Tribün gibi söyleşi
Trakya Üniversitesi Beşiktaşlılar Topluluğu, Beşiktaş JK tribünlerinin efsane liderlerinden ve spor yazarı Alen Markaryan ile söyleşi ve imza gününde bir araya geldi. Markaryan, söyleşi öncesi topluluk üyeleri tarafından Balkan Kongre Merkezi'nin önünde Beşiktaş bayrakları ve tribün marşları ile karşılanırken söyleşinin gerçekleştirildiği salon da Beşiktaş tribünlerini andırırcasına bayraklar ve pankartlarla donatıldı. Markaryan, salona marşlar eşliğinde girerken söyleşide öğrencilerin sorularını yanıtladı. Markaryan, tribünlerin eskisi gibi olmamasının nedenlerinin sorulması üzerine cevap vererek Beşiktaş'ın yeni stadında yaşanan sorunları anlattı.
Trakya Üniversitesi Beşiktaşlılar Topluluğu, Beşiktaş JK tribünlerinin efsane liderlerinden ve spor yazarı Alen Markaryan ile söyleşi ve imza gününde bir araya geldi. Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen söyleşi ve imza gününde Markaryan, hem kitaplarını öğrenciler için imzaladı, hem de öğrencilerin sorularını yanıtladı. Markaryan, söyleşi öncesi topluluk üyeleri tarafından Balkan Kongre Merkezi'nin önünde Beşiktaş bayrakları ve tribün marşları ile karşılandı. Söyleşide Balkan Kongre Merkezi'ndeki salonun tribünü andırırcasına bayraklar ve pankartlarla süslenmesi dikkat çekerken; Markaryan da salona tribün marşları eşliğinde giriş yaptı.
Söyleşiye
Trakya Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Sezgin, Beşiktaşlılar
Topluluğu Akademik Danışmanı Arş. Gör. Jale Aylin Çelik, Başkanı Berat Üzülmez
ve yönetimi, topluluk üyesi öğrenciler ve Edirneliler katıldılar. Topluluk
Başkanı Berat Üzülmez ve Arş. Gör. Jale Aylin Çelik'in açılış konuşmalarıyla
başlayan söyleşide Alen Markaryan, katılımcıların telefonları ile '˜Whatsapp'
uygulaması üzerinden bağlantı kurarak sorduğu soruları cevaplandırdı.
Söyleşinin moderatörlüğünü ise spor yazarı Erdem Ulus yaptı.
Markaryan,
söyleşide Beşiktaş tribünündeki anılarını paylaşırken; son kitabı '˜Kitap Aklın
Santraforudur' ile ilgili de bilgiler verdi. '˜Kitap Aklın Santraforudur' adlı
kitabında 15 adet anı bulunduğunu açıklarken; 'Bu anıları özellikle seçtik.
Kitap çıkalı 15 gün oldu ve neredeyse ilk baskı bitti. Bu bağlamda en çok
tribün hikâyeleri dikkat çekiyor ve insanlar onlarla ilgili yorum bekliyor ve
yapıyor. Beşiktaş tribünlerinde ciddi aksiyonların olduğu bir olayın
içerisindeyiz' ifadelerine yer verdi.
'Yeni stad sınıfta kalıyor'
Beşiktaş
JK'de yönetici olarak görev alıp almayacağı ve tribünlerin eskisi gibi
olmamasının nedenleri sorulması üzerine cevap veren Markaryan; 'Tribünlerin
eskisi gibi olmamasının sebebi 3-4 boyutludur. Farklı açılardan bakmak
gerekiyor. Ama en önemlisi, İnönü Stadı'nın yıkılmasıdır. Eski dönemlerde
videolar olmadığı için eskiyi ancak büyüklerimizden anlatılarak dinliyoruz. Ama
artık videolar olduğu için eskiyi gören, şimdiki ile orantı yapıyor. Orantı
yaptığı zaman da maalesef yeni stad sınıfta kalıyor. Herkes eskiyi mumla
arıyor. Bunlardan birinci neden, stadı yapanların tamamen tribün kültüründen
uzak olmasıdır. Israrla, '˜Bazı noktaları böyle yapmayın' dememize rağmen kendi
bildikleri gibi yaptılar. Stad çok güzel olmasına rağmen, tribün ve tribüncüler
açısından kullanışlı değil. Dolayısıyla her ne kadar dışarıdan bakan gözler;
'˜Size göre bir stad yapacağız' dese de yeri geldiğinde; '˜Nerede o eski
tribünler' diyorlar. Stad, tribün ve tribüncüler için vardır. İnsanlar koltukta
oturarak maç izledikleri zaman şu anki durum ortaya çıkıyor. Bu da zaten
kimsenin hoşuna gitmiyor' dedi.
'Göz teması sıfır'
Vodafone
Park Beşiktaş Stadı'nın yapılmadan önce maketinin kendisiyle paylaşıldığını
açıklayan Markaryan; 'Kapalı tribünü, yeni stadta kale arkasına almak
istiyorlarsa, kale arkasındaki tribüncüleri de dizayn etmeleri gerektiğini
söyledim. O yüzden en alttan en üste kadar yekpare bir model olması
gerektiğini, o zaman insanlara artık tribünün orası olduğundan
bahsedebileceğimizi söyledim. Önüme 2-3 tane olmaz bağlamında sebep koydular.
