Yücel'i İtalya'dan hatırlattı

Edirne'de 24 Haziran seçimlerine Bağımsız Milletvekili Adayı olarak katılan ve İtalya'daki Gatti Rossi Butik Biracılık şirketinde Edirne Birası üretimine devam eden Cüneyt Özdemir, Cumhuriyet'in en önemli eğitim, kültür ve siyaset insanlarından biri olan Hasan Ali Yücel'in isminin Edirne Belediyesi tarafından açılan çocuk müzesine verilmesine rağmen 58'inci vefat yıldönümünde hatırlanmamasına tepki gösterdi. Özdemir 'Parkın açılışında boy boy fotoğraflar çekip sosyal medyada paylaşanların hiçbiri, ölüm yıldönümünü hatırlamadı' dedi.

Yücel'i İtalya'dan hatırlattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İtalya'da Gatti Rossi Butik Biracılık adındaki (Türkçesi: Kırmızı Kediler) şirketinden '˜Edirne Birra Speciale Golden Ale' adındaki Edirne Birasını satışa sunan ve 24 Haziran seçimlerine Edirne'den Bağımsız Milletvekili Adayı olarak dikkat çeken Cüneyt Özdemir, Hasan Ali Yücel'in vefatının 58'inci yıldönümünde anılmamasına tepki gösterdi. Özdemir, 26 Şubat 1961 tarihinde vefat eden,1938-1946 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı görevinde bulunan ve Cumhuriyet'in en önemli eğitim, kültür ve siyaset insanlarından biri olan Hasan Ali Yücel'in isminin Edirne Belediyesi tarafından açılan çocuk müzesine verilmesine rağmen vefat yıldönümünün hatırlanmadığını söyledi. Yücel'in Türkiye'de önemli izler bıraktığını söyleyen Özdemir; '26 Şubat Salı günü, öğlen saatlerine kadar bekledim. Ne bir il başkanı, ne de başka bir siyasetçi, şehrimizde kendisini ölüm yıldönümünü anmadı. Oysa ismini verirlerken çok heyecanlıydılar. Bu durum, sadece biri için değil;tüm siyasi partiler için geçerlidir. Parkın açılışında boy boy fotoğraflar çekip sosyal medyada paylaşanların hiçbiri, ölümyıldönümünü hatırlamadı' ifadelerine yer verdi.

'Can Yücel bu duruma ne derdi?'

Özdemir, Yücel'in hatırlanmasının gerekli olduğunu belirterek; 'Caddeye, sokaklara, parklara ismi verilsin tabii. İsmi hep yaşatılsın. Fakat ölüm yıldönümü de hatırlansın bir zahmet. Yoksa '˜Park yaptım adını Hasan Ali koydum' demenin bir anlamı kalmaz.Üzüldüm, çok üzüldüm doğrusu ve aklıma Hasan Ali Yücel'in oğlu şair Can Yücel geldi. Açık sözlü, özü sözü bir insan bugün olanları bilseydi ve bizler o şaire sorsaydık, şair ne derdi acaba?' dedi.

