• Haberler
  • Edirne
  • Osmanlı mimarisi Edirne Mevlevihanesi restore edilecek

Osmanlı mimarisi Edirne Mevlevihanesi restore edilecek

Osmanlı padişahlarından 2'nci Murat döneminde yaptırılan Edirne Mevlevihanesi Valilik tarafından hazırlanan proje ile aslına uygun inşa edilecek.

Osmanlı mimarisi Edirne Mevlevihanesi restore edilecek
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Osmanlı Padişahı Sultan 2'nci Murat tarafından yaptırılan Edirne Mevlevihanesi günümüze ulaşamayarak zamana yenik düşüp yıkıldı.

Konya ve İstanbul mevlevihanelerinden sonra en büyük üçüncü mevlihane olan yapı yüzlerce yıl kente ve balkan coğrafyasına hizmet sundu.

Edirne Valiliği tarafında ihya edilecek olan Osmanlı mirası yapı yeniden hayata kazandırılacak.

Zamana yenik düşen Mevlevihane 1938 yılında yıktırıldı. Osmanlı mirası yapı aslına uygun şekilde inşaa edilecek.

Mevlevihanenin kentin en önemli yapılarından biri olduğunu söyleyen Trakya Üniversitesi Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Ali Cengiz, “Burada büyük bir yapıdan bahsediyoruz. Büyük bir yapıyı görüyoruz. 1752 depreminde mevlevihanenin bazı kısımları da zarar görmüş. 92 yıl payitahtlık yapan başkentlik yapan Edirne'de tekrar mevlevihanenin canlandırılması hele hele büyük ihtişamlı yapının canlandırılması ve her zaman olmasa da yılın belirli dönemlerinde burada semaların yapılması tabii turizm açısından çekim merkezi olacağına inanıyorum" Şeklinde konuştu.

Restorasyon tamamlandıktan sonra belirli günlerde sema törenlerinin yapılacağını belirten Cengiz, “Bu konağın kapısında 'Medet ya Hz. Mevlana' yazıyor. Ön tarafında büyük bir semahane var. Batı tarafında derviş odaları, çilehane ve zengin bir kütüphane bulunuyor. Yapının doğu tarafında ise aşevi ve fırının bulunduğu imarethane var. Özellikle buradaki dervişlerin yemek ihtiyacını karşılamasının yanında caminin minaresinin gölgesinin eriştiği yerdeki kişilerin ekmek ihtiyacı buradan karşılanıyor. Bugünkü pide tarzında bir ekmek çeşidi olan fodula ekmeği dağıtılıyor. Perşembe günleri de ikram yapıldığını tarihi kaynaklardan görüyoruz. “dedi.  Fahrettin Baydar

Fahrettin Baydar