Mekke'nin Fethi ve Kudüs Gecesi

Edirne Valiliği himayelerinde İl Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğinde gerçekleştirilen program, Trakya Üniversitesi Türkan Sabancı Kültür Merkezi'ndeki etkinlik Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Diyanet Akademisi İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Abdurrahman Akkuş yaptığı konuşmada, Mekke'nin fethinde münferit durumlar dışında kan dökülmediğini dile getirdi.

İşgalin yürekleri ve sineleri daraltmak için olduğunu söyleyen Akkuş, " Hazreti Muhammed önce gönülleri feth etti. Mekkeliler 'bize ne yapacaksınız?' diye sorduğunda efendimiz hepsini serbest bırakmıştır. Fetih ruhu budur. Fetih ve işgal arasındaki fark budur. Fetih yaşatmak içindir, işgal öldürmek içindir. Fetih ihya etmek içindir, işgal intikam almak içindir. Fetih inşirah getirmek içindir, işgal yürekleri sineleri daraltmak içindir. Müslümanlarla onların farkı buradadır.” Dedi.

Akkuş, Mekke'nin de Kudüs'ün de Müslümanlar için değerli olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Filistinlilerin acılarını paylaşmak için bir araya geldiklerini belirten Edirne İl Müftüsü Hasan Başoğlu ise İsrail'in katliama devam ettiğini belirterek bu zalim zulmünün bir an önce son bulmasını diledi.

Programda Edirne İl Müftülüğü İlahi Korosu tarafından ilahi, ezgi ve marşlar seslendirilerek Kudüs ve Mekke ile ilgili sorulan sorulara doğru cevap veren 10 kişiye hediyeler verildi. Katılımcılara program sonunda ikramda bulunuldu.

Ayrıca "Mekke'nin Fethi ve Kudüs Gecesi" dolayısıyla Halk Eğitim Merkezi'nde program düzenleyen Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Edirne Şubesi de Mekke'nin fethinin İslam tarihi açısından önemine değindi. 

İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program konuşmalarla devam etti.

Fetih ile işgal arasındaki farkın iyi anlaşılması gerektiğine değinen AGD Edirne Şube Başkanı Abdülhamit İriş, “Mekke'nin fethi İslam tarihi açısından büyük önem taşıyor. Fetih kavramının hakkın yaşanmasına mani olan engellerin kaldırılmasıdır. Mekke'nin Fethi'nin de şirkin ortadan kaldırılması, gönüllerin hakka açılmasının en büyük sembolüdür.” Şeklinde konuştu.

Program öğrencilerin gösterileri, şiir dinletisi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından son erdi. Fahrettin Baydar