Hasanağa Deresi'nin rengi atıklar nedeniyle kahverengiye döndü
Edirne merkeze bağlı Hasanağa Köyü Deresi'nin rengi kahverengiye döndü. Derede bulunan balıkların ölümlerinin görülmesi üzerine Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri tarafından inceleme başlatıldı.
Hasanağa Köyü Deresi suya karışan atıklar nedeniyle kahverengiye döndü. Köy halkı dere ölen balıkları görmesi üzerine Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne haber verdi. Ekipler dereden aldıkları numuneler sonucu inceleme başlattı.
Derenin kahverengi aktığının haberini almaları
üzerine dereye geldiklerini söyleyen Hasanağa Köyü Muhtarı Mehmet Üstün,
balıkların su yüzeyine çıktığını söyledi.Üstün olayı öğrendikten sonra valilik,
çevre şehircilik il müdürlüğü, tarım il müdürlüğü ve ziraat odasına haber
verdiklerini ve numuneler alınıp çalışma başladığını ifade etti.
"Daha önce defalarca yaşadık bu
olayı"
Daha önce defalarca derenin kirlendiğini ve
balıkların telef olduğunu belirten Üstün,
"Yeni şehir çöplüğü olan katı atık bertaraf tesisinden kaynaklı bir
olay. Daha önce defalarca ceza kesilmesine rağmen firma salımı sürdürüyor.
Köyümüzün tam ortasından aktığı için en fazla etkilenen merkez burası oluyor.
İnsanlar ve hayvanlar burada suyla iç içeler. Sürekli canlı ölümleriyle
karşılaşıyoruz. Balık ölümü ile kalmıyor. Bu ölen balıkları yiyen canlılar da
hayatını kaybediyor. Suyun içinde balık, kurbağa, kaplumbağa gibi tüm canlılar
burada hayatını kaybediyor. Tamamen bir doğa katliamı diyebiliriz" dedi.
Köylüleri hayvanlarını dereye salmamaları yönünde
uyardıklarını aktaran Muhtar Üstün,
"Onlar da tedbirlerini
aldılar. Firmanın denetimi belediyeye ait. Belediye denetimleri daha fazla
yaparak firmanın bu tür olayları yapmasını engel olmalarını istiyoruz"
dedi.
Katı atık tesisinden salınan zehirli su ile derenin
söyleyen Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, "Bu bölge tarımsal sulamanın yapıldığı bir bölge. Uzun zamandan
beri ülke ekonomisine nasıl katkı sağlarız verimi nasıl arttırırız diye sulama
yatırımlarını arttırmaktan bahsederken, bu şekilde bir durumda zehirli suyun
salınması hem tarımsal sulama yaparken bizi sıkıntıya sokacak hem de
hayvanlarımızın su içtiği zarar gördüğü bir durum olacak. Muhtarımız büyükbaş
ve küçükbaş hayvan sahiplerini arayıp uyardı ama uyarana kadar su içen
hayvanlarımız olabilir. Bu tesiste aslında çok güzel bir arıtma sistemi var.
Düzenli çalıştığında bu tarz sıkıntılar olmuyor. Biz o şirketten bu tesis
düzenli çalıştırmasını ve bu zehirli suyu dereye salmamasını talep
ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Derede balıkların ve bir sürü hayvanın olduğunu ve bu zehirli su
yüzünden öldüğünü söyleyen Köy sakinlerinden İsmail Tosun, kazların kenara
çıktığını ve bu suyun hastalık saçtığını aktardı.
Yetkililerle birlikte bölgeye gelen AK Parti Edirne Merkezi İlçe
Başkanı Önder Özcan, "Bu çevre
felaketi yaklaşık 3-4 köyü kapsayan hem tarımsal sulamada hem de hayvancılıkta
kullanılan bir deremiz. Bundan 6-7 ay önce yine aynı sorunlar yaşanmıştı. İnkar
eden bir belediye zihniyeti ile karşılaştık. Ama Çevre Şehircilik il
müdürlüğümüzün önceki felaketlerde tuttuğu tutanaklar var. Muhtarımızın da
iddia ettiği gibi şuanda arıtma tesisinin hiç çalışmaması olağanüstü bir
durumdur. Bu tesis bu zehirli suyu dereye salması ve bu duruma duyarsız
kalınması hiç hoş bir durum değil. Şuanda köy halkı, muhtarımız ve çevre
şehircilik il müdürlüğü yetkilileri burada. Ama asıl sorumlu olan belediyeden
arayan da yok soran da yok gelen de yok. Ne belediye ne il genel meclisi
üyeleri ne de belediye başkanı gelmedi. Bu da bir suçluluk zihniyetidir. Üstüne
sorumluluk almamaktır. Kaçmaktır. Bugün insandan kaçan yarın oy istemeye yüzü
olmayacak konuma gelir" dedi. Barış Karapaça