Venezüella peynirine tepki

Edirne'de CHP İl Örgütü'nü ziyaret eden CHP PM Üyesi Eren Erdem, Türkiye ve Edirne ekonomisi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye ekonomisinde yaşanan buhranın en önemli nedeninin AK Parti'nin tek adamcı monarşik rejimi olduğunu belirten Erdem Türkiye'nin erken seçime hazır olduğunu ve Millet İttifakı iktidarı ile güçlendirilmiş parlamenter sistemin getirileceğini söyledi. Erdem, AK Parti hükümetinin Venezuela'dan peynir ithalatı açıklamasına da tepki göstererek 'Saraya ve tüm kabineye Edirne peyniri yollayacağım' dedi.

Venezüella peynirine tepki
TAKİP ET Google News ile Takip Et

CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, Bulgaristan'ın sınır kapılarını Türkiye'ye açmasının ardından kentin ekonomik durumunu incelemek amacıyla Edirne'ye geldi. Erdem, kentteki görüşmelerinin yanı sıra CHP Edirne İl Örgütü'nü de ziyaret ederek basın mensuplarıyla bir araya geldi. Erdem'in CHP İl Örgütü'ndeki toplantısına CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, CHP Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık, CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Burak Güngörmedi ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan katıldı.

CHP PM Üyesi Eren Erdem, toplantıda Edirne esnafının korona virüsü salgınında yaşadığı ekonomik sorunlara dikkat çekerken; AKP hükümetini de eleştirdi. Venezuela'dan peynir ithalatı, KPSS sınavı, AKP'li Grup Başkanvekili Cahit Özkan tarafından dile getirilen idam cezası, düğünlerdeki kısıtlamaya rağmen AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman'ın 1500 kişiye yemek ikramı gibi Türkiye gündeminde yer alan konularla ilgili açıklama yapan Erdem, erken seçim iddialarına da yanıt verdi.

'EDİRNE PEYNİRİ YOLLAYACAĞIM'

Erdem, ziyaret programında Edirne peyniri satın aldığını açıklarken; 'Hükümet, Venezuela peynirini bize kakalamadan gelip Edirne'den bir peynir alayım istedim. Peynirin yanında pirinç ve ayçiçeği yağı da aldım. Peyniri tattım, çok beğendim, lezzetli buldum. Saraya ve tüm kabineye birer paket yollayacağım. Edirne peyniri varken Venezuela'dan peynir alanlar belki bu fikirlerinden vazgeçerler' ifadelerini kullandı.

'FETÖ DARBESİNDEN DERS ALMIŞLAR MI?'

Dün gerçekleştirilen KPSS sınavının ardından sosyal medyada bir tarikat mensubunun paylaştığı ifadeleri hatırlatan Erdem; 'Dün bir KPSS sınavı yapıldı. Aynı gün sosyal medyada bir tarikat mensubu şöyle bir tweet paylaştı; 'Biz ne menzilciler gibi Sağlık Bakanlığı'nı istedik, ne de Hakyolcular gibi Adalet Bakanlığı'nı. Siz, bizden polis olması için adam istediniz. Şimdi biz suçlu mu olduk? İki bakanın taht kavgasına bizi malzeme yaptınız.' Ben bu tweeti okurken utanç duydum. Türkiye bu hale düşmemelidir. Bir tarikat mensubu çıkıyor, devleti yönetenlerin kendilerinden polis yapmak üzere adam istediğini söylüyor ve diyor ki; 'Tarikatımızdaki bazı arkadaşlar, onlara bu görevi verdiğimiz zaman sakallarını kesecekleri için ağladılar.' Milyonlarca insan dışarıda hâkim, savcı, polis olmak için mücadele ederken, birileri devletin mahrem makamlarını peşkeş çekmiş. Bunlar mı FETÖ darbesinden ders almışlar? Aynı kafayla devleti böyle yapılara teslime etmeye devam ediyorlar' dedi.

