Barajların çaresi kapalı şebeke

Edirne'nin içme suyunu karşılandığı Kırklareli'nin Kayalıköy barajında su seviyesinin yüzde 3'e düşmesinin ardından Kırklareli İl Genel Meclisi Başkanı Aydın Karakoç, bölgedeki barajların son durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Karakoç, bölgedeki kaçak su kullanımının yanı sıra tarım sulama sistemindeki kanaletlerde bulunan hasarlar nedeniyle boşa giden suya dikkat çekerken 'Şu anda tek çare kapalı su şebekesine geçmektir' dedi.

TAKİP ET

Kırklareli İl Genel Meclisi Başkanı Aydın Karakoç, Edirne Belediyesi'nin geçtiğimiz günlerde Kayalıköy barajındaki su seviyesinin yüzde 3'e düşmesi nedeniyle içme suyu kullanımına geçici olarak son verdiğini duyurmasının ardından bölgedeki barajların son durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kırklareli'ndeki Kayalıköy barajı başta olmak üzere Pabuçdere, Kazandere, Armağan ve Kırklareli barajlarının son durumunu açıklayan Karakoç, uyarılarda bulundu.

Kırklareli'nde 5 adet barajın bulunduğunu belirten Karakoç; 'Bunlardan bir tanesi Pabuçdere barajı, diğeri de Kazandere barajıdır. Bu iki baraj, İSKİ'ye bağlı barajlardır. İstanbul'un yüzde 8 civarındaki suyu bu iki büyük barajdan gidiyor. Bu barajlardaki doluluk oranı geçen yıl sıfırdı. Yani iki baraj, geçen yılın kurak geçmesinden dolayı dolmadı. Dolmadığından dolayı da İSKİ buralardan su alamadı. 2019'daki iklim şartlarından dolayı karlı gün sayıları azaldı. Kırklareli'nde eskiden karlı gün sayıları yılda 14-15 gün arasındaydı. Fakat şu anda yıllık 1-1,5 güne düştü. Çünkü Trakya ve Kırklareli'nde ortalama hava sıcaklıkları son yıllarda 1-1,5 derece arttı. Derecelerin artması da Trakya'daki kar yağışı gün sayılarını azalttı' ifadelerini kullandı.

'YAĞMUR SUYU BARAJLARA GİTMİYOR'

Kırklareli'nde yıllık yağmur yağışı oranlarına da dikkat çeken Karakoç; 'Yağan yağmurlar ise hemen hemen aynı miktarda oldu. Fakat küresel ısınmadan dolayı yağmur yağışları aniden geliyor. Fakat eskiden yağmurlu gün sayısı 50-60 gün arasındaysa şu anda 25-30 güne düştü. Aynı miktarda yağmur yağıyor ama hızlı yağdığı için barajlara su gitmiyor. Sel suyu olarak akıp gidiyor. Kar yağışlı gün sayılarının mutlaka artması lazım ve yağmurun azar azar yağarak toprağa işlemesi gerek. Böylece yeraltı su kaynaklarını doldurur ve oradan da barajlara gider' dedi.

TAŞ OCAKLARINA DİKKAT ÇEKTİ

2019 ve 2020 yıllarında Trakya'da şiddetli kuralık başladığını belirten Karakoç; 'Bunun gerekçelerinden biri küresel mevsimsel ısınmalardı. Bunun yanında anormal miktarda taş ocağı açılışları başladı. Biz bunları dava konusu yaptık. Bu konuda 90'dan fazla dava açıldı. Ayrıca itirazlar da yapıldı ve büyük bölümünü durdurduk. Bu çalışmada çevrecilerin ve bizlerin açtığı davalarla oldu. Kırklareli Kent Konseyi'ndeki çevre grubu, il genel meclisi üyeleri, köy muhtarlarımız birçok dava açarak durdurduk. Fakat eski yıllarda bu çevre mücadelesi olmadığı için alınan ruhsatlar var. Bu ruhsatlar üzerinde taş ocakları devam ediyor. Taş ocaklarında dinamit patlatmaları denetim altına alınmadığından dolayı yeraltındaki su kaynaklarının yönlerinin sapmasına neden oldular. Eskiden yeraltı suyu belirli bir kaynaktan çıkarken, yolu bir tarafa saptı ama nereye gittiği belli değil' sözlerine yer verdi.

'2 BİNDEN FAZLA KAÇAK SU VAR'

Trakya bölgesinin ortasında bulunan Ergene havzasının çanak biçiminde olduğunu söyleyen Karakoç; 'Çanak biçiminde olan bu yerde yeraltı suları var. Eskiden yeraltı suları, sondajlar ve kuyularla çok az miktarda açılıyordu. Fakat sanayileşme ve tarımdaki su talebiyle birlikte kaçak yeraltı sularının sayısı Kırklareli'nde 2 bini geçti. Bu nedenle de yeraltı sularında çok büyük bir boşalma oldu. Yeraltı su havzaları dolmuyor. Eskiden 30-40 metrede çıkan sular, şu anda 200-300 metreye kadar düştü. Eskiden derelerden Ergene nehrine 1 birim su gelirken, yeraltı sularından çekilen sularla birlikte 8 birim gelmeye başladı. Yani 7 birimi yeraltı su kaynaklarından çekilen sulardır. Bunun içinde atıklar, sıvı atıklar, kanalizasyonlar ve birçok kirlenme var. Eskiden derelerde kirlenme yoktu ama şimdi derelerde de kirlenmeler başladı. Bütün belediyelerin, tesislerin yaptığı kirlenmelerden dolayı yeraltı ve yerüstü suları kirlendi. Eskiden tarlalar sulanırken, şimdi sulanamıyor. Bu nedenle çiftçi yeraltı sondajı çekiyor. Ergene havzasının büyük bölümü, Bakanlar Kurulu'nun kararıyla yeraltı sondajlarına kapalı olmasına rağmen sanayi tesisleri, hayvancılık tesisleri anormal miktarda arttı. Yeraltı suları çekiliyor ve bu nedenle sanayi, hayvan ahırlarında büyük bir kaçak var' dedi.

