Türkan Bebek unutulmadı
Bulgaristan Türklerine karşı girişilen asimilasyonu protesto için Kırcaali'ne düzenlenen bir direnişte anne kucağında vurularak ölen Türkan Bebek, Edirne'de adının verildiği parkta dualarla anıldı. Türkan Bebek'in 33'üncü ölüm yıldönümündeki anmaya protokolün yanı sıra Türkiye ve Bulgaristan'dan çok sayıda kişi katıldı.
Bulgaristan'da 1984 yılının Aralık ayında totaliter rejim tarafından Türklere karşı başlatılan zorunlu asimilasyon kampanyasına karşı yapılan protesto gösterileri sırasında annesinin kucağında hayatını kaybeden Türkan (Feyzullah) Bebek Edirne'de adına yaptırılan anıtın bulunduğu parkta düzenlenen törenle anıldı. Şükrüpaşa Mahallesi Göçmen Evleri mevkiinde bulunan parkta düzenlenen törene Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Salim Afgün, Edirne Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt, Edirne Jandarma Komutanı Albay Alpaslan Doğan, Bulgaristan Kırcaali Belediye Başkan Yardımcısı Mümin Ali, Edirne Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm, Edirne Halk Eğitim Merkezi Müdürü Recep Kozan, Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Nedim Dönmez, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş ile Bulgaristan ve çeşitli illerden gelen soydaşlar katıldı.
Anma töreni, katılımcıların anıta çelenk sunmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti.
"Karşı duruşun simgesi"
Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş konuşmasında Türkan bebeğin Bulgaristan totaliter rejiminin asimile politikasına karşı duruşun simgesi haline geldiğini belirterek, '2103 yılından bu yana tertip ettiğimiz bu anma etkinliği ile ana vatan dışında kalan tüm soydaşlarımıza sahip çıkmak, onların yaşadıkları zulümlerin bir daha yaşanmaması için hatırlamak ve de unutturmamak için burada bulunan herkesi Bulgaristan Türklerinin bu haklı davasında yer aldığı için teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Balkan ülkelerindeki soydaşlarımız haklarını, özgürlüklerini ve kutsal gördükleri değerlerini sadece bulundukları yerlerde değil, görev verilen her mecrada yerine getirmeyi bilmişlerdir. Bizler Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği olarak gerek Bulgaristan gerek Balkan coğrafyasının herhangi bir köşesinde varlığımızın temeli olan inancımız ve dilimizin kaybolmaması için değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz' dedi.
Asimilasyon girişimi
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu da Bulgaristan'da totaliter rejim tarafından Bulgaristan Türkleri üzerinde uygulanan asimilasyon girişiminde yaşananları anlattı. Bizzat bu süreci yaşayan birçok insanın da tören de olduğunu ifade eden Hacıoğlu, totaliter rejim tarafından uygulanan girişimde 1 milyonun üzerinde Türk ve Müslüman isimlerin Bulgar ve Hristiyan ismi olarak değiştirildiğini, Türkçe kullanılması ve konuşulması yasaklandığını söyledi. Evde aile arasında dahi Türkçe konuşmanın yasak olduğunu anlatan Hacıoğlu, dini bayramların kutlanmasının da yasaklandığını ifade etti. Hacıoğlu, kendi ailesinden de örnekler verdi. İbadet özgürlüğünün kısıtlanmasının yanı sıra Bulgaristan Türklerinin giyimlerine de karışıldığını ifade eden Hacıoğlu, Türkçe yazılı mezar taşlarını dahi tahrip edildiğini söyledi.
'Bu anıt buraya tesadüfen yapılmadı'
Türkan bebek anıtının Göçmen Evleri mevkiine tesadüfen yapılmadığını söyleyen Hacıoğlu, Göçmen konutlarında oturan soydaşlara seslenerek, 'Arkamda 200'ün üzerinde göçmen konutları var. Bakıyorum da devlet protokolünden fazla değiliz. Camını aralayıp bizi dinleme, buraya gel. Unutma. Bu anıt buraya tesadüfen yapılmadı' dedi.
Nefize'yi unutmadı
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan konuşmasında yaşanan zulmün ve vahşetin, neredeyse bir katliamın sembolü haline gelen Türkan bebeği bir kez daha rahmetle, minnetle ve şükranla yad ederek, hatırası önünde saygıyla eğildiklerini belirtti. Gürkan, konuşmasında Mardin'in Midyat ilçesindeki terör saldırısında şehit düşen, soydaş polis memuru Nefize Çetin Özsoy'u da unutmadı. Gürkan, 'Yine bugün her ikisi de yaşasalardı Türkan bebekle aynı yaşta olan evladımız, kızımız şehit Nefize Çetin Özsoy'u da bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyorum. Nefize kızımız da Türkan bebek gibi o zulümden bir şekilde nasibini almış evladımızdı. Onun ailesi de Bulgaristan'daki bu zulüm politikaları nedeniyle Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştı. Göçmen değil, muhacir olmuştu. Burada babası ve annesinin gayretleriyle eğitimini tamamlamış, öğretmen olmuş ama atanamadığı için polisliği seçmiş ve o polislik sırasında anavatanını terörün hain kurşunlarından korumaya çalışırken vatan toprakları için kendi bedenini, kendi canını gözünü kırpmadan kahpe kurşunlarına karşı siper ederek anavatanda şehit olmuş ve Edirne'ye defnedilmişti' dedi.
