Zıpkınkurt'tan '˜yoksunuz' tepkisi
Trakya Kalkınma Ajansı, YÜCİTA ve ETSO işbirliğinde düzenlenen Türkiye ve Trakya'da Coğrafi İşaretler programında konuşma gerçekleştiren ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, yöresel ürün üreticilerinin toplantıya ilgi göstermemesine tepki gösterdi. Zıpkınkurt, konuşmasında 'Edirne'de 4 tane coğrafi ürünümüz var, bunlarla ilgili çalışan firma sayısı yaklaşık 50 tanedir ama üzülerek ifade ediyorum burada 5 kişi var. Konudan faydalanacak, ticari olarak para kazanacak insanlar salonda yok. Yoksunuz' dedi.
Trakya
Kalkınma Ajansı, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı
(YÜCİTA) ve Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) işbirliğinde düzenlenen
Türkiye ve Trakya'da Coğrafi İşaretler programı gerçekleştirildi. Lalezar
Restoran'da düzenlenen programa Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan
Tabakoğlu, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, YÜCİTA Başkanı
Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt,
Edirne Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kemal
Cingöz, ETSO Meclis Başkanı Mustafa Emre Alp, Edirne Ticaret Borsası (ETB)
Meclis Başkanı Fedai Canım, akademisyenler ve Trakya'nın il ve ilçelerinden sektör
temsilcileri katıldılar.
Trakya
Bölgesi'ndeki coğrafi işaretli ürünler olan Keşan satır et, İpsala pirinci,
Kırklareli hardaliyesi, Malkara eski kaşar peyniri, Edirne beyaz peyniri ve
Edirne tava ciğerinin sunulduğu programın açılış konuşmasını Genel Sekreter
Mahmut Şahin yaptı. Trakya'nın yöresel ürünlerini hem Trakya'da farkındalık
oluşturmak, hem de Türkiye'de Trakya'nın yöresel ürünlerini tanıtarak uzun
vadede Türkiye'nin ve Trakya'nın büyümesi amacıyla odalar ve borsalarla
birlikte çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek; 'Trakya Bölgesi'nde Malkara'nın
kaşarı, İpsala'nın pirinci, Edirne'nin beyaz peyniri gibi 6 tane tescili
alınmış ürün var. Ama bunun yanında yaklaşık 12-15 civarında da tescil
başvurusu yapılmış,askıda bekleyen ürünlerimiz var' ifadelerine yer verdi.
Şahin,
Trakya'da başvuru hazırlığı süren 10'un üzerinde ürün bulunduğunu açıklayarak;
'Meriç'in kavunu veya fıstığı, Tekirdağ köftemizi alıyoruz da onunla birlikte
üzümden elde edilen bir yaprak varmış. O yaprağın kazanılması açısından güzel
bir başvuru süreci başlatıldı.Kırklareli'de pancar pekmezi ve Kofçaz balığı veya
Istranca bal dediğiniz balların yapılması, yine Edirne'mizde bazı ürünler var.
Bu ürünlerin de protokolleri hazırlandı, imzalar atıldı. Ankara'ya coğrafi
işaret noktasında tescil noktasında evrakların bir kısmı tescil teslim edildi
ve süreç devam ediyor.Amacımız el birliği içerisinde Trakya'da coğrafi işareti
alınmamış ürün bırakmak istemiyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa, maddi veya
manevi, paraysa para, teknik imkansa imkanı karşılama, danışmanlık, Ankara
gitmek gerekiyorsa beraber gidelim, baskı veya lobi, siyasi destek gerekiyorsa
bunu da sağlayalım' dedi.
'AB tarafından tescillenen 3 ürünümüz var'
Türkiye'nin
dünyada, Avrupa Birliği tarafından tescillenmiş 3 tane ürünü olduğunu açıklayan
Şahin;'Bizde Trakya Bölgesi olarak 4, 5, 6'ncıyı yapmak istiyoruz. Trakya
bölgesinde 2020 yılına kadar ürünü alınmamış, başvurusu yapılmamış ve tanıtım
noktasında kitapçığa girmemiş ürünümüz kalmasın. Trakya ile beraber Türkiye'de istifade
etsin. Neden Edirne'nin peynirini, ciğerini, Tekirdağ'ın köftesini doğudaki bir
arkadaşımız veya Avrupa'daki bir kardeşimiz yemesin' sözlerine yer verdi.
'Türkiye kazanacak'
Şahin'in
konuşmasının ardından programda bir konuşma da Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu
yaptı. Tekelioğlu, konuşmasında YÜCİTA'nın 15 Ekim 2015'te kurulduğunu
söyleyerek; 'Amacımız; Türkiye'de coğrafi şartlar konusunda farkındalık
yaratmak ve yine ülkemizde ideal coğrafi işaretler sisteminin kurulabilmesi
için çaba harcamaktır. Tamamen gönüllülük esasına göre kurulmuş bir araştırma
ağıdır. İnancımız; Türkiye'deki coğrafi işaretlerin gerçekten değerlendirilmesi,
kayıt altına alınması, korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere
bırakılmasıyla Türkiye'nin ekonomik açıdan kazanacağına inanıyoruz ve bu
bakımdan çalışıyoruz' dedi.
