Hayatını Sanata Dönüştürdü
Edirne'de yaşayan 75 yaşındaki Nilgün Okalener, emekliliğinin ardından hayatına yeni bir yön verdi. Halk Eğitim Merkezi'nde tanıştığı üç boyutlu rölyef sanatı, kısa sürede onun için bir tutkuya dönüştü.
Sekiz yıldır bu sanatla uğraşan Okalener, her tablosunda doğadan, ailesinden ve anılarından esinleniyor. Sanata olan sevgisini, “Hem geçmişime dokunuyorum hem de geleceğe bir iz bırakıyorum” sözleriyle anlatıyor.
Okalener’in bu yolculuğu, evlendiği yıl çektirdiği bir fotoğrafla başladı. 1970’te gelin arabası olarak kullandıkları aracın aynısını bulup, içine eşiyle birlikte çekildikleri fotoğrafı yerleştirerek ilk rölyefini yaptı. O tablo, hayatında yeni bir sayfa açtı. Şimdi ise doğa, manzara ve hatıralarını harmanladığı yüzlerce tabloyu büyük bir sevgiyle üretiyor.
Rölyef sanatını bir yüzey üzerine figürleri kabartarak üç boyutlu hale getirme çalışması olarak tanımlayan Okalener, “Kâğıt, taş, metal gibi farklı malzemeler kullanıyorum. Bir tabloyu bazen bir ayda, bazen üç ayda tamamlıyorum ama hiç yorulmuyorum. Her eserim beni hayata daha çok bağlıyor” dedi.
Rölyef sanatının kendisi için bir yaşam biçimi haline geldiğini dile getiren Nilgün Okalener, “Emekli olduktan sonra hobi olarak başladım ama bırakamadım. Ömrüm elverdiğince yapmaya devam edeceğim. Severek yaptığım için bana hiç zor gelmiyor. Ağır tablolar bazen üç ay sürüyor ama bittiğinde her şeye değiyor” ifadelerini kullandı.
Sanatın kendisine enerji verdiğini söyleyen Okalener, “Bu tabloyu yaparken gençliğime dönüyorum. O günleri hatırlamak bana güç veriyor. Her baktığımda eşim aklıma geliyor. Rölyef, benim için sadece sanat değil, hayatla bağımı koruyan bir köprü. Gençliğimi bu sanata borçluyum” dedi.
Halk Eğitim Merkezi’nde diğer kursiyerlerle birlikte çalıştığını belirten Okalener, “Hem yeni bilgiler öğreniyorum hem de evde üretmeye devam ediyorum. Her tablo bir hikâye taşıyor; kimi doğayı, kimi geçmişi, kimi ise içimdeki sevgiyi anlatıyor” diyerek sanata olan bağlılığını dile getirdi.
