AK Parti'den 3 isme suç duyurusu
AK Parti Edirne İl Başkanlığı, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, CHP eski milletvekili Fikri Sağlar ve gazeteci Can Ataklı hakkında '˜Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İl Başkanı Belgin İba, suç duyurusunun ardından yaptığı açıklamada, 3 isim hakkında sert eleştirilerde bulundu.
AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı Can Ataklı, Fikri Sağlar ve İlker Başbuğ'un yaptığı açıklamalara istinaden 81 ilde eş zamanlı olarak suç duyurusunda bulundu ve basın açıklaması yaptı. AK Parti Edirne İl Başkanlığı da dün suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından açıklamalarda bulunan AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, 'AK Parti Edirne İl Teşkilatını temsilen, Fikri Sağlar, Can Ataklı ve İlker Başbuğ hakkında Türk Ceza Kanununun '˜Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' başlığını taşıyan 216'ncı maddesine istinaden, Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusunda bulunduk' dedi.
'DARBELERİN
ACI HATIRALARI HAFIZAMIZDA'
Darbelerin acı
hatıralarının hala hafızalarda yaşadığını dile getiren İba, 'Bilindiği gibi,
Türkiye Cumhuriyeti devleti, doğrudan milletin yürüttüğü ve onun temsilcisi
olan Büyük Millet Meclisinin yönettiği bir istiklal mücadelesi sonunda
kurulmuştur. Temelinde milli iradenin üstünlüğü olan Cumhuriyetimiz, çok
partili siyasi sistemle birlikte, bu vasfını siyasi alanda da tam manasıyla
hayata geçirmeye başlamıştır. Elbette, en başından beri her dönemde milli
iradenin üstünlüğünü hazmedemeyenler olmuştur. Milli irade düşmanlığı, kimi
zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi, kimi zaman marjinal akımların temsilcisi
olarak karşımıza çıkmıştır. Hepsi de faşizmin en ilkel, en karanlık, en nobran
söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin değerlerine, tarihine, kültürüne
saldıran köhne zihniyetin mensuplarıyla mücadele etmek, kendine bu ülkenin
demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en başta gelen
sorumluluğudur. Yakın tarihte 28 Şubat'tan 15 Temmuz'a kadar uzanan nice acı
hatıraları hala hafızasında canlı olan milletimiz, faşist zihniyete karşı
gösterdiği ilkeli ve güçlü duruş sayesinde, ülkemizin en büyük kalkınma ve
demokrasi atılımının partimiz vasıtasıyla gerçekleştirilebilmesini sağlamıştır'
ifadelerini kullandı.
'FAŞİST
ZİHNİYETİN HORTLAMASINDAN ENDİŞELİYİZ'
Faşist zihniyetin
hortlamasından endişeli olduklarını söyleyen İba, 'AK Parti olarak en büyük
gururumuz ve mutluluğumuz, bu büyük atılımda milletimizin temsilcisi olarak
mücadele safının en önünde yer alıyor olmaktır. Türkiye'nin kalkınma ve
demokrasi yolculuğunda kat ettiği mesafedeki başarısı; akıl, vicdan ve izan
sahibi herkes tarafından takdirle teslim edilmektedir. Bu sayede ekonomiden hak
ve özgürlüklere kadar her alanda dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle mukayese
edilebilecek bir yere geldiğimizi en iyi milletimiz biliyor. 2023 hedeflerinde
somutlaşan büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretlerimizi, inşallah, zaferle
neticelendireceğiz. Tabii bu süreçte, eski Türkiye'de kaldığını ümit ettiğimiz
faşist zihniyetin, bulduğu her fırsatta adeta hortlamasının yol açtığı
tedirginliği de hep birlikte yaşıyoruz. Kimi zaman milli iradenin tecelligahı
olan Meclis'in mehabetini bozan, kimi zaman medya mecralarını kirleten, kimi
zaman eskiden mensubu oldukları kurumların saygınlığına zarar veren bu zihniyet
sahipleriyle hukuk önünde hesaplaşmakta kararlıyız' ifadelerine yer verdi.
ÜÇ
İSMİ ELEŞTİRDİ
Sağlar, Bağbuğ ve
Ataklı'yı sert ifadelerle eleştiren İba, 'Bu örneklerden biri, CHP'nin resmi
yayın organı olan bir televizyon kanalında '˜başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını
ve adil yargılama yapamayacağını' söyleyen, eski milletvekili ve bakan Fikri
Sağlar'ın ortaya koyduğu tavırdır. Türkiye'nin artık geride bırakmış olması
gereken, büyük acıların çekildiği ve bedellerin ödendiği bir meseleyi yeniden
gündeme getiren bu kişi, CHP'nin demokrat yaldızı altındaki faşist yüzünü bir
kez daha sergilemiştir. Gazeteci kimliğiyle yaptığı bir sosyal medya
paylaşımında ise Can Ataklı, Cumhurbaşkanımızın seçimle gitmeyeceğini, ordunun
darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol
açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söyleyebilecek kadar derin bir
sefalete düşmüştür. Darbe ve felaket çığırtkanlığı yapan bu zihniyet, ülkemiz
için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir. Aynı şekilde,
Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ'un, 27 Mayıs darbesinin, şayet
rahmetli Menderes erken seçim kararını ilan etseydi olmayabileceği, böyle bir
durumda da iktidarın zaten CHP'ye geçeceği yönündeki açıklamaları, zihinlerin
gerisindeki darbe sevdasını açık etmiştir' dedi.
'KAZANIMLARI
HAZMEDEMİYORLAR'
Demokratik mücadele
sürecinin devam ettiği günlerde bu söylemlere iyi niyetle yaklaşılamayacağının
altını çizen İba, 'Sadece bu üç örnek dahi, Türkiye'nin 97 yıllık Cumhuriyet
tarihinde elde ettiği milli iradenin üstünlüğünü esas alan kazanımları hala
hazmedemeyenlerin, vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanıp tutuştuğunu
göstermeye yeterlidir. Demokrasi tarihimiz de siyaset darbelerle her dönem
inkitaya uğratılmıştır. Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele
süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklaşımların, kesinlikle iyi
niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu
tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır. Unutulmamalıdır ki terörle ve her
türlü vesayet odağı ile mücadele demokrasiyi koruma mücadelesidir. Hak ve
özgülük mücadelesinde ülkemizin elde ettiği kazanımlara, vesayetten darbeye,
terör örgütlerinin saldırılarından uluslararası tuzaklara kadar nice badireleri
göğüsleyerek sahip çıkan milletimizin, bu karanlık zihniyete de hak ettiği
dersi, demokrasi ve hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz'
şeklinde konuştu.
'KARARLILIKLA
MÜCADELE EDECEĞİZ'
Benzer her türlü
süreçle kararlılıkla mücadele edeceklerini kaydeden İba, 'Türkiye'nin 81
vilayetindeki AK Parti teşkilatları olarak biz de, yapılan bu saldırıları;
demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve
nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza
yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak,
suç duyurusunda bulunmak suretiyle, milletimize ve tarihe karşı görevimizi
yerine getirdiğimize inanıyoruz. Tüm diğer siyasi partileri de demokrasi
karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz. Benzer her türlü girişime karşı da aynı
kararlılıkla mücadele edeceğimizi de özellikle belirtmek istiyoruz' diyerek
açıklamasını tamamladı.