'İDAM OLSAYDI ASILACAKLARDI'

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan'ın 'Vatandaşlarımız idam cezası istiyorsa, biz de TBMM'de gereğini yapmak zorundayız' ifadelerine tepki gösteren Erdem; 'Dün AKP'li Grup Başkanvekili bir açıklama yaptı, 'Vatandaşımız idam istiyor. Biz bunun gereğini yapmalıyız' dedi. Bu arkadaşların gözleri bozuk, kulaklarında da problem var. Vatandaş hükümetten ekonomik refah istiyor. Bunlar istenirken gıkını çıkarmayan hükümet, bir anda idam tartışması başlatıyor. Bunun sebebi, Türkiye'de hükümetin yol açtığı ekonomik buhranın tartışılmasını engellemektir. Bu hükümet iktidarında anayasamızda idam olsaydı; Dursun Çiçek, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek, Hasan Ataman Yıldırım, Kemal Kerinçsiz, Durmuş Ali Özoğlu, Fikri Karadağ, FETÖ'nün Ergenekon kumpası neticesinde asılmış olacaktı. Çünkü bu kişiler, FETÖ'nün Ergenekon kumpası kapsamında idam, yani ağırlaştırılmış müebbet cezası aldılar. Bu insanlar asılmış olacaklardı' sözlerine yer verdi.

'TEK SORUMLU MONARŞİK REJİM'

Erdem konuşmasında döviz kurlarını hatırlatırken; 'Dolar 7,46 TL, euro 8,83 TL olmuş. Bugün itibariyle Türk Lirası, Cumhuriyet tarihinin en düşük değerindedir. Türk Lirası'nın bu hale gelmesinin tek sorumlusu, 16 Nisan'da bizim anayasamızda tedavüle sokulan tek adamcı monarşik rejimdir. Bu rejimin yarattığı güvensizlik yüzünden Türkiye, dünyaya kapalıdır. Türkiye maalesef bu hükümet yüzünden buhranın içerisine sürüklenmiştir. Yargı, bir siyasi partinin arka bahçesi haline gelmiştir. Yargının bu hale geldiği bir ülkede siz, Türk Lirası'nı değerli bir hale getiremezsiniz' dedi.

'İLK SEÇİMDE İKTİDARA GELECEĞİZ'

Türkiye'de cumhuriyet tarihinde ilk kez bir televizyon kanalının 5 günlüğüne karartıldığını belirten Erdem; 'Ama Atatürk'ün mukaddes mekânı Anıtkabir'i '˜Anırkabir' diye veren ismi lazım değil bir televizyon kanalı ise para cezası aldı. İnsanlara ölüm tehditleri yapılan televizyonlar para cezalarıyla geçiştiriliyorlar. O paraları da zaten hangi yandaşların ödediğini biliyoruz. Türkiye'nin ekonomik krizinin ve buhranının temel sebebi AKP tarafından bu ülkeye reva görülen tek adamcı monarşik rejimdir. Bu hükümetin ekonomiyi düzeltme olanağı yoktur. Ancak biz ilk seçimden sonra iktidara geleceğiz. Türkiye güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçecek. Millet İttifakı eliyle Türkiye demokratik bir rejime geçecek ve yeniden yatırımlara açık hale gelecek. Türk Lirası da değer kazanacak' ifadelerine yer verdi.

'AĞRILILARA HAKARET'

AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman'ın korona virüsü kısıtlamasına rağmen düğün yaparak 1500 kişiye yemek vermesine tepki gösteren Erdem; 'Düğün yasağı geliyor ve biz bu yasağa uyuyoruz. Ama bu rejim öyle bir rejim ki AKP'nin Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, yasağa rağmen 1500 kişilik düğün yapıyor. Savunması da daha kötü. Diyor ki; 'Yaptığımdan pişman değilim. Ben Ağrılıyım. Eğer bu yemeği vermesem bir yemek bile yedirmeden milleti gönderdi derler.' Bu Ağrılılara hakarettir. Siz, bir halkı bağnazlıkla itham ediyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Hiçbir Ağrılı böyle düşünmez. İnsanlar pandemi koşullarında nasıl davranması gerektiğini çok iyi biliyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı, Giresun'da miting yapıyor. Ama bizim arkadaşlarımız 30 Ağustos yürüyüşü yapamıyor. Bu virüs, 30 Ağustos yürüyüşüne bulaşıyor da o düğüne, Giresun mitingine bulaşmıyor mu? Sadece cumhuriyetçilere bulaşıyor, buralara bulaşmıyor; Ayasofya'nın önüne gitmiyor. Bu akıl dışı yönetim, vakaların patlamasına yol açtı. Türkiye tartışıyor; acaba kısıtlamalar mı gelecek? Bu süreç böyle yönetilmez. Teşviki vereceksiniz, esnafın arkasında duracaksınız, herkesi rahat ettireceksiniz ve gerekli kısıtlamaları ihtiyaç varsa uygulayacaksınız' dedi.

