Yarı maraton yarıda kalmasın
Edirne'de TUYUB tarafından 28 Nisan 2019 tarihinde 5'incisi düzenlenecek Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu, iş insanlarından ve esnaftan maddi ve manevi hiçbir destek göremedi. TUYUB Yönetim Kurulu Başkanı Önder Akdağ, maratonun Trakya'daki en büyük sportif faaliyet olduğuna dikkat çekerek iş insanlarını, esnafları ve Edirnelileri desteğe davet etti. Akdağ, toplantıda 'Yalnız kaldık' ifadelerine yer verirken, maratona tek destek sivil toplum örgütlerinden geldi.
Türk Yunan Bulgar Dostluk Grubu Derneği (TUYUB) Yönetim Kurulu Başkanı Önder Akdağ ve yönetim kurulu üyeleri, 28 Nisan Pazar günü düzenlenecek Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu ile ilgili toplantı gerçekleştirdiler. Livera Cafe'de düzenlenen toplantıya Edirne Doğa Sporları Kulübü (EDOSK), Edirne Bisiklet ve Doğa Sporları Topluluğu (EBİDOST) ve Mahalle Afet Gönüllüleri/Acil Müdahale Derneği (MAG/AME) destek verdiler.
Toplantıda
Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu'nda sona doğru yaklaşıldığını belirten Akdağ; 'Sancılı
bir dönemden geçiyoruz. Birçok güçlüğe rağmen bu yıl da bu etkinliği
gerçekleştireceğiz. Bir sivil toplum örgütü olarak üzerimize almış olduğumuz bu
görevin büyüklüğünü ve şehrimize katkısını bilerek, öyle veya böyle başarıyla
tamamlayacağız. Bütün kamuoyu bunu böyle bilsin. Ama gelinen noktada maalesef
şehirde ve şehirdeki esnafın üzerinde bir ölü toprağı var. Şehir esnafı, şehrin
ekonomisine yön verenler, herkes vurdumduymaz, tepkisiz, şehirde ne olduğunu
sorgulamadan sadece bir edebiyat geliştirmiş; '˜Ülkede bir kriz var' diyorlar.
Sadece bu söylemden beslenen insanlar var. Ülkede bir kriz olduğu gerçektir ama
bu krizden en az etkilenen il de Edirne'dir ve bu daha büyük bir gerçektir'
ifadelerine yer verdi.
Sınırsız
Dostluk Yarı Maratonu'nun Edirne'de gerçekleştirileceğini ve farklı şehirlerden
destek sağlayabilmenin olanaksız olduğunu söyleyen Akdağ; 'Çünkü bize ilk önce
Edirne'nin organizasyonu olduğu, istifade ettiği, tanıtıldığı ve kalkındığı
söyleniyor. Güzel bir proje, sosyal sorumluluk alanı var, her yıl bir farkındalık
yaratmaya çalışıyoruz. Doğal olarak ticaret yapanlar, bunun reklam getirisine
bakıyor. Edirne'den bu desteği bulamadığımız zaman dışarıdaki firmalar da bir
sıkıntı olduğunu düşünüyor ve bizi bu şekilde de sıkıntıya sokuyorlar.
Şehirdeki bütün insanları, üzerindeki ölü toprağını kaldırmaya davet ediyorum.
Bu organizasyonu biz yapacağız. Ama kamuoyunu bilgilendirme hakkımızı,
maratondan sonra düzenleyeceğimiz bir bilgilendirme toplantısıyla herkes ile
paylaşacağız. Bu çorbada kimin tuzu olduğunu bütün kamuoyu bilecek. Bu
bilgilendirme de bizim görevlerimizden birisidir' dedi.
