• Haberler
  • Edirne
  • Edirne'de asırlar önce valinin gördüğü göktaşı belgelenerek Padişaha iletilmiş

Edirne'de asırlar önce valinin gördüğü göktaşı belgelenerek Padişaha iletilmiş

Geceyi gündüze çevirdi, sonik patlamaya neden oldu. 1856 yılında Edirne'ye düşen gök taşının dönemin valisi bu şekilde anlattı. Tarihi olay, 1. Ulusal Edirne Sempozyumu'nda konuşuldu. Arşivlerde gök taşı hadisesinin bilimsel olarak incelendiği de tespit edildi.

Edirne'de asırlar önce valinin gördüğü göktaşı belgelenerek Padişaha iletilmiş
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne'ye 1856’da meteor düştü. Bu önemli tarihi olay, 1. Ulusal Edirne Sempozyumu’nda konuşuldu. 29 Aralık 1856’da gerçekleşen olayın dönemin Edirne Valisi Tepedelenlizâde İsmail Rahmi Paşa tarafından kayıtlara geçirildiği tarihçilerce belirlendi. Osmanlı arşivlerinde gök taşı hadisesinin bilimsel olarak incelendiği de tespit edildi.

1856 yılının Aralık ayında yaklaşık 150 kiloluk gök taşı gökyüzünde görüldü

Olay, Osmanlı arşivlerine ‘Edirne’de semâda görülen alâmet’ başlığı ile kaydedildi.

Olayın kent tarihi ve turizmine sağlayacağı katkı değerlendiriliyor.

Sempozyumda "Edirne Meteor Vakası: Semada Görülen Alamet" başlıklı sunum gerçekleştiren Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksek Okulu Öğr. Gör. Altay Bayatlı, Edirne'de 16 Aralık 1856'da dönemin Valisi Tepedelenlizade İsmail Rahmi Paşa tarafından bir gök taşı görüldüğünü söyledi.

Bayatlı, İsmail Rahmi Paşa’nın "Semada görülen alamet" başlıklı belgeyi dönemin padişahı Sultan Abdülmecid'e sunduğunu aktardı.

Belgelerin Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında yer aldığını dile getiren Bayatlı,

“Bu belge, astronomi bilimi açısından önemli olduğu kadar fenni ilim literatürü ile yeni tanışan Osmanlı için de bir gök taşının düşüşünün edebi tarifi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Gök taşının yere düşmeden atmosferde patladığını, bunun da hayra yorulduğu belgede var. Paşanın meteoru anlatış şekli çok önemli. Osmanlıca hitabı çok önemli bu belgede çünkü fenni ilimlerde Osmanlı'nın literatürüne yeni yeni giriyor bunlar. Batı'dan örnek aldıklarının dışında tamamen kendi üsluplarıyla yazmış olması çok önemli. Bilimsel açıdan zaten çok güzel bir Osmanlıcayla anlatmış. O kadar detaylı ve şiirsel ki zaten bizi etkileyen kısmı bu. Paşamızın deniz gözlemi, savaş gözlemi ve eğitimi çok yüksek. O yüzden büyük ihtimalle ölçü varmış metninde. Meteor belgelerinden 8-10 tane var elimizde, tek ölçülü belge. '96 çapında bir gülle şeklinde' diyor. Bu askeri yetisini ortaya koyuyor, ölçüm kabiliyetini ortaya koyuyor. Tahminen 150 ila 200 kilogram arasındaki bir kütleden bahsediyor." Dedi.

KUMRU ÖNGÜN