ALİ CAN ZERAY

Kazılan yerden çile çıkıyor

ALİ CAN ZERAY

Edirne’de altyapı çalışmaları başladı. Sokaklara baktığımızda neredeyse kazılmamış yer kalmadı. Elbette çalışmalar yapılacak, sorunlar çözülecek. Bir vatandaş olarak belediyeden beklentimiz de tam olarak bu yönde. Ancak görünen o ki, sorunları çözmeye çalışırken yeni sorunlar da üretiliyor.

Plansız ve bilinçsiz yapılan kazılar, Edirneliyi ciddi anlamda mağdur ediyor. Bir yerde kazı yapılıyorsa, bu iş 24 saat esasına göre sürdürülmeli. Gündüz başlayan çalışma, gece vardiyasına devredilmeli ve aralıksız devam etmeli. Ama ne oluyor? Saat 17.00’de mesai bitiyor, kepçeler duruyor, çukurlar olduğu gibi bırakılıyor. Sonrası malum: Trafik kilit, insanlar evine varabilmek için saatlerce direksiyon başında bekliyor.

Sormak gerekiyor: Belediyecilik anlayışı bu mudur? Edirne Belediye Başkanı Sayın Filiz Gencan’a bir vatandaş olarak sormak istiyorum; bu çalışmaları kimlerle istişare ederek yapıyorsunuz? Akşam saatlerinde Hilly Otel Kavşağı’ndan bir geçin, bir bakın bakalım bu çalışmalar nelere sebep oluyor. İnsanlar çile çekiyor. Bu şehirde yaşayanlar bunu hak ediyor mu?

Evet, çalışacaksınız. Evet, kazacaksınız. Buna kimsenin itirazı yok. Ama işi bilmeyen birine bile sorsanız, “Bu iş böyle yapılmaz” der. Bilmiyorsanız yapmayın, yapacaksanız da lütfen işinizi düzgün yapın. Hiç sorun yokken yeni sorunlar yaratmayın. Edirne’nin son dönemde kazandığı yeni bir derdi daha var artık: Trafik.

Zaten su sorunu, çöp sorunu, ulaşım sorunu, yol sorunu derken bir de trafik eklendi. Edirne’nin hizmet açısından yeni dertlere ihtiyacı yok. Plansız, programsız işlerin sonucunda hep aynı manzarayı görüyoruz. Hani şu meşhur fotoğraf var ya… Bir işçi çalışıyor, başında bir şef, onun yanında bir müdür, onun da üstünde bir sorumlu… Kalabalık çok ama çalışan bir kişi. Komik ama acı bir tablo. Yeter artık. Edirneli bunu hak etmiyor.

Bir de aklıma takılmadan edemiyorum. Kavşaklarda ne aranıyor? Kazıklı Voyvoda’nın altını mı?

2005 yılında dönemin Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, oğlu Hakan Sedefçi ve dönemin Meriç Belediye Başkanı Erol Dübek, Kazıklı Voyvoda’nın altınını aramak için Saraçhane’de kazı yapmıştı. Altın bulunamadı tabii. Biz de basın olarak bunu haberleştirmiştik. Bilen bilir, o altın çıkmadı.

Şimdi bakıyorum; önce Bankalar Caddesi, sonra Jandarma Kavşağı, şimdi de Hilly Otel Kavşağı kazılıyor. İster istemez insanın aklına geliyor: Voyvoda’nın altını orada mı? Yoksa bu kazıların başka bir anlamı mı var? Elbette kazılmasına karşı değiliz. Ama kazıyorsanız, planlı kazın. Nasıl yapılması gerekiyorsa öyle yapın. Kimseyi mağdur etmeden, işi çileye çevirmeden yapın.

Altın arar gibi kazıp, kepçeleri gelişi güzel orada bırakıp, gece önlem almadan çukurları açık bırakmak hizmet değildir. Allah korusun, o açık bırakılan çukurlardan birine gece bir araç düşse bunun hesabını kim verecek? Belediye hizmeti bu değil. Böyle belediyecilik olmaz.

Kıyık’ta yapılan kaldırımlar da ortada. Adeta iki ülkeyi ayıran sınır seti gibi… Yaya için değil, engel olsun diye yapılmış sanki.

Özetle söylemek gerekirse; Edirne hizmet bekliyor, çile değil. Planlı, programlı, akılcı işler bekliyor.

Yazarın Diğer Yazıları