UZMAN İSİMDEN YÜZ YÜZE EĞİTİM ÖNERİSİ
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının yayılımının önüne geçmek için yüz yüze eğitime internet ortamı üzerinden yapılmak üzere ara verilmişti. 6 Eylül'de okulların yüz yüze eğitime tekrar başlayacağı duyurulması üzerine Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, okullarda alınacak önlemleri anlattı.
'Mutluluğun
olmazsa olmazı sağlık'
İnsanların
temel amacının mutlu olmak olduğunu dile getiren Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, mutluluğun olmazsa olmazının da sağlık olmak
olduğuna değindi.
Eğitimin ülkenin mutluluğunu sağlamada anahtar bir role sahip olduğunu
aktaran Prof. Dr. Yorulmaz, 'eğitimin
iyi yürüyebilmesi için de sağlıklı olmak şart. Sağlığın olmadığı ortamda
eğitiminde doğru dürüst yürümesi mümkün değildir. Kuşkusuz Milli Eğitim
Bakanlığımızın okulları 6 Eylül'de açacağız görüşü önemli bir görüş. Çünkü
bilindiği gibi 1.5 yılı aşkın bir süredir pandemiyle mücadele ettiğimiz süreç
içerisinde kimi zaman okullarımızı kapatmak zorunda kaldık, kimi zaman açtık
ama ortaya çıkan durum okulların yüz yüze eğitim yapmasına engel oldu. Okulu bu
durum nedeniyle kapatmak durumunda kalabildik. Hepimiz yüz yüze eğitim
yapılmasını isteriz. Hepimiz çocuklarımızın iyi eğitim almasını isteriz ama
bunun bir takım koşullarının gerçekleşmesine ihtiyaç var ki bu eğitim yüz yüze
ve sürekli olabilsin. Hepimizin normal hayatımıza dönme isteği var elbette. Ama
ne yazık ki bu bizim isteğimiz dışında bir takım kuralların yerine
getirilmesiyle ancak mümkün olabiliyor.' Şeklinde konuştu.
'Rehber
ile birlikte kurallara uyum sağlanıyordu'
Okulların
açılmasının bir takım şartlarının olduğunu öne süren Prof. Dr. Yorulmaz, 'Geçmişte sağlık bakanlığımızın bilim
kurulunun yayınladığı bir rehberimiz vardı. Okullarda neler yapılmalı ki yüz
yüze eğitime geçilebilsin, sağlıklı biçimde bu eğitim sürdürülebilsin diye bir
takım ilkeler belirlenmişti. Bu ilkeler okullara çok önemli görevler
vermekteydi. Okulların hijyeniyle, maske kullanımıyla, sınıflardaki mevcutların
azaltılmasıyla, sıralar arasındaki mesafenin bulaşı engelleyecek biçimde
düzenlenmesiyle ilgili bir takım kurallar getirilmişti. Okullarda bir sorumlu
görevlendirilmesinin ve müdür yardımcısının sağlık konularında alınan önlemleri
denetlemekle görevli kılınması gibi ilkeleri vardı. Bu ilkeler aynı zamanda
toplum sağlığı merkezleriyle okulların denetimi, kantinlerin denetimi için
tarım ve orman bakanlığının il örgütlerin denetimiyle ilgili bir takım kurallar
getirilmişti. Bununla da yetinilmemişti velilerin de okulların denetiminde
görev alması ce böylece mümkün olduğu kadar en sağlıklı biçimde eğitimin
sürdürülmesi için de bir takım ilkeler konulmuş idi.' İfadelerini kullandı.
'Yüzde
30 civarında öğretmen henüz aşılanmış değil'
Yeni varyantların ortaya çıkışı ile birlikte yeni
önlemlerinde gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yorulmaz, 'Bu önlemler içerisinde birinci sırada aşılanma geliyor. Açıklamalara
bakıldığı zaman okullarda birinci planda öğrencilerle yüz yüze olabilecek
kişilerin öğretmenlerin yüzde 70'ler civarında aşılanmış olduğu şeklinde bir
bilgi var. Yüzde 30 civarında öğretmen henüz aşılanmış değil. Aşılama çok
önemli en az 2 doz aşı yapılmasını öneriyoruz. Hiç aşılanmamış işe bu
öğretmenlerimiz bugün aşıladığımızda 1 ay sonra ikinci dozu olacaklar yani
okullar açılmış olacak. Yani bu yüzde 30'u öğretmenlerimizin okullar açıldığı
zaman bağışıklık sağlayacak şekilde birinci doz aşılarını yapmış olsak bile
aşılanmamış olacaklar. İkinci doz aşıyı olduktan sonrada en az 2 haftaya
ihtiyaçları olduğuna göre demek ki 1.5 ay süreyle öğretmenler yeterince
bağışıklık sağlamadan derslere girmiş olacaklar. Öğrenciler sadece öğretmenler
ile yüz yüze değiller. Okulda çalışan memurundan kantincisine kadar başka
insanlarla da iç içe olmak durumunda olacaklar. Bunların da en az 2 doz aşı
olmaları durumunda ancak o insanların bağışıklık kazanma şansları olacak.