'Destek vermek zorundalar'
Açıklamalarının
tehdit dili olarak değil, serzeniş olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade eden
Akdağ; 'Bu şehirde bir şey yapmaya çalışırken, karşılığını görememiş olmanın
sitemi olarak görülmesini istiyorum. Meslek odaları, esnaflar, oteller,
ciğerciler, badem ezmecileri, herkes bu işten para kazanıyor. Binlerce sporcu
geliyor ve bu şehirde bir etkinlik yapılıyor. Doğal olarak en azından sektörel
olarak bundan dolaylı olarak para kazanan insanlar, sadece maraton için geçerli
değil, bu tür işlere destek vermeleri gerekiyor. Bu bir keyfiyet de değil. Eğer
bu şehirde yaşıyorlarsa bir zorunluluk olarak algılanmalıdır. Herkes bu tür
organizasyonlara destek vermek zorundadır. Çünkü bu tür organizasyonları
yapanlar şehre küsüyor ve bu şehir kimliğini yitirmeye başlıyor. Herkes işini
yapsın ama katkı da yadsınmasın. Katkının hepsi maddi değildir. Maratonun
elbette bir bütçesi var, katılan sayısı çok fazla olduğu için materyaller çok
para tutuyor. Ama parayla ilgili konuların bizleri üzdüğü kadar, toplumun
tepkisizliği, anlaşılabiliyor olmamak bizleri daha çok üzüyor. Sizin enerjinizi
aşağıya çeken; '˜Ne gerek var? Yapmayın' diyen insanlarla karşılaşıyorsunuz'
sözlerine yer verdi.
'Belki de önümüzdeki yıl yapmayacağız'
Sınırsız
Dostluk Yarı Maratonu, Trakya bölgesinin yarı maraton boyutundaki tek etkinliği
olduğuna dikkat çeken Akdağ; 'Gönül ister ki Kırklareli ve Tekirdağ'da da bu
tür organizasyonlar yapılsın. Bu bir bayrak yarışıdır. Biz, sembol olduk ve bu
sembol, başkalarına ilham kaynağı olsun. Maratondan sonra biz de şapkamızı
önümüze koyup düşüneceğiz. Bundan sonrasına bu şehir değer mi, değmez mi? Buna
yönetim kurulu olarak karar vereceğiz. Belki de önümüzdeki yıllarda artık bu
yarışı yapmayacağız. Biz, bu yolla çevremizdeki komşu ülkelerle bir köprü
görevi görüyoruz. Bu organizasyona dünyanın her yerinden sporcu geliyor. Komşu
ülkelerdeki soydaşlarımıza ulaşmak, komşuluk ilişkilerimizi geliştirmek,
geliştirdiğimiz ilişkilerin şehrimize ekonomik yansımaları için birçok şey
yapıyoruz. İnsanlar, her şeyin durup dururken kendiliğinden geliştiğini
sanıyorlar. Maalesef öyle değil. Herkes bir şey yapıyor. Çalışan insanlar bir
şeyler üretiyor ve sonucunda ortaya bir şey çıkıyor. Ama diğer tarafta esnaf
arkadaşımız zaten geldiklerini söylüyor. Hatta müşteriye küstahlaşan tavırla
davrananlar var. Kimse bunu yapmamalı. Yapılan bu şey sadece kendilerine değil,
şehre de zarar veriyor' dedi.
'Özel çocuklarımız ile başlatacağız'
Sınırsız
Dostluk Yarı Maratonu'nun 2019 yılı kayıt sürecinin devam ettiğini açıklayan
Akdağ; 'Milli Eğitim ile işbirliğimiz sayesinde 500 tane çocuğumuz
organizasyonda koşacaklar. Engelliler Federasyonu'nun desteğiyle de maratonun
başlangıcını özel çocuklarımızla yapacağız. Engelliler Federasyonu da etkinlik
alanında olacak ve bize katkı sağlayacak. Bunun yanında sivil toplum
örgütlerimiz EBİDOST ve EDOSK destek veriyorlar. Bisikletli ve gönüllü ekipleriyle
parkur üzerinde bütün sporcularımıza refakat edecekler. Ayrıca Mahalle Afet
Gönüllüleri/Acil Müdahale Derneği (MAG/AME), 30 kişilik bir ekiple, ilkyardım
çantalarıyla, 3 tane doktoruyla hem parkur üzerinde, hem de etkinlik alanında
olabilecek her olumsuzlukta ilk müdahaleyi yapacak şekilde katkı sağlayacaklar.
