Mis meyve sabun üreticisi Eren kursiyer olarak başladı, kendi işinin patronu oldu

Edirne Halk Eğitim Merkezi Usta öğreticilerinden 49 yaşındaki Nilüfer Eren, internette gördüğü reklamlardan esinlenerek başladığı mis meyve sabunu yapım işinde gittiği kurslar sayesinde usta öğretici oldu.

Mis meyve sabun üreticisi Eren kursiyer olarak başladı, kendi işinin patronu oldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Eşinin işi dolayısıyla Edirne'ye yerleşen ve mis meyve sabun yapım kursuna katılan Eren, zamanla işinin ustası oldu ve açtığı atölye sayesinde birçok ev hanımına iş imkanı sundu.

Mis meyve sabun yapımı sanatının unutulmaya yüz tuttuğunu belirten Eren, bu sanatı unutturmamak ve gelecek nesillere bırakmak adına çalışmalarını sürdürüyor. Mis meyve sabun yapımını yaygınlaştırmak adına ev hanımlarına iş imkanı sunduğunu söyleyen Eren, hem geçmişten günümüze gelen Osmanlı sanatını gelecek nesillere aktarmanın hem de birçok kadına destek olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Edirne'de, Osmanlı'dan günümüze ulaşan kokulu meyve sabunu imalatı yüzlerce ailenin geçim kaynağı olmaya devam ediyor. 17'nci yüzyıldan günümüze kadar süre gelen ve  evlerde hamur kıvamına getirilen, misk, amber ve gül kokuları karıştırılmasının ardından meyve şekli verilerek yapılan sabunlar artık daha çok süs olarak kullanılıyor.

                Yoğun emek gerektiren mis meyve sabunu birçok işlemden geçiyor. Sabuna şekil verdikten sonra 5- 6 kere daha işlenmesi gerekiyor. Mis meyve sabunu üretmek çok emek gerektiren, özveri isteyen bir iş fakat üreticiler yıllardır Osmanlı mirasını özenle üretmeye devam ediyor.

                Atölyesinde özenle meyve şekillerini verdiği meyve sabunlarını daha sonra boyayarak askılarda kurumaya bırakıyor.

Sabunları koydukları sepetlerin de gazete kağıtlarından yapıldığını belirten Eren, geri dönüşüme de dikkat çekildiğini aktardı.  Geçmişten gelen bir zanaatı aynı şekilde devam ettirmenin gurur verici olduğunu söyleyen Eren,"Tek başına yapılacak bir iş değil ekip işi bu. Şekil vermesi var, rende aşaması var, yoğurması var kurutma aşaması, boyama aşaması, cila aşaması sepetlenmesi derken atölye ortamında 10-15 kişiyle çalışabilecek bir düzeneği var ama maliyetler maalesef belimizi büküyor. Evlere direk servis yapıyorum. Hanımlar evlerinde şekil veriyorlar ben gidip alıyorum atölye ortamında boyaması yapılıyor. Külfet ortadan kalkmış oluyor. Çok ciddi paralar kazanmıyorlar belki ama mutfak masraflarını karşılayacak şekilde güzel getirisi olduğunu düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

Barış Karapaça