Bunlardan bir tanesi kapalıdan gelen stat çizgisinin kirişlerinin yeni açık ile
denk gelmemesiydi. Stat mimarisi olarak ortaya bizim açımızdan istediğimiz bir
tablo çıkmadı. Çok dik, tribünü üst tarafa kurduğunuz zaman yukarıdaki taraftar
bağırdığında alttaki ancak 3 ya da 4'üncüsünde duyabiliyor. Alttaki duyup eşlik
edene kadar üstteki yoruluyor. Tek ses çıkmıyor. Göz teması sıfır. İnsanların
birbirine bakarak anlaşabildiği ortamlarda artık birbirlerini görememeye
başladılar. Göz teması olmayınca reaksiyon da sıfır oluyor. Sonuçta ortaya çok
absürt bir durum çıkıyor' sözlerine yer verdi
'Tribünün sırt bölümleri açık'
Tribünün
toparlanması için küçük ama nokta atışların yapılması gerektiğini söyleyen
Markaryan; 'Bazı yerlerde mimari konumların değişmesi gerekiyor. Özellikle
tribünün sırtlarındaki bölümler açık. Açık olan bölümlerden ses dağılıyor.
Bunların kapanması gerekiyor. Bunu Gençlik ve Spor Müdürlüğü'ne sorduk ama hem
yeni açık, hem de kapalı tribünün aynı anda kapatılması imkânsız gibi. Bunun
nedeni de stadın inanılmaz rüzgâr sirkülasyonunun olmasından kaynaklanıyor.
İkisini aynı anda kapatırsak, çatıyı ertesi sabah sahada bulacağımızı
söylediler. Ancak bir tanesini kapatabiliyorsunuz. Tribünün ana damarı
kesildikten sonra da tribünsel aktivite olarak sıkıntılar yaşamaya başladık'
dedi.
'Tribün bütünlüğü sağlanamadı'
Spor
ve siyasetin iç içe girmemesi gerektiğini söyleyen Markaryan; 'Sporu sporcular,
tribünü tribüncüler, siyaseti de siyasetçiler yapar. Tamamen ayrıdır ve
ikisinin asla yan yana gelmemesi gerekiyor. Tribünler artık gruplara ayrıldı,
bölündü. Beşiktaş aynı zamanda 2013 ile 2015 yılları arasında statsız maçlar
yaptı. Bu statsız maçlar, tribündeki gençliğin önünü kesti. Bir genç, 16-17
yaşında tribüncü olmaya başlıyor. Ona da ağabeyliği 19-20 yaşındaki insanlar
yapıyor. Adı yok ama hiyerarşik bir sistem içerisindedir. O çocuk 2-3 sene
sonra altından gelenlere ağabeylik yapmaya başlıyor. Beşiktaş tribünleri, 2013
ile 2015 yılları arasında farklı statlarda oynayarak bunu kaybetti. Tribün
bütünlüğü sağlanamadı, hiyerarşik düzen bozuldu. Dolayısıyla çökmeler yaşandı
ve hâlâ da yaşanıyor. Bazı şeyler kayboluyor' ifadelerine yer verdi.
'40 senelik tribünü 3 günde bozup yapamazsın'
Markaryan,
Beşiktaş tribününü toparlaması için kendisine psikolojik ve manevi baskı
yapıldığını da açıklarken; 'Ama önce anlattığım konuların revize edilmesi
gerekiyor. Ellerinde büyüttüğün, üzerine titreyerek birçok şeyi kanıksayarak
yaptığın o tribün, 2013 yılında kepçeyle bir dakikada yıkıldı. Yıkmak kolay ama
o tribün, o stat nasıl yapılmış? Maça geldik, bağırdık ve tribün bitti mi yani?
Tribün böyle mi oluyor? Böyle değil ki. 1979 yılından beri o tribüne her sene
bir tuğla konmuş. 40 senede o tribün, o hale gelmiş. En az 30 tane beste
söylüyorduk. Binlerce kişi söylüyordu. Maça gelip mi öğreniyorsun? Whatsapp'tan
birbirine marş mı atıyorsun? Hayır, herkes birbirini tamamlıyor. Öyle bir döngü
ki farkına varamıyorsun. Şu anki stattaki maçlara, eski maçlara gelen hiçbir
çocuk gelmiyor ki. O yüzden tribün bu haldedir. Kimi geçmiş yönetimi protesto
etti ve gelmedi, kimi pasoligi protesto ediyor ve gelmiyor. İşin dışarıdan
görünmeyen boyutları var. Hayat, her zaman size gözüktüğü gibi değil. Kimsenin
bilmediği konular var. 40 senelik tribünü 3 günde bozup tekrar yapılmasını
istiyorlar ama olmaz. Amigo da, yönetici de senin istemenle olmaz. Seni
isteyecekler' dedi. Söyleşinin ardından Markaryan, katılımcılar için Alen-i ve
Kitap Aklın Santraforudur adlı kitaplarını imzaladı.