'SUYUN YARISI BOŞA GİDİYOR'

Kırklareli'nin Kayalıköy, Armağan ve Kırklareli Barajı'nda büyük sıkıntılar yaşandığını belirten Karakoç; 'Bu barajlardan Kırklareli'nin içme suyu, tarım suyu ve sanayi suyu ayrılıyor. Armağan barajı, 50 hektometre küp, Kayalıköy barajı 153 hektometre küp ve Kırklareli barajı da 100 hektometre küptür. Yağışlardan dolayı geçen yıl belirli sular salındı. Üç barajdaki kanallara baktığımızda; Armağan barajı kapalı şebekedir. Burada su kaybı yaşanmıyor ve Kırklareli barajına aktarma su veriliyor. Ama Kırklareli ve Kayalıköy barajlarında açık kanalet olduğundan dolayı buharlaşma ve kanaletlerin büyük bölümünün bakımsızlığından dolayı müthiş kayıp var. Kırklareli barajından içme suyu olarak yılda 17 hektometre küp su ayrılıyor. Ama kullanılan su da en fazla 10 hektometre küptür. Kayalıköy barajından da yılda 10 hektometre küp su, Edirne'ye içme suyu olarak ayrılıyordu. Kalanı tarım suyu olarak kullanılıyor. Fakat kanaletlerdeki kırıklar ve çiftçilerin doğru sulama yapmaması öyle bir sorun ki tarıma su salındığında, suyun yüzde 30'u boşa gidiyor. Kayalıköy barajında sanayiye pek su ayrılmıyor. Daha çok tarıma ve Edirne'ye içme suyu veriliyor. Tarıma ayrılan kanaletlerin kırıklığından dolayı suların yaklaşık yarısı kayboluyor. Bu yıl barajlardaki kuraklık da buna eklendi. O yüzden barajlar şu anda bomboş durumdadır. Önümüzdeki 2021 yılı için de sadece içme suları ayrıldı. Kırklareli ve Edirne belediyelerine lazım olan su DSİ tarafından ayrıldı' ifadelerine yer verdi.

'TRAKYA İÇİN BÜYÜK TEHLİKE'

Karakoç, Kırklareli'nde geçtiğimiz günlerde vali, belediye başkanları ve kamu kurum müdürlerinin katıldığı İl Su İhtisas Komisyonu toplantısının gerçekleştirildiğini belirtirken; 'Bu toplantıda suyun düzenli ve planlı kullanımı konusunda kararlar alındı. Taş ocaklarının denetlenmesi kararı var. Örneğin; mısır çok su isteyen bir bitkidir. Su isteyen bitkilerin azaltılması konusunda halka duyuru da yaptık. Planlı olarak su harcamalarını ve mısır üretimini azaltmalarını söylüyoruz. Çünkü mısır ekiminde çok fazla suya ihtiyaç var. Bu barajlardan suya ihtiyacı olmayan bitkileri ekmeleri konusunda bütün köylere duyuru yaptık. Biz tedbirleri almaya çalışıyoruz. Ama şu ana kadar ciddi bir yağış yok. Kış ayları da böyle geçerse önümüzdeki yıl içme ve kullanma suyu haricinde tarıma su yok gibi. Bu da Trakya için büyük bir tehlikedir' dedi.

'30-40 HEKTOMETRE KÜPLÜK KAÇAK VAR'

İçme suyu konusunda tedbirlerin alındığını söyleyen Karakoç; '2021 yılında içme suyu konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Ama geçen yıl kaynaklardan beslenen köylerimizde büyük su sıkıntısı vardı. Çünkü az yağıştan dolayı kaynaklara az su geldi. Bu yıl İl Özel İdaresi'nin 2021 bütçemizden 6 milyon 300 bin TL'yi yeni sondajlar açmak ve başka köylerden su sorunu yaşayan köylere su getirebilmek için su işlerine ayırdık. Yapılması gereken en büyük iş, DSİ'nin bağlı olduğu bakanlığın mutlaka Kayalıköy ve Kırklareli barajlarını kapalı su şebekesine geçirmesi lazım. Çünkü bu barajlardan yılda 30-40 hektometre küplük boşa giden su kaçağı var. Su kaçağının önlenmesi için kapalı şebekeye geçilmesi şarttır. Kapalı şebekeye geçilmesi için de hükümetin buna bütçe ayırması gerekmektedir' sözlerine yer verdi.

'TEK ÇARE KAPALI SU ŞEBEKESİ'

Edirne'nin de Kayalıköy barajından su alımını geçici olarak durdurduğunu hatırlatan Karakoç; 'Su yeterli değil. Çünkü önümüzdeki yılın da planlamasını yapmak zorundayız. Şu anda tek çare kapalı su şebekesine geçmektir' diye konuştu.