TÜ, yeşilde sınıfta kaldı

Edirne'deki sivil toplum örgütleri ve odalar, Trakya Üniversitesi'nin Balkan Yerleşkesinde cami yapımı nedeniyle yeşil alandaki tahribata tepki gösterdiler. Konuyla ilgili Trakya Üniversitesi'nden hiçbir yetkiliye ulaşamadıklarını belirten örgütler, sökülen ağaçların yaşayamayacağını açıklayarak 'Trakya Üniversitesi ofsayta düştü' dediler.

TÜ, yeşilde sınıfta kaldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et


Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği (EÇGD), Edirne Kent Konseyi (EKK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Edirne İl Koordinasyon Kurulu, Edirne Tabipler Odası, Edirne Diş Hekimleri Odası, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Edirne Şubesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şubesi, Trakya Üniversitesi'nin Balkan Yerleşkesi'nde yapımına başlanılan caminin arazisinde bulunan yeşil alanın tahrip edilmesine tepki gösterdiler.

Kent Konseyi toplantı salonunda basın açıklaması düzenleyen Dernek ve Odalar, Trakya Üniversitesi yetkililerine seslenerek alanda bulunan fidan ve ağaçların son durumunu sordular. Toplantıda ortak basın açıklamasını Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren okudu. Eren, basın açıklamasında Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi'nde bulunan merkez kütüphanenin yanında, Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü'nün karşısında, spor alanı olarak ayrılan ve öğrenciler ile hastaların altında dinlendiği ağaçlık alanda cami inşaatına başlandığını belirterek; 'Konu ile ilgili olarak Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği'nin Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'ne, bu alanın yeşil alan olarak değerlendirilmesi, öğrenci ve hastaların ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmesi, üniversite bünyesindeki yüksekokullar, fakülteler ve yaşam merkezinde çok sayıda mescit bulunduğunu, yapılması düşünülen cami için başka bir alanın seçilebileceği belirtilmiştir' ifadelerine yer verdi.

Fatih'in fermanına dikkat çekti

Trakya Üniversitesi'nde ortaya çıkan durumdan dolayı üzgün olduklarını söyleyen Eren; 'Eğitimin, bilimin, tıbbın, akılcı düşünmenin ve davranmanın temel yeri olduğunu düşündüğümüz üniversitede böyle bir durumun ortaya çıkması bizi son derece üzmüştür. Hatırlatmak isteriz ki; penceresinden ağaç gören hastalar, görmeyenlere göre daha çabuk ve daha az komplikasyonla iyileşmektedir.Edirne'de yaşayan vatandaşlar olarak tarihe not düşmek istiyoruz ki hemşerisi olduğumuz Fatih Sultan Mehmet Han'ın, '˜Ormanlarımdan bir dal kesenin, başını keserim' fermanı çok değerlidir' dedi.

'Muhatap bulamadık'

Eren, ağaçların ve ormanların yaşamın asli unsurları olduğunu ifade ederek; 'Biz, onları ömürlerinin sonuna kadar korumaya ve yaşatmaya mecburuz ki bunu, bizlerden daha çok sahiplenmesi gereken üniversitemizin ağaçları acımasızca söküp inşaata başlaması kabul edilemez. Bunların kesilmeyip nakledildiği söylense de karşımızda bir muhataplık bulamadık ve inandırıcı bilgiye halen ulaşamadık.Kurumunuzun konu ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmek konusunda bir çaba içine girmesini talep etmekteyiz. Aksi takdirde Trakya Üniversitesi de dünyada, Türkiye'de ve Edirne'de ağaç katliamına ortak olan bir kurum olarak tarihte ve akıllarımızda yerini alacaktır' sözlerine yer verdi.

'Utanıyoruz, sizi durduramadık'

Açıklamada Trakya Üniversitesi yetkililerine de seslenen Eren; 'Bu alandan kaç ağaç söküldü,nereye nakledildi?Kuruyan her ağaçta vebal altında olacaksınız. Yazıktır,günahtır,ayıptır. Lütfen yapmayınız,çocuklarımıza daha yeşil bir dünya bırakmak önce bilim insanlarının, sonra tüm insanlığın görevidir. Ama biz her şeye tanığız, çok üzgünüz, utanıyoruz, sizi durduramadık' dedi.

'Geri dönmediler'

Eren, basın açıklamasının ardından Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu'na konuyla ilgili bilgi almak amacıyla 2 kez telefon ettiğini açıklayarak; 'Yurt dışında olduğunu söylediler. Daha sonra bize döneceklerini söylediler ama dönülmedi. 3 Rektör Yardımcısı ve Genel Sekreteri de aradık. Üçünün de işleri vardı, bize döneceklerini söylediler ve dönülmedi. Bir Genel Sekreter Yardımcısı ile konuştuk. O da, '˜Rahat olun, sorun yok, ağaçlar taşındı. Biz, size döneceğiz' dedi' ifadelerine yer verdi.