Nefize'nin doğduğu köye çeşme
Gürkan, ayrıca Kırcaali Belediyesi ile yaptıkları görüşmede Özsoy'un doğum yeri olan Kırcaali'nin Çiftlik Köyü'ne adına bir çeşme yaptırmak istediklerini ifade ederek, 'Kanunlarımız gereği bu teklifi İçişleri Bakanlığımıza ileteceğiz, onaylaması halinde en kısa zamanda kardeş belediyemiz Kırcaali ile kardeş başkanım, dostum Hasan Aziz ile birlikte Çiftlik köyünde Nefize Çetin Özsoy kızımızın adına da hatıra çeşmesine yaparak onun ismini de sonsuza kadar yaşatacağız inşallah' dedi.
Edirne Belediyesi olara her zaman bütün Balkan coğrafyasındaki soydaşların yanında olduklarını belirterek, 'Etimizle kanımızla canımızla, malımızla kalbimizle yanınızda olmaya devam edeceğiz. Bulgaristan Türkleri başta olmak üzere her yerdeki kardeşimiz bizim için birdir. Ne zaman sıkışırsanız Edirne Belediyesi'nin kapısını çalmadan içeri girebilirsiniz o kapı daima size açıktır ve kalmaya da devam edecektir' dedi.
'Edirne hep mazlumun yanında yer almış'
Edirne Valisi Günay Özdemir de konuşmasında Türk milletinin tarih boyunca her zaman zulmün ve zalimin karşısında olduğunu belirterek, 'Dün olduğu gibi bugün de aynı şekilde dünyanın neresinde bir zulüm varsa yine aynı şekilde karşı çıkan ve mazlumlara kapısını açan dünyada en büyük ve tek ülke olma vasfımızı da hala sürdürüyoruz' dedi.
Özdemir, 15. ve 16. yüzyılda dünyanın değişik yerlerindeki zulümlerden kaçan Yahudilerin Edirne'ye gelip yerleştiği ve Edirne'de 13 tane ayrı sinagog kurduğunu aktardı. Özdemir, 'Gösteriyor ki Edirne tarih boyunca bu konuda her türlü mazlumun yanında yer almış. Daha sonra sinagoglar yandıktan sonra dönemin padişahı Abdülhamid Han, burada bugünkü sinagogu yaptırıyor. Avrupa'nın önemli sinagoglarından birisi. Şu an dünyada Kudüs konusu gündeme geldiği zaman gördük ki siyonizm artık diğer inanç ve düşüncedeki insanlara zulmeden, hatta Yahudilere de zulmeden bir aşamaya doğru gitmek üzere. Biz inanıyoruz ki ileride siyonistler Yahudilere zulmederse bizim kapımız yine Yahudilere de açık olacak. Zulme uğrayan Yahudilere de yine aynı şekilde biz ev sahipliği yapacağız' şeklinde konuştu.
Borisov'dan ciddi destek beklentisi
Balkanlar'daki Müslümanlar ve soydaşların tarih boyunca ciddi sıkıntılar ve zulümler yaşadıklarını ifade eden Özdemir, 'En son zulümlerden birisi de bugün andığımız şehit olan Türkan bebek ve şehitler' dedi. Özdemir, son dönemde Bulgaristan'da ve Balkanlar'da demokratik gelişmeler olduğunun altını çizerek şöyle konuştu: 'Özellikle Bulgaristan konusuna değinmek istiyorum. Avrupa Birliği, demokrasi olarak dünyada örnek olmasına rağmen son dönemde görüyoruz ki demokrasiden, insan haklarından uzaklaşan bir seyir çiziyor. Bulgaristan da son dönemde gerçekten oradaki soydaşlarımız, oradaki Müslüman kardeşlerimiz ve oradaki diğer farklı inanç ve düşüncedeki insanlar beraber yaşama ve birlikte yaşama ile ilgili de demokratik gelişme anlamında da önemli mesafeler kat ediyor. Son dönemde özellikle camilerin yapılması, kültürel anlamda faaliyetlerin yapılması, farklı inanç ve düşüncedeki insanların da inançlarını yaşama ile ilgili önemli yapıların ve altyapıların yapılmasıyla ilgili ciddi çalışmalar var. Bundan dolayı da hem oradaki siyasi partilerimizin aynı zamanda oradaki şu anda hükümette bulunan Başbakan Borisov'un da ciddi destekleri olacağına inanıyorum. Bundan sonra daha iyi açılımlar olacağını düşünerek kendisine de teşekkür etmek istiyorum.'
'Balkanlara yardıma hazırız'
Özdemir, ayrıca her zaman Balkanlar'a her türlü hizmeti, yardımı yapmaya hazır olduklarını ifade ederek, 'Balkanlar'daki her türlü problemi biz buradan takip edecek onun çözümüyle ilgili ne gerekiyorsa her şeyi yapacağız. Bizim de Balkanlar'da yaşayan herkese gönlümüz ve kapımız açık. İnşallah bundan sonra temennim Balkanların ve dünyanın kardeşliğe ve bir daha bu şekilde zulümlerin olmaması konusunda bu duyarlı toplumun daha duyarlı olmasını diliyorum'dedi.
Pilav dağıtıldı
Bulgaristan'da gelen öğrencilerin hazırladığı sunum ile devam eden tören protesto gösterilerinde hayatlarını kaybeden şehitler için Edirne İl Müftülüğü görevlilerinden Nuri Böcekbakan'ın okuduğu dua ile sona erdi. Törenin ardından katılımcılara pilav ve ayran dağıtıldı.
