Edirne Beylerbeyi Camisi zamana meydan okuyor

Edirne'de, Osmanlı erken dönem cami mimarisi özelliklerini taşıyan 6 asırlık Beylerbeyi Camisi kubbeleriyle dikkat çekiyor.

Edirne Beylerbeyi Camisi zamana meydan okuyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Rumeli Beylerbeyi Sinaneddin Yusuf Paşa tarafından 1429'da yaptırılan külliyede yer alan cami, zaviyeli (ters T planlı) camilerin en güzel örnekleri arasında yer alıyor.

Evliya Çelebi'nin "güzel ve ferah" olarak tanımladığı, iki yanında kubbeli birer tabhane (evsizlerin ve ihtiyaç sahiplerinin konaklayabileceği yapılar) bulunan, doğal afet ve Balkan Savaşları sırasında tahrip olan cami, 1960 yılında ihya edildi. 2015 yılında ise caminin çevre ve bahçe düzenlemesi yapıldı.

Farklı yönleriyle ön plana çıkıyor

Beylerbeyi Camisi müezzin kayyımı Ekrem Tuna, caminin Osmanlı erken dönem cami mimarisinin en güzel görüldüğü yapılardan biri olduğunu söyledi.

İmaret ve hamamın da yer aldığı bir külliyenin içinde inşa edilen caminin 6 asırdır ayakta olduğunu ifade eden Tuna, "Camimiz külliye şeklinde olup içinde 2 tabhane bulunmaktadır. Tekke ve zaviyeli camilerin güzel örneklerindendir." dedi.

Asırlara meydan okuyan caminin farklı özellikleriyle kente gelen ziyaretçilerin ilgisini çektiğini anlatan Tuna, cami hakkında şu bilgileri verdi:

"Camimiz girişte büyük bir kubbeyle başlayıp mihrabına doğru küçük kubbe ve mihrabında tam üzerinde içbükey istiridye kabuğu desenli bir kubbeyle tamamlanmaktadır. Girişte sağ ve sol odalar yer almaktadır. Ortasında tek bir kemerle oturtulmuş ve bu kemerdeki hat yazıları ve süslemeler sadece mihrap tarafından görünmektedir.

Bunun yanı sıra caminin girişindeki cümle kapısının ilk girişinde aydınlatma feneri bulunmaktadır. Cami, diğer camilerde pek görülmeyen 3 kademeli özelliğe sahiptir. Girişte bir basamakla başlayıp devam eden, iki ve üç basamaklı yükseltilerle içeride değişik bir görünüm sunmaktadır. Edirne camileri üzerine araştırma yaparak kitap yazan Alman mimar Gortil, camiyi ziyarete geldiğinde mihrabın üzerindeki içbükey 8 dilimli ve istiridye kabuğunu andıran şekli görünce 'hayran olmamak elde değildir' demiş ve kitabında camimizden bahsetmektedir."

Tuna, caminin ön kısmında Sinaneddin Yusuf Paşa'nın türbesi ve padişah eşleri ve devlet adamlarının mezarları bulunduğunu da sözlerine ekledi.