'Peyzaj mimarlığının öngörüsü yok mu?'

Eren'in açıklamalarının ardından bir açıklama da Edirne Tabipler Odası Onur Kurulu Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu yaptı. Dr. Tanrıkulu, açıklamasında Trakya Üniversitesi'ne 1983 yılında öğrenci olarak kayıt yaptırdığını belirterek; 'O kampusta, şu anda Radyoloji olan bölümde eğitim öğretim gördüm. O zamanlar sadece radyoloji, nükleer tıp olan bölüm vardı. 10 yıldır, Trakya Üniversitesi'nde olan toplantılarda da söylüyordum, üniversitenin yapılaşması ve kampuslaşması için içinde olan mimarlık fakültesi, peyzaj mimarlığının herhangi bir öngörüsü yok mu? Şu anda Balkan Yerleşkesi'nde yeni yapılan fakülteler, yaşam alanları, menza ve amfiler sanki, '˜Aklıma geldi, buraya yapayım' şeklinde oluyor. Oysa akıl ve bilim, geleceği planlamakla ilgilidir. Üniversitemiz bizim gözbebeğimizdir. Trakya Üniversitesi dendiğinde bizim yüreğimiz sızlar. Ben, üniversitemi çok seviyorum. Çünkü o üniversitenin ilk öğrencisiydim' dedi.

'Taşınsalar bile yaşayamayacaklar'

Trakya Üniversitesi yetkililerine seslenen Dr. Tanrıkulu; 'Lütfen üniversitenin bir programı olsun. 10 yılda ne yapılacağının programı yapılsın. Ağaçlar katledilmeyebilirdi. Gerçekten hemşerisi olduğumuz Fatih Sultan Mehmet Han'ın şehrinden ve onun bir fermanından bahsediyoruz. O fermandaki vurgu, ağaçların çok kıymetli olduğudur. Bizi yönetenler, karar vericiler, '˜Ben yaptım oldu, yapmaya da devam edeceğim' noktasındalar ama biz gördük. Cinayete tanığız. O yüzden hiç merak etmesinler, bu durumu kötü bir şekilde hatırlayacağız. Bilim insanları, o ağaçların taşınsalar bile yaşamayacağını söylüyorlar' sözlerine yer verdi.

'Üniversite ofsayta düştü'

Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak Trakya Üniversitesi'nde daha önce 2 kez yazılı başvuru gerçekleştirerek soru sorduklarını da açıklayan Eren; 'Bu olay, yeni bir olay değil. 29 Aralı 2017'de ilk başvurumuzu yapmışız. Yazılı başvurumuzda 8 soru sormuştuk. 8 sorudan sadece bir sorumuza cevap gelmişti, '˜Evet, oraya cami yapılacak. Kamuoyunu daha sonra bilgilendireceğiz' demişlerdi. Ciddiye alınmadık.  İkinci başvurumuzda da geriye kalan 7 soruyu sorduk. Hiçbir kamuoyu bilgilendirmesi olmadan, hiç kimseye danışmadan böyle bir süreç işledi. Bu konuda üniversite ofsayta düştü. Trakya Üniversitesi, bu konuda bilimin çalışıldığı, akademik bilgilerin olması gereken zeminde değil' dedi.

'Mücadelesi ilk 500 olmalı'

Eren'in konuşmasının ardından söz alan TMMOB Edirne İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Yılmaz Eren ise Trakya Üniversitesi'nin binlerce dönümlük arazisinin bulunduğuna dikkat çekerek; 'Cami yapılabilecek daha uygun yerler de var. Teknik eleman olarak gerçekten üzülüyorum. Üniversitenin, bilim yuvasının ilk işi cami olmamalı. Trakya Üniversitesi, cami yarışıyla değil; ilk 500 üniversite arasına girmek için mücadele vermeli' ifadelerine yer verdi.

'Bize ikisi de lazım'

Toplantıda son konuşmayı ise Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük yaptı. Gökerküçük, konuşmasında yeşil alanların katledildiği alanın aynı zamanda spor alanı olduğunu ve gençler tarafından kullanıldığını söyleyerek; 'Hemen yanında bir kütüphane var. 24 saat açık ve sessizlik içinde olması lazım. 2 sene sonra büyük ihtimalle oradan kalkması gerekecek. Çünkü doğal olarak sürekli ezan okunması gerekecek. Ezandan sonra namazlar kılınıyor, dışarıya anons yapılıyor. Kütüphanedeki öğrencilerimiz de bundan rahatsız olacaklar. İşi, '˜Bilim mi, din mi?' tartışmasına getiriyorlar. Bize ikisi de lazım. Yeter ki birbirlerinin yerlerine konmasınlar. Trakya Üniversitesi'nde bilimin yerine din girdi ki bu çok tehlikeli bir şeydir' dedi. 

Bakmadan Geçme