28 Nisan sabahı 08.30'da özel çocuklarımızla etkinliğin başlangıcını yapıyoruz.
Onlar mini parkurdan döndükten sonra 09.00'da maratonun ve 10 kilometrenin
başlangıcını yapıyoruz. 10.00'da da 6-12 yaş grubu 500 çocukla Selimiye'nin
etrafındaki parkurda yapılacak olan mini koşuyu başlatıyoruz. 12.30'da da ödül
törenimiz var. Kastanies'e sembolik bir girişimiz var. Pazarkule Sınır
Kapısı'ndan çıkıyoruz ve tampon bölgeden geri dönüyoruz. Onların da paskalya
süreci var. O süreçte de güvenlikle ilgili tedbirler alacak yeterince personel
sağlayamayacakları yönünde bilgi paylaştılar. Biz gerekli güvenlik tedbirlerini
alarak bu işi yapacağız' ifadelerine yer verdi.
'Şahsi organizasyonum değil'
Akdağ,
Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu'nun Edirne'den gerekli desteği alamadığını
söyleyerek; 'Bir şehirde sivil toplum örgütleri güzel etkinlikler yapamıyorsa,
o şehirdeki yapıyı sorgulamak lazım. Duyarsızlığı sorgulamak lazım. Ben, şehrin
biraz daha tepkili ve dinamik olmasını istiyorum. Yanlışımız ya da başkalarının
yanlışı varsa bunları da konuşsunlar. Ama iyi şeylerle ilgili de destek
olsunlar. Şu anda 400'ü geçen kaydımız var. Fakat son hafta gruplar geliyor.
Onlar da kayıt yaptırdığı zaman net sayı ortaya çıkacak. Her şey sadece para ya
da ekonomik materyallerle ilgili değil. Moral ve motivasyon anlamında da
insanların desteği önemlidir. Parayı bir şekilde buluruz, cebimizden veririz.
Biz yola çıktıysak bazı şeylere göze alarak çıkıyoruz. Geçen yıl da aynı
şekilde oldu. Gönüllülük esasıyla üzerimize bir sorumluluk almışsak tamamlanana
kadar olan süreçte bunun bütçesini ben de karşılarım ama şahsi organizasyonum
değil' dedi.
'Sahip çıkmazsak yok olur'
Sınırsız
Dostluk Yarı Maratonu'nun ticari bir faaliyet olmadığına dikkat çeken Akdağ; 'Önemli
olan insanlarla birlikte yapmak. Tek derdimiz böyle bir koşu yapmak olsa, kendi
bütçeme göre planlarım. Bu organizasyon hem derneğimizin, hem de Trakya
bölgesinin en büyük organizasyonudur. Aynı zamanda ülkemizin bir
organizasyonudur. Çünkü Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun faaliyet
takviminde yer alan bir organizasyondur. Bizlere düşen, bu organizasyonu
yaparken ülkemize, bölgemize ve ilimize yakışır şekilde yapmaktır. Üzerimizdeki
sorumluluk çok büyüktür. Biz, bu organizasyonu bir şekilde yapacağız ama
önümüzdeki yıl da şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz. Herkes bu
organizasyonlara sahip çıksın. Çıkmazsak bu tür organizasyonlar yok olur. Her
sene bu sorunu yaşıyoruz ve 5'inci maraton öncesinde de yalnız kaldık'
sözlerine yer verdi.
