TTB: Edirne'de tablo karanlık
Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Gürcan Altun, Edirne'deki korona virüsü vaka sayıları ile ilgili bilgi verdi. 12 Mart'tan bugüne Edirne Devlet Hastanesi'nde 57, Tıp Fakültesi'nde 54 sağlık emekçisi olmak üzere 111 sağlık emekçisinin PCR testinin pozitif çıktığını açıklayan Altun, 11 Kasım itibariyle KYK yurtlarında kalan Covid-19 pozitif 262 yurttaşın olduğunu söyledi. Altun, Uzunköprü ve Keşan'da günlük vaka sayılarının 10'un altına düşmediğini belirtirken 'Son 2 hafta içerisinde Edirne'de PRC testi pozitif çıkan gebe ve çocuk sayısında ciddi bir artış var' dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Edirne Tabip Odası, Türkiye ve Edirne'deki korona virüsü salgının etkileri ile ilgili açıklama yaptı. Edirne Tabip Odası Lokali'nde düzenlenen açıklamada Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Gürcan Altun, Edirne'de PCR testi pozitif çıkan sağlık çalışanlarının sayısını açıkladı. Altun, kent merkezindeki KYK yurtlarında kalan korona virüsü pozitif vaka sayısına da açıklarken; Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'ın içinde bulunduğu Batı Marmara'da vaka artış oranlarına dikkat çekti. Edirne Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Sibel Sevinç Pekdemir ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Memet Akbal'ın da katıldığı toplantıda konuşan Dr. Altun, sağlık emekçilerinin taleplerinin de açıkladı. Dr. Altun, salgının kontrol altına alınabilmesi için hayata geçirilmesi gerekenleri de belirtirken; Keşan ve Uzunköprü ilçelerindeki günlük vaka sayıları ile ilgili de konuştu.
'ÖLÜYORUZ!'
Korona
virüsü salgınının Türkiye'de can almaya devam ettiğini söyleyen Altun; 'Önlenebilir
bir hastalık olan Covid-19'dan şimdiye kadar 65'i hekim olmak üzere 145 sağlık
emekçisini kaybetti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından 14 Ekim 2020
tarihinde yapılan açıklamada, Covid-19 pozitif sağlık çalışanı sayısının 40
bini geçtiği belirtilmişti. Bu sayının sadece semptom gösteren sağlıkçıların
sayısı mı, yoksa semptom göstersin veya göstermesin PCR ve BT ile tanı konan
tüm sağlıkçıların sayısı mı olduğunu ne yazık ki bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz
bir şey var; hâlâ enfekte oluyor, hastalanıyor, malul kalıyor ve ölüyoruz'
ifadelerini kullandı.
'NEDEN MESLEK HASTALIĞI DEĞİL?'
130'a
yakın ülkenin korona virüsü salgınını sağlık çalışanları için meslek hastalığı
olarak kabul ettiğini belirten Altun; 'Dünyadaki birçok ülke Covid-19'u meslek
hastalığı olarak kabul ederken ne yazık ki ülkemizde Covid-19 halen resmi
olarak meslek hastalığı kabul edilmemiştir. Yetkililere soruyoruz; neden kabul
edilmiyor? Mevcut devlet yönetimi ve Sağlık Bakanlığı bu soruya cevap
veremiyor' dedi.
'EDİRNE'DE 111 SAĞLIK EMEKÇİSİ POZİTİF'
12 Mart'tan
bugüne Edirne'de korona virüsü testi pozitif çıkan sağlık emekçisi sayısını
açıklayan Altun; 'Devlet Hastanesi'nde 57 sağlık emekçisi, Tıp Fakültesi'nde 54
sağlık emekçisi olmak üzere 111 sağlık emekçisinin PCR testi pozitif çıkmıştır.
İlçelerden henüz haberimiz yok. Bu sayı 10 gün öncesine kadar yarısıydı. Son 10
günde bu sayı ikiye katlanmış durumdadır. Tabloya bakıldığında sağlık
emekçileri için iç açıcı olarak gitmiyor' sözlerine yer verdi.