Aşıların sağladığı bağışıklığında teorik olarak yüzde 97'lerde Biontech aşısını
dikkate alacak olursak ilimizde yüzde 3,4 oranında aşılanmalarına rağmen bağışıklığın
sağlanmadığı gruplarda dikkate almamız gerekecek.' İfadelerini kullandı.
'6
Eylül'de okulların açılması bir parça riskli gibi görünüyor'
15
yaş ve üstünün aşılama kapsamı içerisinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yorulmaz,
'12 yaş üstünün kronik hastalıkları
olması durumunda aşılama kapsamı içerisinde olduklarını hatırlatalım. Özellikle
ilköğretim çağındaki çocuklarımızın maske, mesafe ve hijyen gibi kurallara
uymada yeterince bilgisi olmaması da netlenebilecek bir durum. Okullar açılmış
olsa bile çocukların çok sıkı gözetim altında tutulması gerekir. 6 Eylül'de
okulların açılması sanki bir parça riskli gibi görünüyor. Pozitif vaka sayısı
oranına baktığımız zaman yüzde 6.7'ler civarında. Sağlık Bakanlığımızın
açıklamalarına baktığımızda yüzde 18'lik bir aşılanmayana grup var. Bir bölümün
belki belirtisiz bir şekilde hastalığı geçirdiğini varsayarak, bağışıklık
kazandığını iyimser olarak 10 milyonunun aşılanmamış, bağışıklıkta
geliştirmemiş olduğunu varsayarsak 760 bin gibi toplum içerisinde hala duyarlı,
hastalara yakalanma riskinin olduğu insanlar olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu
kadar büyük sayıda bir insan grubunun yaşadığımız, dolaştığımız her yerde
bulunduğunu aklımızdan çıkartmamak gerekiyor. Dolayısıyla okulların açılması
kararı eğitimin daha nitelikli olması bakımından olumlu bir karar ama eğer
önlemler yeterince alınmamış ise bir takım riskleri ortaya çıkarabilecek bir
durum.' Dedi.
'Okullarda
dezenfeksiyon son derece önemli'
Kurallara
uygun bir biçimde açılır ise öğrencilerin de sağlıklı halde kalmasının mümkün
olabileceğini belirten Prof. Dr. Yorulmaz, 'Kuşkusuz
velilerde eğer o kaygı içeriisnde olurlarsa huzurlu bir biçimde çocuklarını
okula göndermeleri mümkün olmayabilir. O nedenle önlemlerin alınması son derece
önemli. Birinci işiniz okulda çocuklarla yüz yüze gelebilecek herkesin zorunlu
biçimde aşılanması olması. Bu aşılanma 6 Eylül ise düşünülen tarih hızla
aşılama gerçekleştirilmeli. İnsanların da bağışık hale gelmesi koşulunun
sağlanması için 2. Doz aşılamadan sonra 23 haftayı beklemek daha güvenli bir
okul ortamı sağlanması için daha uygun olacaktır. Bilim Kurulunca hazırlanmış
olan okullarda alınması gereken önlemleri titizlikle uygulanmasında yarar var.
Bu alınan önlemlerin toplum sağlığı merkezi, veliler tarafından da izlenmesi
onlarında gönül huzuru içerisinde çocuklarını okula göndermeleri bakımından
önemli bir yol olacak. Dezenfeksiyon son derece önemli. Çocukların maske
kullanımının, maskelerini okulda çeşitli nedenlerle kirlenmesi durumunda
değiştirebilmelerinin sağlanması son derece önemli. Bunun içinde öğretmenlerin
çok titiz biçimde kovid-19'dan korunma konusunda temel bilgilere sahip
olmalarının, çocukların bu konuda denetiminin sağlanmasının sınıflarda bulunan
öğrenci sayılarının kolay kontrol edilebilir durumda olmasının çok büyük önemi
var.' Diye konuştu.
Düzenli
biçimde okulların sağlık çalışanı tarafından her gün denetlenmesinin önemli
olduğuna değinen Prof. Dr. Yorulmaz, 'Okulda
enfekte olanların ne yapılacağı önemli bir konu. Yani PCR pozitif oluphastalık
belirtileri göstermeyen insanların bir biçimde okuldan ayrılmasına ihtiyaç var.
Bu durum okuldaki eğitimi çok güç hale getirebilir. Okullarda mutlaka yaygın
PCR testi yapılmasına ihtiyaç var. Çünkü aşılama vücuda virüsün alınması ve bir
başkasına bulaştırma riski açısında garanti sağlamamaktadır. Kişinin kendisini
korur ama bir başkasına etkeni bulaştırma riskini devam ettirir.' Dedi.
Barış Karapaça