'Öksüz bırakılmamalı'
Akdağ'ın
konuşmasının ardından toplantıda bir konuşma da EDOSK Yönetim Kurulu Başkanı
Orkun Akman yaptı. Akman, Edirne'de Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu gibi sportif
faaliyetlerin desteklenmesinin gerektiğini belirterek; 'Çünkü bu faaliyetlere
sadece sportif anlamda bakılmaması lazım, aynı zamanda tanıtım ve turizm
faaliyetidir. Şehrin tanıtımına çok fazla katkısı olan bir etkinliktir ve bu
tür etkinlikler gönüllülük esasına dayanıyor. Ne yazık ki gönüllülükle de bir
yere kadar gidebiliyor. Bazı kurumların ve büyük kuruluşların destekleri
olmadan bu faaliyetlerin sürdürülebilir hale getirilmesi pek de mümkün değil.
Kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve dernekler olarak diyalog halinde olarak,
bu faaliyetlerin daha da sürdürülebilir hale getirilmesi konusunda organize
çalışmalar düzenliyoruz. Edirne, sportif anlamda çok elverişli bir şehirdir.
Bisiklet, kano, doğa sporlarına coğrafi anlamda çok elverişlidir. Bu tür
etkinliklerin de sürdürülebilir hale getirilmesi için de öksüz bırakılmaması,
herkesin elini taşın altına koymasını önemle vurguluyoruz' dedi.
'Kapı çalmak dahi zor'
Akman'ın
konuşmasının ardından toplantıda söz alan EBİDOST Başkanı Barış Yalçındağ ise
Edirne'de etkinlikler düzenleyen sivil toplum kuruluşlarına çok fazla değer
verilmediğini söyleyerek; 'Bu noktada herhangi bir şeye ihtiyacınız olduğunda,
herhangi bir kurumun kapısını çalmak dahi çok zor oluyor. Bunların önüne
geçilmesi çok önemlidir. Biz, sivil toplum kuruluşları olarak mümkün olduğu
kadar beraber hareket etmeye çalışıyoruz. Geçen yıl yaklaşık 30 bisikletli
arkadaşımız maratonda görev almıştı. Bu yıl da 30-35 civarında bisikletli arkadaşlarımızla
beraber görev alacağız. Sonuna kadar da bu organizasyonun yanında olacağız. Bu
tür organizasyonların devam etmesi ve Edirne'nin tanıtılması gerektiğini
düşünüyoruz. Edirne'deki iş insanlarının mümkün olduğu kadar bizlere destek olması
gerektiğini düşünüyorum' ifadelerine yer verdi.
'STK'lar birleşirse büyük etkinlikler düzenleyebilir'
Yalçındağ'ın
açıklamalarının ardından söz alan MAG/AME Edirne İl Koordinatörü Tuğberk Emre
Aktaş ise Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu'na katılan sporculara ve misafirlere
yardımcı olmak ve güvenli bir şekilde sporlarını icra etmelerini sağlamak
amacıyla etkinlik alanında bulunacaklarını söyleyerek; 'Şu anda 30 kişilik
ekibimiz ile birlikte etkinlik sahasında olacağız. 3 tane doktorumuz gelecek.
Ayrıca 3 tane de motosikletli timimiz var. Motosikletli timlerimiz, koşu güzergâhlarında
sürekli devriye atacaklar. 112 acil ile birlikte koordineli çalışmayı
düşünüyoruz. İlde de tüm acil durumlarda AFAD ile birlikte çalışıyoruz. Bu
etkinlikte de sadece 4-5 sivil toplum kuruluşu değil, Edirne'deki tüm sivil
toplum kuruluşlarının destek vermesini istiyoruz. Hangi gönüllülüğü icra
ediyorlarsa hepsinin bu etkinlikte bizle birlikte yol almalarını istiyoruz. Tüm
sivil toplum kuruluşları birleşirsek Edirne'de büyük etkinler yapabilir ya da
iş yükünü hafifletebiliriz. Biz de bu şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Biz de maratonun her zaman yanındayız. Edirne'de olacak bütün düzenlenecek
etkinliklerde, bize düşen görev ne ise icra edeceğiz. Gerekli ilkyardım
ekiplerini de doktorumuz kuracak. Bütün gönüllü ekibimizin eğitimleri tamdır.
İstanbul'dan da ekstra ekibimiz gelecek' dedi.
Bakmadan Geçme