ADD de unutmadı

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Celil Özcan, Hasan Ali Yücel'in ölüm yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Özcan açıklamasında şöyle dedi: 'Cumhuriyet Döneminin seçkin bir eğitim, kültür ve siyaset adamı olan Hasan Ali Yücel, Atatürk'ün ölümünden sonra 1938-1946 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmıştır. Hasan Ali Yücel 17 Aralık 1897'de İstanbul'da doğdu. Babası Ali Rıza Bey, annesi Neyyire Hanım'dır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi ve 19 Aralık 1922'de öğretmenliğe başladı.3 Mart 1931'e kadar devam eden üç aylık yurt gezisi sırasında bir gün Mustafa Kemal Paşa, yanında bulunanlara "Türk milleti ne zaman kendini kurtulmuş sayabilir?" diye sorar. Yanındakiler doğal olarak görüşlerini bildirirler. Sonra Hasan Ali söz alır; "Paşam," der; "Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak hale gelirse o zaman kurtulmuş olur." Mustafa Kemal Paşa, kendisine, (Bu çocuğun ileri attığı, üstünde bizi derin derin düşündürmeye değer bir fikirdir) diyerek takdirlerini bildirir.12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin (Türk Dil Kurumu) kurulmasıyla Hasan Ali Yücel etimoloji kolu başkanlığına getirildi. 1935 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nden, İzmir Milletvekili olarak Meclise girdi, art arda dört dönem milletvekilliği yaptı.Hasan Ali Yücel 28 Aralık 1938'de Milli Eğitim Bakanlığı'na getirildi. Üniversite reformu, Köy Enstitüleri'nin kurulması, Dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilmesi ve ilk resmi ve telifli Türkçe ansiklopedi olan İnönü Ansiklopedisi'nin ön çalışmaları O'nun Bakanlığı döneminde gerçekleşmiştir. Devlet Konservatuvarının kurulması (20 Mayıs 1940), Türkiye'nin UNESCO'ya girişi onun çabaları sonucunda olmuştur. 25 Haziran 1946'da Üniversiteler Yasası ile yükseköğretim kurumlarının Bakanlıkla olan sıkı bağı önemli ölçüde gevşetilmiş, mevcut kuruluşlar yapısal bir bütünlüğe kavuşturulmuş, böylece üniversiteye organik bir karakter kazandırılmıştır. Bu yasanın getirdiği bir başka sonuç da içeriden denetimin getirilmiş olmasıdır. Ankara Üniversitesi de bu yasanın sonucu olarak kurulmuştur.17 Nisan 1940'ta Köy Enstitüleri yasası çıkarılarak Köy Enstitüleri kurulmaya başlanır. 1942-43 öğretim yılında, bu okullara öğretmen, yönetici, gezici başöğretmen ve müfettiş yetiştirmek için, Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde Yüksek Köy Enstitüsü kurulur.Sayıları zamanla 21'i bulan Köy Enstitüleri, 1944'ten sonra yılda ortalama 2000 öğretmen yetiştirmiştir. Ne var ki, 1946'dan itibaren bu öğretim kurumları karşı devrimcilerce tartışma konusu olmaları nedeniyle kapatılmıştır. Oğlu şair Can Yücel, babası için "Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim" adlı şiirini yazmıştır.5 Ağustos 1946'da 7 yıl 5 ay sürdürdüğü Milli Eğitim Bakanlığı görevinden ayrıldı. 26 Şubat 1961 tarihinde konuk olarak kaldığı Prof. Dr. Tevfik Sağlam'ın evinde vefat etti. 2 Mart 1961 tarihinde Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. Atatürkçü Edirne Şubesi Yönetim Kurulu olarak, Köy Enstitüleri'nin kurucusu Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'i ölümünün 58. yıldönümünde saygı, minnet ve özlemle anıyoruz.'

Adı müzede yaşayacak

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da, 'Aydınlanmanın sembolü Köy Enstitüleri'nin kurucusu, eski Milli Eğitim Bakanımız Hasan Ali Yücel'i vefatının 58. yılında saygı ve rahmetle anıyorum. Bilime ve akla dayalı eğitim sistemini örnek alarak kurduğumuz Çocuk Müzesi'nde aziz hatırasını yaşatmaya devam edeceğiz' dedi.

'Aydın bir öğretmendi'

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ise açıklamasında, 'Eğitimi ezberci, kolaycı, zeka düşmanı sistemden çıkarmasıyla tek tip insan istemeyenlerin ve köy enstitülerini kurup köylünün gözünü açmasıyla köylüyü sömüren ağa, şeyh, tarikat mensuplarının hedefi olan, buna rağmen yılmayan aydın bir öğretmen, milli eğitim müfettişidir Hasan Ali Yücel. Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde Köy Enstitüleri kurulmuş, ancak çağ dışı bir anlayışla emperyalist baskı sonucunda Köy Enstitüleri kapatılmıştır' diye konuştu. 

Bakmadan Geçme