Yine Roman dernek başkanlarına çattı
Roman sivil toplum kuruluşlarının başkanları hakkında yine eleştirilerde bulunan Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, 'Roman dernek başkanlarının toplum üzerinde hedefi yoktur. Roman alanını kullanarak Çin pazarında, Çingene pazarlığı yaparak kendilerini siyasette pazarlama gayretindeler' dedi.
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, yine Roman dernek başkanları için sert eleştirilere bulundu. Şallı, Roman dernek başkanlarının kendilerini siyasette pazarlamak peşinde olduğunu iddia etti. Daha önce de Roman sivil toplum kuruluşları yöneticileri hakkında eleştirilerde bulunan Şallı, 'Bazı Roman dernek başkanlarının facebook ve diğer sosyal medya hesaplarında çeribaşı (milletvekili) olmak için köşe başında bekliyor. Roman dernek başkanlarının toplum üzerinde hedefi yoktur. Roman alanını kullanarak Çin pazarında, Çingene pazarlığı yaparak kendilerini siyasette pazarlama gayretindeler. Daha önce birkaç yazımda yazmıştım. '˜Çingene çadır tiyatrosu içindeyiz' diye. Çadır şimdilik sessiz. Seçim zamanı çadırdan çıkacak olan sesleri şimdiden duyar gibiyim' ifadelerine yer verdi.
'İÇLERİNDE SİYASET DANSÖZLERİ VAR'
'Roman dernek başkanlarının içlerinde siyasi
dansözler var' diyen Şallı, 'Türkiye'nin siyasal ve ekonomik koşullarında '˜kimi
nasıl götürürüz' hesabında. Roman denen
konu Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde kaldı. Çingene çadır tiyatrosunun
içinde her şey var: Büyük bir çoğunluğu siyaset dansözüdür. Bilgisi yok, ama fikri var. Demokrasi bilinci
yok, siyaset bilinci var. İlkokul mezunudur ama sanki profesör. Bir anlamda bulunmaz
Hint kumaşı. Allah bu tür Roman dernek başkanlarından Romanları korusun!
Türkiye'de gelinen noktanın özeti: Roman
sosyal sorunları hikâye oldu. İki türlü kişilik türedi. Bazı Roman dernek
başkanları ve siyasetçilerin ortak arzusu: '˜yapın beni çeribaşı (milletvekili)
yapayım sizi köşe başı'. Acaba yaparlar mı bizi köşe başı? Yolumuz çok uzun.
Çingene'nin ne Roman sorunu, ne de hikâyesi biter' açıklamasında bulundu.
'ÇÖZÜM AB FONLARINA BIRAKILMAMALI'
Roman sorunlarının Avrupa Birliği (AB) fonlarına
bırakılmaması görüşünü dile getiren Şallı, bu konuda şunları dile getirdi; '2016
yılında Resmi Gazete' de yayımlanan '˜Roman eylem planı' Roman edebiyatına
döndü. Sosyal sorunların aşılması için eylem planında beklenen fon kaynakları
bölümünde: Genel Bütçe ve Genel Fonlar olarak belirtilmiştir. Genel bütçeye
bakıldığında; Sosyal devletin gereği olmasının yanında, ihtiyaç sahibi tüm bireylere
yetmeyen bir bütçedir. Romanlar özeline bakıldığında; Genel Fonlar olarak
nitelendirilmesi yine AB fonlarına dayalıdır. Yasal veri olmamakla birlikte; üç
milyona yakın Roman sosyal guruplar, yoksulluğa bağlı eğitim, istihdam, barınma, sağlık sorunları ile boğuşmaktadır.
AB ilişkilerinin çıkmaza girdiği bir dönemde, demokrasi tartışmaların olduğu
bir süreçte, umudu genel fonlara bağlamak gerçekçi yaklaşımdan çok uzaktır.
Türkiye'de yaşayan Romanlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Umudu dış
fonlar üzerinden sağlamak yeterli olmayacaktır. AB'nin bakış açısı '˜senin
sorunun' der işin altında çıkar. Sosyal devletin gereği olarak, sosyal
iyileştirmelere yönelik yüksek düzeyde bütçe ayrılmasına ihtiyaç vardır. Roman
yurttaşların sosyal sorunların çözümü Genel Fonlara bırakılması, kendi
kaderlerine bırakmak anlamına gelir. Türkiye'de Roman yurttaşlara yönelik
konuşulmadık, yazılmadık, çizilmedik konu kalmadı. Söylem var eylem yok! Romanların
hikâyesi devam ediyor. Yani; sosyal eşitsizlik ve ayrımcı yaklaşımlar devam
etmektedir. Doğruların bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu olduğu gibi,
doğruları yazanın da bir gün bu tür gerçekleri yazma huyu ortaya çıkar. Hasta belli,(Romanlar) doktor belli, (siyasi
irade) reçete belli Ancak hastayı iyileştirmek için ilaç alacak para yok! Yıllar
önceki heyecan çoktan heyelan olmakla birlikte, Roman baharı da göçtü gitti. Benim
de doğruları yazmak gibi bir huyum var. Roman alanını, hak kullanma alanı
görmek sivil toplumun gereği olduğunu düşünmekteyim. Ancak bu durum siyasi
dansöz dernek başkanları ile olması mümkün değil. Türkiye'de Romanlara yönelik,
yaklaşık yirmi yıla yakın tartışılan konuşulan yazılan, çizilen Tüm mesele;
Roman yurttaşlarımızın diğer bireyler ile sosyal ve ekonomik anlamda
kaynaşabilmesidir. En büyük eksiklik AB projelerinde meseleye doğru yaklaşımlar
üzerinden gidilmemesidir. Sahanın içinde Roman kadınlar yok, çocuklar yok,
entegrasyon yok. Projelerin merkezinde doğru yaklaşımlar üzerinden gidilmesi
gerekir.'