BATI MARMARA ORANLARINI AÇIKLADI
Sağlık
Bakanlığı'nın internet sayfasında yer alan '˜COVID-19 Haftalık Durum Raporu- Bir
Önceki Haftaya Göre Değişim (% Değişim)' verilerinden yararlanılarak hazırlanan
Batı Marmara verilerinin ülke verileri ile karşılaştırılmasını içeren tabloyu
gösteren Altun; 'Burada İstanbul ayrı tutulduğu için Batı Marmara, Edirne,
Kırklareli ve Tekirdağ'ı kapsamaktadır. Grafikte kırmızı ile gösterilen Batı
Marmara'nın yüzde değişim oranıdır. Mavi ile gösterilen de ülke ortalamasıdır.
Grafiğe baktığımız zaman Batı Marmara, 31 Ağustos-6 Eylül'de ülke ortalaması
9,3 iken 37,5'te, yani ülke ortalamasından 4 kat daha fazla. 7-13 Eylül
arasında bir önceki haftaya kıyaslandığında düşüş gösteriyor, -5,7 oluyor ama
vakalar sıfırlanmıyor. Ardından yatay seyrediyor ve asıl bakıldığında 14-20
Eylül haftasından sonra yükselişe geçiyor. 21-27 Eylül haftasına gelindiğinde
bir önceki haftaya göre yüzde 19'luk artış var. Bir sonraki hafta yüzde 6'lık
bir düşüş görülüyor ama 5-11 Ekim'de bir önceki haftaya göre yüzde 40 artış
var. Bu haftada da Türkiye ortalaması 10,8 artmış. 12-18 Ekim haftasında bir
önceki haftaya göre artış yüzde 32,1. Bu haftada da Türkiye ortalaması artışı
yüzde 7,9'dur. En son 19-25 Ekim haftasının kayıtları var. Buraya da
bakıldığında Batı Marmara'da bir önceki haftaya göre artış yüzde 36,8 iken,
Türkiye ortalaması yüzde 19,6 artmış. Bu grafik bize gösteriyor ki 14-20 Eylül
haftasından sonra Batı Marmara'da ciddi bir tehlike var' dedi.
'SINIR KAPILARI KAPATILMALIDIR'
Altun, salgının
kontrol altına alınabilmesi için alınması gereken acil önlemleri açıklarken; 'Sınır
kapıları derhal kapatılmalıdır. Ekim ayında Bulgaristan Sınır Kapısı'ndaki
hareketlilik 351 bindir. Bu rakam, Edirne'nin merkez nüfusunun iki katıdır.
Edirne'de yaklaşık bin 400 esnafın olduğundan bahsediliyor. Önemlidir ama tek
bir insanın bile hayatı, hiçbir ekonomik ölçüt ile karşılığı bulunamaz. Şehre
giriş-çıkış kısıtlaması, toplumsal hareketliliğin azaltılması, en az 14 gün süre
ile sokağa çıkma kısıtlaması ya da yasağı uygulanmalıdır. Sokağa çıkma yasağı
uygulanacaksa sosyal devlet ilkesine uygun olarak yapılmalıdır. Günlük
kazancıyla geçinen insanlar, bu süreçte mağdur edilmemelidir. Temel-zorunlu ve
acil mal/hizmet üreten işler dışında tüm işlerde çalışmaların durdurulması
olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak, durduracak önlemler hızla hayata
geçirilmelidir' ifadelerine yer verdi.
'AZ GÖRÜLDÜĞÜ ALGISI YARATILIYOR'
Salgınla
mücadelenin hastanelerde değil, sahada kazanılacağını söyleyen Altun; 'Etkin
bir filyasyon çalışması için birinci basamak sağlık hizmetlerindeki aile hekimliği-ilçe
sağlık müdürlüğü ikiliği kaldırılmalı; aile sağlığı merkezleri hızla bölge
tabanlı olarak organize edilmelidir. Salgının kontrol altına alınamamasının
sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp, sadece maske, mesafe, hijyen tekerlemesiyle
pandemiyle başa çıkılamaz. Dünya Sağlık Örgütü'nün başından beri önerdiği gibi
çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak;
evde izolasyon koşullarının sağlanamadığı durumlarda yerel yönetimlerle de iş
birliği yaparak barınma olanakları sağlamaktır. Ülkemizde son yapılan
değişikliklerle Sağlık Bakanlığı, temaslılara test yapmıyor. Oysa test oranı
yüksek çıkabilecek gruplardır. Böylece hastalığın daha az görüldüğü gibi bir
algı yaratılmaya çalışılıyor. Yetkililerdeki bu umursamazlık, halkımıza da
yansıyor. Dolayısıyla bu hareketlilik ve sosyal yaşamdaki kurallara uyulmaması
nedeniyle bu hastalık inanılmaz derecede artmış durumdadır' dedi.
