Videonun tamamı ortaya çıktı

Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulu Makine ve Metal Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Özer Özçelik ile öğrenciler arasında çevrim içi bir derste yaşanan diyaloğun sosyal medyada paylaşılmasının ardından tartışmalar devam ediyor. Trakya Üniversitesi Rektörlüğü ile Öğrenci Sendikası konuyla ilgili karşılıklı açıklama yaparken tepki çeken 45 saniyelik videonun 5 dakika 32 saniyelik yeni görüntüsü internette paylaşıldı.

Videonun tamamı ortaya çıktı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulu Makine ve Metal Teknolojileri Bölümü'nde düzenlenen çevrim içi bir derste Öğretim Görevlisi Özer Özçelik ile öğrenciler arasında yaşanan diyaloğun sosyal medya platformu Twitter'da '˜trakyaogrencisi' adlı hesaptan paylaşılması ile başlayan tartışma devam ediyor. 45 saniye uzunluğundaki videonun paylaşılmasının ardından Edirne Gençlik Dayanışma Ağı ve Öğrenci Sendikası başta olmak üzere öğrencilerden tepki çeken diyalogla ilgili yeni görüntüler paylaşıldı.

Sosyal medya platformu Instagram üzerinden '˜sd_gr_7' adlı bir hesap tarafından paylaşılan videoda Özçelik ve öğrenciler arasında yaşanan diyaloğun 5 dakika 32 saniye sürmesi dikkat çekerken; Trakya Üniversitesi Rektörlüğü ile Öğrenci Sendikası konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Trakya Üniversitesi, açıklamada paylaşımların hukuki takipçisi olacağını belirtirken; Öğrenci Sendikası ise 4 ayrı soru yöneltti.

YENİ VİDEODAKİ DİYALOG

Sosyal medya platformu Instagram üzerinden '˜sd_gr_7' adlı bir hesap tarafından paylaşılan 5 dakika 32 saniyelik videoda Özçelik ile öğrenciler arasında yaşanan diyalogda şu ifadeler yer aldı; 'Birinci öğrenci: Hocam, sınav online olarak gözüküyor da biz sınavda test olarak mı işaretleyeceğiz cevapları? Bize bir video attılar da Trakya Üniversitesi'nden, online sınavlar test üzerinden işaretleyebilecekmişiz.

Öğretim görevlisi: Sadece test değil yani büyük oranı test. Ama sadece test olmayacaksınız. Test olan sorular da olacak ama şey olan sorular da olacak. Online sınavı sadece test olarak düşünmeyin. Ama hocaların büyük çoğunluğu test yapıyor. Ben test yapmıyorum. Sizin dersiniz, şu anda vize konuları biraz teste uygun ama hepsi değil. Final konusu teste uygun olmayacak. Soru vereceğim, orada sistemden soruyu çözeceksiniz. Test olmayacak. Yani final ve bütünleme kesinlikle test olmayacak ama yine online olacak. Şunu da söyleyeyim; sınav esnasında kameralarınız açık olacak. Sınav esnasında kameralarınız açık olacak. Kendinize kamera tedarik edin. Üniversite yönetiminin almış olduğu karar, tamam mı?

Birinci öğrenci: Hocam, bazı dersler gerek duymuyor ki. İlla zorunlu mu şu anda kamera?

Öğretim görevlisi: Evet. Benim dersimde alacaksınız. Kamera olacak.

Birinci öğrenci: Tamam hocam.

İkinci öğrenci: Hocam, telefondan girdiğimiz için aynı anda kamera açık ve sistemden işaretleyemeyiz ki.

Öğretim görevlisi: Telefondan girme.

İkinci öğrenci: Çoğu kişide bilgisayar yok, onu demek istiyorum.

Öğretim görevlisi: Arkadaşlar, asgari koşulları sağlamak zorundasınız, tamam mı? Bilgisayarım yok, internetim yok; bu, sizin sorumluluğunuzda olan bir şey. Sınava girme gibi bir zorunluluğunuz yok, derse girme gibi bir zorunluluğunuz yok, tamam mı? Telefonu olmayanlar ne yapacak? Sınav yapmayacak mı yani? Herkeste telefon olmak zorunda mı?

