Uzman diyetisyenden kışın da formda kalmak isteyenlere öneri
Kış mevsimine yaklaşırken hava sıcaklıkları düşmeye başladı. Uzman Diyetisyen Selin Başkurt, evde geçirilen zamanın artmasıyla birlikte kişilerin daha kolay kilo alabileceğini söyledi. Başkurt, kilo kontrolünün sağlanması için çeşitli tavsiyelerde bulundu.
Havanın soğuması, gereğinden fazla uyuma, stres, azalan aktiviteler, evde daha çok zaman geçirme ve kışın rahat hissettiren kalın giysiler giyme eğilimi gibi faktörler, yazın verilen kiloların geri alınmasına ve başlangıç kilosuna geri dönülmesine neden olabilir.
Uzman Diyetisyen Selin Başkurt, soğuk hava koşullarının vücudun enerji ihtiyacını artırdığını belirterek kışın da formda kalmak isteyenlere bazı önerilerde bulundu.
Yaz aylarında kapanan iştahların bugünlerde tekrar artışa geçmesinin yemek seçimlerinde kalorisi yüksek yiyeceklere yönlendireceğini söyleyen Uzman Diyetisyen Başkurt, "Sebze ve meyvelerin çeşitliliğinde, besin değerlerinde ve su oranlarındaki mevsimsel değişimler doğanın bize daha fazla enerjiye ihtiyacınız var deme şekli diyebiliriz. Ana öğünlerde kışın tercih edilen yemek çeşitleri yaz aylarına göre daha iştahlı olunduğuna ipucudur. (Örneğin kurubaklagil yemeklerini daha fazla yemek gibi). Havanın erken kararması ile de orantılı şekilde televizyon karşısında geçirilen sürenin artması geç saatlerde kuruyemiş, meyve, abur-cubur gibi yiyecek tüketimini de arttırabilir. Sadece evden işe, işten eve kadar kısıtlı bir hareket hali ile yavaşlayan metabolizmaya, artan enerji ihtiyacına verdiğimiz karşılık kilo artışını kolaylaştırabilir" dedi.
Kilo kontrolünü sağlamak için önerilerde bulunan Uzman Diyetisyen Başkurt, "Kilo kontrolünde zorlanan bireyler genellikler iştahlı olmaktan yakınırlar. İştahlı olmanız sağlıklı olduğunuz anlamına gelir ve iştahsızlıkla gelen ağırlık kaybı sağlıklı olmayabilir. İştahtan korkmak yerine kontrol etmeyi deneyebilirsiniz. İştahın çok açık olmasının bir nedeni de yanlış besin seçimleri olabilir. Mutfağınızda iştah kontrolüne yardımcı olacakbesinleri tercih etmelisiniz. Daha uzun süreli tok kalmanıza yardımcı olacak besinler; Yumurta, yoğurt, kurubaklagiller, palamut, koyu yeşil yapraklı sebzeler, karabuğday, bulgur, şekersiz fıstık ezmesi, tahin, susam, ceviz, badem, fındık, fıstık, yulaf ezmesi, tarçın, zerdeçal, yeşil çay, kakao,roisbos çayı. Yemek yeme sürenizi uzatmalısınız (20 dakikadan daha kısa sürede yemeyiniz) Lokmalarınızı iyi çiğneyip, sindirime yardımcı olmalısınız (çiğnemek zayıflamak için en önemli aktivite) Yetersiz/düşük karbonhidratlı besleniyorsanız iyi karbonhidratları beslenmenize eklemelisiniz. Tam buğday, siyez, çavdar unundan yapılmış ekmekler, bulgur, yulaf, pirinç, patates gibi. (İştahının yöneten, kolay enerji veren en kabiliyetli besinler karbonhidratlardır). Uzun süreli aç kalmamalı, kısa sürelerle de bir şeyler atıştırılmamalıdır. (Öğünler arasında 3-4 saatlik zaman dilimi bırakılmalıdır.) Uykunuza dikkat etmeli, 6 saatten az uyumamaya özen göstermelisiniz. Uykunuzun zamanı kadar kaliteli olabilmesi için uyumadan 3-4 saat öncesinde yemek yemeniz(veya atıştırmanız) bitmiş olmalıdır. Su tüketiminizde azalma varsa arttırmaya veya su içme alışkanlığı kazanmalısınız. Su tüketimi kişinin cinsiyetine, yaşına, boyuna, fiziksel aktivitesine göre değişkenlik gösterse de vücut ağırlığına göre kilogram başına ortalama 30-35 ml olarak hesaplayabilirsiniz. Hareketi arttırmak metabolizmayı hızlandırmanın en kolay yoludur. Hareket kas sistemine de destek vererek aynı zamanda metabolizmanın daha hızlı çalışmasına yardımcı olmaktadır. Güçlü bağışıklık, güçlü metabolizma demektir. Hem hastalıktan hem de fazla kilolardan korunmak için yeterli ve dengeli beslenmeyi, daha hareketli bir yaşam tarzını benimsemeyi ihmal etmeyiniz" şeklinde açıklamada bulundu. Ebru Yıldız Günenç