'EDİRNE'DEKİ YURTLARDA 262 KİŞİ POZİTİF'
Edirne'de
11 Kasım Çarşamba günü itibariyle KYK yurtlarında kalan Covid-19 pozitif 262 yurttaşın
bulunduğunu açıklayan Altun; 'Temaslıların ise nerede ve nasıl izole edildiği
şu anda bilinmiyor. Çünkü bu gidişle temaslı sayısının 10 binlere yansıyacak
rakamlarda olduğunu biliyoruz. Buna ne yurt yeter, ne de başka koşullar'
sözlerine yer verdi.
'ÜCRET TALEP EDİLMEMELİ'
Kamu
hastanelerinin yeterli olmaması halinde özel hastanelerde tedavi edilen
COVID-19 hastalarından ücret talep edilmemesi gerektiğini belirten Altun; 'Kamu
sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler,
Sağlık Bakanlığı'nın kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine
erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır. Sağlık
çalışanlarının moral ve motivasyonu arttırmak için ek ödeme adaletsizliği
giderilmeli, performansa bağlı ödeme şekillerinden vazgeçilerek maaşlar insanca
yaşamı sağlayacak düzeye getirilmelidir. Sağlık çalışanları için güvenli
çalışma koşulları sağlanmalı, düzenli test ve antikor incelemesi yapılmalı,
grip aşıları ücretsiz yapılmalı ve COVİD-19 meslek hastalığı olarak kabul
edilmelidir' dedi.
'KAMUOYU İLE PAYLAŞILMADI'
Sağlık
Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun, konu ile doğrudan ilgili olan uzmanlık
derneklerinin görüşlerine şeffaf ve açık biçimde başvurması gerektiğini
belirten Altun; 'Hatta bu görüş raporları kamunun erişimine açık olmalıdır.
Pandeminin başından beri edinilen tüm sağlık verileri şeffaf biçimde
paylaşılmalıdır. Eylül ayının sonunda basına sayılarla ilgili yansıyan
farklılıklar çıktı. Sağlık Bakanlığı sadece test sonucu pozitif olan ve klinik
belirti gösteren bireyleri hasta olarak kabul edildiğini söyledi. Oysa bunlar
sadece bir bölümüdür. Test sonucu pozitif olup klinik belirti göstermeyenler de
bulaştırıcılığını sürdürebiliyor. Test sonuçlarının duyarlılığının yüzde 60
civarında olduğunu biliyoruz. Uygulanan bireylerin hasta olanların yüzde
40'ında bu sonuçlar negatiftir. Dolayısıyla akciğer grafisi ya da tomografi
gibi birtakım tanı yöntemleri ve klinik belirtilerle gelenlerin de bu grup
içerisinde sayılarının net olarak verilmesi gerekiyor. Sayın Bakan, tüm
sayıların verileceğine yönelik 14 Ekim'de bir açıklama yapılacağını söylemişti.
Bugün 13 Kasım ve buna yönelik verilen ne yazık ki kamuoyu ile paylaşılmamış
durumdadır' ifadelerini kullandı.
'UZUNKÖPRÜ VE KEŞAN'DA 10'UN ALTINA DÜŞMÜYOR'
Türkiye'de
yeni bir salgın politikasının oluşturulmasını talep eden Altun; 'Son 2 hafta
içerisinde Edirne'de PRC testi pozitif çıkan gebe ve çocuk sayısında ciddi bir
artış var. Uzunköprü ve Keşan'da günlük yeni vaka sayısında 10'un altına
düşmüyor. Test oranlarının arttırılmasıyla birlikte bu süreç daha sağlıklı
yürütülebilir. Sağlık kurumlarının kitlenmesinin önüne geçilebilir. Aksi halde
işin içinden çıkılmaz bir süreç bizi bekliyor gibi görünüyor' diye konuştu.