'SÜRE UZATILSIN'

Bulgaristan'ın sınırlarını açmasının ardından ekonomik süreçle ilgili bilgi almak amacıyla Edirne'ye geldiğini belirten Erdem; 'Bulgaristan sınırı Edirne için çok önemli. 1 ay süreyle bu sınır açıldı. Şu anda bütün esnaf en azından bir kaynak girdisiyle karşı karşıya. Geçtiğimiz yıl bu sınırdan gelen turistler tarafından buraya 280 milyon Euro para bırakıldı. 1 ay süreyle açıldı ve belli koşullarda test yapılması gibi bir süreç de ortaya çıkıyor. Pandemi nedeniyle sınırların kapanmasını biz bir siyasal tartışmanın parçası haline getiremeyiz. Edirne esnafı adına hükümetten şunu talep ediyoruz; eğer pandemi koşullarının uygunluğu varsa bu sınırın açılma süresi uzatılsın. Gerekirse bu konuda Bilim Kurulu'ndan da görüş alınmalı. Edirne esnafının aylardır yaşadığı bu kriz, en azından bir ferahlamayla karşı karşıya kalabilir. Çünkü kur farkı nedeniyle yükselen döviz rakamlarının fayda sağladığı iki il var; birisi Edirne, diğeri Van' sözlerine yer verdi.

'EDİRNE'Yİ YOKSULLUĞA MI TERK EDECEĞİZ?'

Erdem, 1 aylık sürenin uzatılamaması halinde hükümetin esnafa hibe sağlaması gerektiğini söylerken; 'Aksi halde bu insanları nasıl yaşatacağız? Edirne'yi yoksulluğa mı terk edeceğiz? Edirne halkı bu ülkenin vatandaşı değil mi? Niye bunlara destek verilmiyor. Sınır girişlerinde test yapılacaksa, testler teşvik anlamında ücretsiz yapılmalı. Edirne'de tarım çok zor durumda. Kahveci esnafından restoran sahiplerine kadar ciddi sıkıntılar var. Hükümetin görevi, vatandaşın sesine kulak vermektir. '˜Vatandaş idam istiyor' diye nara atıyorlar. Edirne sokaklarında idam isteyen bir kişi görmedim. Ama teşvik, hibe, destek isteyen; '˜Devlet nerede?' diye düşünen insanlar var. Biraz da burayı dinlesinler' dedi.

 'TÜRKİYE ERKEN SEÇİME GEBEDİR'

Türkiye'deki erken seçim iddialarının sorulması üzerine cevap veren Erdem; 'Türkiye erken seçime gebe ve hazırdır. Erken seçim son derece olası bir durumdur. Erken seçim olursa iki sebeple olur. Birincisi; 2023 yılında yapılacak bir seçim takvimi olarak düşünürsek, Berat Albayrak'ın idare ettiği bugünkü ekonomi yönetiminin 2023'te Türkiye'yi bugünkü koşuldan daha kötü bir konuma taşıyacağı kaçınılmaz bir gerçektir. O ekonomik koşullarda sandığa gidecek bir hükümetin kazanma potansiyeli sıfırdır. Ekonomik buhran toplum tabanına tamamen yayılmadan, aradan bir seçim çıkarma tartışmalarının yürüdüğünü duyuyoruz. Biz hiçbir seçimden çekinmiyoruz. CHP 31 Mart'ta, Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının yüzde 65'ini yöneten bir parti haline gelmiştir. Biz şu anda bir gölge iktidar partisiyiz. İktidarda değiliz ama önümüzdeki seçimlerde iktidarı alacağız. Türkiye bu kaotik rejimden ne kadar erken kurtulursa, ilk seçim ne kadar öne çekilirse o kadar iyidir. Çünkü seçimden hemen sonra sandıktan çıkacak Millet İttifakı iktidarında güçlendirilmiş parlamenter sistem tartışmasını başlatacak. Bu tartışmanın başladığı gün bile Türk Lirası'nın değerini arttıracak' diye konuştu. 

Bakmadan Geçme