğun olduğu için aynı boyuttaki sahte ürünlere göre daha ağırdır.

Buz testi: Gümüş ısıyı çok hızlı iletir; üzerine konan buz normalden hızlı erir.

Kesin sonuç için profesyonel analiz: Kuyumcularda asit testi veya XRF cihazıyla net sonuç alınabilir"

Tüketicilere çağrı: “Ucuza kanmayın, güvenilir satıcıyı tercih edin”

Piyasanın son dönemde ciddi bir sahtecilik baskısı altında olduğunu belirten Cömert,  Tüketicilerin bilinçlenmesinin bu durumun önüne geçeceğini ifade etti.  Fiyatı normalin altında olan her ürünün potansiyel risk taşıdığını aktaran Cömert, güvenilir kaynaklardan alışveriş yapmanın sahteciliğe karşı en önemli adım olduğunu vurguladı. 

EBRU YILDIZ GÜNENÇ

Bakmadan Geçme