Yerel üretici destek bekliyor

Edirne'nin tarım deposu olarak bilinen Karaağaç Mahallesi'nde yaşayan Sinan Kokoroz (34), yerli üretim sebze ve meyve yetiştiriciliği olan baba mesleğini devam ettiriyor. Karaağaç Mahallesi'ndeki tarlasında yaklaşık 15 yıldır fasulyeden domatese, kavundan karpuza birçok sebze ve meyve yetiştiren Kokoroz, Lozan Caddesi'nde kurduğu tezgâh ile yerli ürünlerini halk için satışa sunuyor. Kokoroz, korona virüsü salgını ile tüm dünyada değeri ön plana çıkan gıda güvenliği ve yerli üretim için önemli bir örnek oluştururken; vatandaşları da yerli üretimi desteklemeye davet etti. Günümüzde yerli üretimin yaşadığı problemlere de dikkat çeken Kokoroz, korona virüsü salgını nedeniyle kapalı olan Bulgaristan ve Yunanistan sınır kapılarının üreticiye etkisini de değerlendirdi.

'YERLİ ÜRETİM ZORLAŞTI'

Yaklaşık 15 yıldır baba mesleği olan sebze ve meyve üreticiliği yaptığını belirten Kokoroz; 'Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'nde yaşıyorum. Lozan Caddesi'nde, tarlamızda yetiştirdiğimiz ürünleri satıyorum. Babadan oğula bu işi yaklaşık 15 yıldır yapıyorum. Yerli üretimin çok zorlaştığı bir ülkede yaşıyoruz. Ürünler çok zor yetişiyor. Mazot ve gübre pahalı. İnsanlara fiyatlar da fahiş geliyor ama yapılacak bir şey yok. Biz de üretime çok para harcıyoruz. Yıllardır bu işi yaparak hayatımızı idame ettiriyoruz. Ama işimiz zor. Yerli üretim çok zorlaştığı için ürün fiyatlarını arttırmamız gerekiyor ki masrafımızı çıkarabilelim' ifadelerini kullandı.

'KUYULARIMIZDA SU SIKINTISI VAR'

Kokoroz, tarladan toplayıp tezgâhta satışa sunduğu ürünlerin çok taze olduğunu söylerken; 'Yetiştirme sürecinde hava şartları biraz yoruyor. Havalar çok sıcak olunca ürün yetişmiyor. Karaağaç'taki kuyularımızda su sıkıntısı var. Bu günlerde kuyulardan suyu zor çıkarıyoruz. 2-3 sene önce kuyularda su sorunumuz yoktu. 5-10 yıl önce de daha çeşitli ve güzel ürünler yetiştiriyorduk. Şu anda burada satabilecek kadar yetiştirebiliyoruz. Tarladan toplayıp burada satıyoruz' dedi.

'YERLİ ÜRETİME İLGİ ARTTI'

Gıda güvenliğinin öneminin arttığı bu günlerde vatandaşların taze ve yerli üretime ilgisinin de yükseldiğini açıklayan Kokoroz; 'İnsanlarımızın yerli üretime ilgisi var. Onlar da taze ve yerli üretim ürün olmasını istiyorlar. Satışa sunduğumuz ürünlerimizin fiyatları; fasulye 6 TL, barbunya 8 TL, domates 4 TL, salata 3 TL, dolmalık biber 5 TL, patlıcan 5 TL, karpuz ile kavunun tanesi de 10-15 TL arasında değişiyor. Burada herkes istediğini gelip alabilir' sözlerine yer verdi.

KORONA VİRÜS OLUMSUZ ETKİLEDİ

Korona virüsü salgınının tüm dünyayı etkilemesinin ardından kapatılan Bulgaristan ve Yunanistan sınır kapılarının ürün satışlarını etkilediğini belirten Kokoroz; 'Korona virüsü salgını çıktığından beri sınır kapılarımız kapalı olduğu için yurt dışından gelen turistlere satış yapamıyoruz. O yüzden daha çok yerli insanlarımıza satış yapıyoruz' dedi.

'YERLİ ÜRETİCİYE SAHİP ÇIKMALI'

İnsanların yerli üretime sahip çıkması gerektiğini söyleyen Kokoroz; 'Yerli üretime sahip çıkmamız lazım. İnsanlarımız marketlerden bahsediyorlar. Evet, markete gelen sebze de güzel ama kendi ürettiğimiz fasulye, barbunya, domates gibi değil. Örneğin; bizim domatesimiz, serada yetiştirilen bir domates gibi değil. Biz ürünü ektiğimiz zaman bekliyoruz. Bu ürünün yetişmesi için 4 aylık bir süresi var. Bu süreyi tamamen dolduruyoruz ve ondan sonra sebzeyi satışa sunuyoruz. Ben bunu bire bir yaşadım; serada üretim yapan bir kişi, domatesi 2 günde kızarttı ve satışa sundu. Bu domatesten ne kadar lezzet beklersiniz? Benim domatesim 5 TL ama marketten 3 TL'ye alıyorsunuz. Aynı tadı bulamıyorsun. İnsanlarımız bunu ayıramıyorlar. Bu şekilde yerli üretimi de bitiriyorlar. Bize marketteki domatesin 3 TL olduğunu söylüyorlar ama aradaki farkı anlamak lazım' diye konuştu.