Birinci öğrenci: Girmeyelim o zaman hocam sınava.

Öğretim görevlisi: Girmeyin arkadaşlar yani. Herkes üniversite mezunu olacak diye bir şey yok yani. Şu anda herkes için zor durum. Bizim tercihimiz değil uzaktan sınav yapmak. Burada bilenle bilmeyeni ayırt etmek için asgari koşulları oluşturmaya çalışıyoruz. Art niyetli arkadaşlarınızla sınavı gerçekten hak ederek geçecek olan arkadaşlarınızı ayırt etmemiz gerekiyor. O zaman sınav yapmayalım, herkese 100 verelim, herkes geçsin olur mu? Amaç sizi dersten bırakmak değil yani. Düzgün bir ölçme yapmak. Şu derste 80 kişi kayıtlı, haftalardır en fazla derse katılan kişi sayısı 10 değil, 10 kişiyi geçmiyor; ondan sonra benim telefonum yok, internetim yok, zorunlu değil, şu değil, bu değil. Normal zamanlarda bu dersi yüz yüze yapmış olduğumuz dönemlerde zaten ortalama derse gelen 50 kişiden finalde dersi geçenleri sayısı zaten 10-15 arası. Online eğitimde 80 kişinin 10 kişisi geliyor, bu 80 kişinin 70 kişisi geçmek istiyor. Daha doğrusu herkes dersi geçmeyi bekliyor. Nasıl geçmek istediğini de biliyoruz herkesin. Kimse kimseyi kandırmasın.

Birinci öğrenci: Hocam ama videolar da yükleniyor. Bazı arkadaşlar müsait de olamıyor. Çalışan arkadaşlarım da var hocam.

Öğretim görevlisi. Yüz yüze anlamıyorsunuz, video ile mi anlayacaksınız? Soru sorman gereken durumda nasıl soru soracaksın?

Birinci öğrenci: Hocam ben ilk 3 hafta koronaydım, derse katılamadım.

Öğretim görevlisi: Ben senin özelinde söylemiyorum. O özel bir durum seninki. Bak ama şimdi katılıyorsun. Katılamayan arkadaşların ne yapacak?

Birinci öğrenci: Hocam onlar da bir çoğu akşamları video izliyor benim bildiğim.

Öğretim görevlisi: Kaldı ki siz hepiniz öğrencisiniz. Birinci asli göreviniz derse katılmak, dışarıda çalışmak değil. Maddi durumunuz el vermeyebilir. Burada korona öncesi de çalışan arkadaşlarınız vardı. Gece çalışıyordu, derse geç geliyordu, müsamaha gösteriyorduk vs. yardımcı olmaya çalışıyorduk. Ama sanki normalde çalışmanız gerekiyor, akşamları da işte okul. Videolardan dersi takip etmeye çalışıyor vs. Yani olmuyor bu şekilde. Ders zamanı derse gireceksiniz. Derse girme zorunluluğunuz yok arkadaşlar. Tabi sizi derse gireceksiniz diye zorlamıyorum. Bu sadece benim dersimle ilgili değil, bütün derslerde böyle bir zorunluluk yok. Neyse yani sonuç olarak yaşayıp göreceğiz bu vize, final, bütünleme şeyi. Amacımız sizi dersten bırakmak değil, düzgün bir sınav yapmak. Derse çok öğrenci girince çok mutlu olmuyoruz yani. 2, 3'üncü senenin sonunda, yani alttan alan öğrenci sayısı arttıkça biz çok mutlu olmuyoruz. Bizim iş yükümüz daha çok artıyor. İstiyoruz ki herkes dersi geçsin. Ama düzgün bir şekilde geçsin, öğrenerek geçsin, asgari bilgisini öğrenerek, alarak geçsin. Neyse derse geçelim.'