'Yöresel ürünler talebi artıyor'
Endüstriyel
beslenme tipine tüketicilerin güveninin sarsılmasıyla birlikte dünyanın çok
önemli bir süreci yaşadığına dikkat çeken Tekelioğlu; 'Yaşanan bir sürü gıda
krizlerinden sonra bu küresel ticaretin bize empoze ettiği beslenme sistemi
güzel bir şey değil. Bütün dünyada yöresel ürünler talebi hızla artıyor. Bizim
halkımızın beslenebilmesi için yöresel ürünler, coğrafi işaretler inanın bir
gıda güvenliğini oluşturuyorlar. Bu bakımdan büyük şansımız ve bu dünyanın
hiçbir ülkesinde bizim sahip olduğumuz coğrafi işaret potansiyeli yok. Ama
sahip olmak yetmiyor. Bunlara gerçekten gereken önemi vermek ve özellikle
tescil aldıktan sonra iyi yönetmek, yönetişimini sağlamak ve denetim mekanizmalarını
yaşama geçirmek lazım' ifadelerine yer verdi.
Zıpkınkurt'tan sitem
Tekelioğlu'nun
konuşmasının ardından programda bir konuşma da Recep Zıpkınkurt yaptı.
Zıpkınkurt, konuşmasında Edirne'de 4 adet coğrafi işaretli ürün bulunduğuna
dikkat çekerek; 'Ama üzülerek söylüyorum ki bugün burada da gördüğüm gibi
Edirne'de 4 tane coğrafi ürünümüz var, bunlarla ilgili çalışan firma sayısı
yaklaşık 50 tanedir ama üzülerek ifade ediyorum burada 5 kişi var. Biz
istediğimiz kadar toplantılar yapalım, coğrafi işaret ile ilgili çalışmalar
yapalım, değerli hocamız gelsin işlerini bırakıp gönüllük esasına göre burada
bize seminerler versin ama konunun muhatapları konudan faydalanacak, ticari
olarak para kazanacak insanlar salonda yok.Yoksunuz yani. Ülkemiz zengin bir
coğrafyaya sahip.Coğrafi konumu itibariyle ülkemizde 3bin 300 tane coğrafi
işaret almış ürün var. Koskoca Avrupa'da 3 bin tane var. Yalnız bizim ülkemizde
3bin 300 tane var. Bu çok önemlidir. Bu ürünlere sahip çıkarsak, ürünlerin
coğrafi işaretlerini alırsak, önümüzdeki dönemde markalaştırırsak; marka parayı
kazanıyor' dedi.
'Tarımın yüzde 30'u çöpe gidiyor'
Açılış
konuşmalarının ardından programın ilk oturumu olan '˜Yükselen bir küresel olgu:
Coğrafi işaretler' başlığında sunumlar gerçekleştirildi. Oturumdaki ilk sunumu İzmir
Ticaret Borsası Başkanlık Danışmanı Dr. Pınar Nacak, dünyada coğrafi işaretler
konusunda yaptı. Nacak, sunumunda dünya nüfusu 2050 yılında 9.7 milyar
olacağına dikkat çekerek; 'Buna bağlı olarak 2050 yılında gıda üretiminin yüzde
60 artması bekleniyor. 2100 yılında beklenen yaşam süresi 100 yıldır. 165
milyon insan, çocuklukta yetersiz beslenmeden mustarip ve düşük gelirli
insanlar gelirlerinin yüzde 80'ini gıdaya harcıyorlar. Yüksek gelirlilerse
ancak yüzde 10'unugıdaya harcıyorlar. Yeterli meyve sebze tüketerek yılda 7
milyon hayat kurtarabileceğini biliyor musunuz? Dünya nüfusunun hâlâ yüzde 1'i
aç. 1.3 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Dünyada tarım alanlarının yüzde 30'unu da
çöpe atmak için üretim yapıyoruz. Son 40 yılda küresel bazda tarım dış ticareti
yüzde 25 arttı ve bunun 2030 yılında yüzde 35 artması bekleniyor. 2050 yılına
kadar protein talebinin de yüzde 80 artması bekleniyor' sözlerine yer verdi.
'Dünyada coğrafi işaret sayısı 10 bin'
Nacak, tarımda vahşi bir endüstriyelleşme olduğunu vurgulayarak; 'Dünyada 10 tarım işletmesinden 9'u aile İşletmesi.Bu işletmeler dünya gıda arzının yüzde 80'ini sağlıyor ve tarım,yüzde 40'lık payı ile dünyadaki en büyük işverenoluyor. Bu süreç bize bir takım yükler yüklüyor.Biyoçeşitlilik kaybı, kaynak tüketim sorunu, çiftçi kayıpları, fiyat dalgalanmaları, geleneksel üretim metotlarının ve geleneksel tatların yok olması gibi ciddi yükler yüklüyor. Bu nedenle tüm bu gerçekleri şöyle bir göz attığımızda coğrafi işaretlerin önemi artıyor. Dünyada coğrafi işaret sayısı 10 bindir. Bin 432'si Avrupa Birliği'ndedir. Bunların bin 762 şaraptır. Avrupa Birliği'nin yüzde 32'lik bir payı var ve çok büyük bir paydır. Türkiye'nin payı 371, Ekim ayı rakamı ise yüzde 3.7'dir. 2017 de ise 2.1'dir' dedi. Nacak'ın sunumunun ardından programda Türk Patent ve Marka Kurumu Uzmanı Gonca Ilıcalı da Türkiye'de coğrafi işaretler ve son gelişmeler konusunda sunum yaptı. 3 oturumdan oluşan program, gün boyunca devam etti.