'Soba boruları 15 günde bir temizlenmeli'

Bacanın çekmemesi ya da rüzgârın oluşturduğu basınç nedeniyle borudaki karbon monoksit gazı odaya yayılması zehirlenmelere yol acıyor. Karbon monoksit renksiz ve kokusuz bir gaz olduğu için kolay kolay fark edilemiyor. Karbon monoksit gazı nefes yoluyla derhal kana karışarak kalp ve beyne oksijen ulaşmasını engelliyor. Bu tür zehirlenmeler sıklıkla ölümle sonuçlanıyor.

Edirne İtfaiye Müdürü Erdoğan Göbel, dar bacaların 2 ayda bir, geniş bacaların ise yılda 2 defa temizletilmesi gerektiğini söyledi.

Vatandaşlara kaliteli yakıt kullanmaları için çağrıda bulunan Göbel, soba borularının devamlı olarak 15 gün içerisinde temizlenmesi gerektiğini aktardı.

Baca yangınlarının soba borusundan başladığını belirten Göbel, “Yangın soba borularından başlıyor. Vatandaşlar temizleyerek önlem almalı. Bacaların temizliği yaz sezonu bittiğinde ve Eylül ayında yapılması gerekiyor. Bir de kış ortasında temizlenmesi gerekiyor. Kış sezonunda temizletmek çok büyük önem taşıyor. Baca temizliği yakıttan tasarruf edilmesini sağlıyor.  Baca doluysa ve çekmiyorsa hem zehirlenme meydana gelebilir hem de alevlenmez ve ısıyı vermez" dedi.

Vatandaşların baca temizliği konusunda bilinçli olduğunu ve her yıl düzenli olarak temizliğini yaptırdığını aktaran Göbel, yine de ‘ben bacamı temizlettim’ deyip de ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.

"PANİK YAPMADAN BİR YANDAN ÖNLEM ALINMALI, BİR YANDAN İTFAİYE ARANMALI"

Vatandaşların baca yangını ile karşılaşması durumda yapması gerekenler ile ilgili de açıklamada bulunan Göbel, "İlk etapta yapacağı iş ısıyı yanıcı maddeden ayırmak, sobanın kovası varsa o kovayı dışarıya almak. Eğer yoksa hemen boruları çıkarıp içindeki ısıyı boşaltıp bacanın alt ve üst kısımlarını kapatması lazım. Ardından itfaiyeye haber vermesi gerekiyor. Baca tutuştuysa alttan sobaya ısı gidiyorsa baca kesinlikle sönmez ve zarar verir. İlk soba borusunu çıkartıp alttan ve üstüne tıkayıp itfaiye ekipleri gelene kadar kontrol altına alınabilir. Bir kişi bu işlemleri yaparken diğer kişi itfaiyeyi mutlaka aramalı. Eğer tek kişiyse ilk önce itfaiyeyi aramalı ve uygun bir şekilde ekipler gelene alevin çatıya çıkmaması için kadar kontrol altına almalı" ifadelerine yer verdi.

Edirne’de şirket olmadığı ve çok fazla katı yakıtlı bacalar kalmadığı için itfaiyeye müracaat edenlere meclis kararıyla alınan ücret karşılığında hizmet sağladıklarını belirten Göbel, Vatandaşlara baca temizliği için randevu oluşturmaları gerektiğini hatırlattı.

Doğalgaz bacalarının da kontrol ettirilmesi gerektiğinin altını çizen Göbel, “Biz itfaiye olarak bunları çok o kadar vakıf değiliz. Bu bacalarda şirketlerin kontrolü gerekiyor. Biz itfaiye olarak doğalgaz bacası temizlemiyoruz ama soba bacalarıyla ilgili müracaatlar olduğu zaman gereken yardımı sağlamaya çalışıyoruz. Doğal gaz bacasında kurum yapabilir mi temizdir bizim bacamız demesinler. Kombi bacaları da öyle düşünmesinler. Kombi bacalarını kullanmadıkça mesela diyor ki adam ben Avrupa'da yaşıyorum. Kombinin kendine ait bacası vardır. O bacalarda arılar, bu sarı arı denilen şeyler. İçine bir petek yapıyor ve tıkamış oluyor. Tıkadıktan sonra da gazın içeriye sızmasını sağlar. Tabii büyük doğal gaz bacalarında da birkaç vakaya şahit olduk. Bal arıları burasını boş görüyor yazın. Burasını bir sığınma yeri görüyor. Orada da bir bal peteği yapıyor. Bu bal peteği de gazın çıkmasını önlediği için zehirlenmelere sebep oluyor” ifadelerine yer verdi.

Vatandaşların herhangi birine bacasını temizletmesi durumunda 'bacamız yandı' şikâyetleriyle geldiğini aktaran Göbel, nasıl ve kim tarafından temizlediğinin de oldukça önemli olduğunu ifade etti.

Yaptıkları kontrolde bacanın bilinçli şeklide temizlenip temizlenmediğini anladıklarını söyleyen Göbel, "Vatandaş 1-2 yıl içerisinde temizlemediği bacasını yoldan geçen birine temizlettiyse bacanın tekrar yanmayacağı konusunda söz veremez ama biz bu sözü verebiliriz. Bu yüzden bu konuda da dikkat etmeleri gerekmektedir" ifadelerine yer verdi. Fahrettin Baydar