'LİNÇ GİRİŞİMİ BAŞLATILMASINA ÜZÜLDÜK'

Trakya Üniversitesi Rektörlüğü, Twitter'da paylaşılan videonun ardından konuyla ilgili yazılı açıklama yaparken; videonun '˜kes-yapıştır' yöntemiyle paylaşıldığını savundu. Rektörlükten yapılan açıklamada, paylaşımların hukuki takipçisi olunacağı belirtilirken; 'Öğretim görevlimiz Özer Özçelik'in, ders sırasında öğrencileriyle yaptığı iyi niyetli bir sohbetin, maksatlı bir şekilde '˜kes-yapıştır' yöntemiyle ve kanunsuz olarak sosyal medyadan paylaşılmasından ve tamamı görülmeyen bir video üzerinden linç girişimi başlatılmasından büyük bir üzüntü ve rahatsızlık duyduk. 45 bine yakın öğrencisi bulunan üniversitemizde, 2020-2021 güz dönemi ara sınavları, çevrim içi yöntemlerle yapılmakta, sınavların şekli (online, ödev, proje, sunum vb.) öğretim elemanlarımızın teklifi ve ilgili birimin yönetim kurulu onayı ile belirlenmektedir. Sınavların uygulanmasına ve değerlendirilmesine yönelik şartlar, dersi veren öğretim elemanının yetkisindedir. Diğer taraftan online eğitim için teknolojik imkanı bulunmayan tüm öğrencilere, bulundukları şehirlerdeki üniversiteler ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından, ücretsiz olanaklar sunulmuştur. Trakya Üniversitesi olarak bu zorlu süreçte, gerek öğretim elemanlarımız gerekse öğrencilerimiz açısından, konu ne olursa olsun, herkesi koruyacak bir yaklaşımla ve hassasiyetle hareket etmeye devam edeceğimizi, hiçbir şekilde sınav suistimallerine izin vermeyeceğimizi, kanunsuz ve izinsiz olarak yapılan benzer paylaşımların hukuki anlamda takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız' sözlerine yer verildi.

REKTÖRLÜĞE 4 SORU

Rektörlükten yapılan yazılı açıklamanın ardından Öğrenci Sendikası da konuyla ilgili karşı bir açıklama yaptı. Açıklamada rektörlüğe 4 soru yöneltilirken; 'Dün Trakya Üniversitesi'nde bir öğretim görevlisinin yeterli teknolojik imkânı olmayan öğrencilere yönelik sarf ettiği sözleri kamuoyu ile paylaşmamızın ardından tüm Türkiye'de tepkiler çığ gibi büyüdü ve daha fazla sessiz kalamayan rektörlük, bugün ekteki açıklamayı paylaştı. Bu açıklamada yer alan ifadelerle ilgili: Açıklamada iddia edilen '˜kes-yapıştır yöntemi' videoda kesinlikle uygulanmamış, video başı ve sonu eksiksiz görünecek şekilde paylaşılmıştır. Tüm bu skandal ifadelerine rağmen hakkında hiçbir isim ya da akademik bilgi paylaşmadığımız bir hoca hakkında '˜linç girişimi' başlattığımız kanısına nasıl vardınız? '˜İmkânım yok' diyen bir öğrenciye, '˜herkes üniversite mezunu olacak diye bir şey yok, şartları sağlayamayan okumasın' demenin neresi iyi niyetli? Eğer okulumuzun bulunduğu ilde '˜herkese yetecek ücretsiz olanaklar' varsa neden haftada en az 2 defa Trakya Üniversitesi'nde sınavlar, ödevler ve altyapı sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapmak, sizi uyarmak zorunda kalıyoruz? Yapılan bu açıklamanın sonucunda ise rektörlük, paylaşımla ilgili hukuki işlem başlatacağını açıkladı. İki noktaya değinmek istiyoruz. Birincisi; başlatacağınız hiçbir hukuki işlem milyonlarca öğrencinin gözünü korkutamaz, bizi haklarımızı savunmaktan vazgeçiremez. İkincisi; bir gence öğretilebilecek en önemli şeylerden birisi, eğer ortada bir hata, yanlış varsa bununla ilgili özür dilemenin zayıflık değil erdem olduğudur. Belli ki Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'nün, bu konuda öğrencilerine öğretebileceği hiçbir şey yoktur. Bu kibirli yaklaşım ile öğrencilerinize kötü örnek oluşturduğunuzu ifade ediyor, Trakya Üniversitesi'nin hiçbir öğrencisini, asla yalnız bırakmayacağımızı tekrarlıyoruz' ifadelerine yer verildi. 

Bakmadan Geçme