Tavuk Ormanı'na videolu farkındalık

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, Kırkpınar Stadı'nın Sarayiçi'nden kaldırılması, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koruma altına aldığı Eski Saray Ören Yeri sınırlarının genişletilmesi ve Edirne Sarayı'nın da bir parçası olan Hasbahçe'nin de projeye dâhil edilmesi amacıyla video hazırladı. '˜Sarayiçi'ne (Tavuk Ormanı) Önce Kulak, Sonra Ses Ver' başlıklı video, sosyal medyada yoğun ilgi görürken İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı'nın en büyük sarayı olan Saray-ı Cedid-i Amire ya da bugünkü adıyla Edirne Sarayı'nın Has Bahçesi olan Tavuk Ormanı'na dikkat çekildi.

Tavuk Ormanı'na videolu farkındalık
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı'nın en büyük sarayı olan Saray-ı Cedid-i Amire ya da bugünkü adıyla Edirne Sarayı'nın Has Bahçesi olan Tavuk Ormanı'na dikkat çekmek amacıyla video hazırladı. Dernek Denetim Kurulu Üyesi Metin Özaydınlık'ın metin yazarlığı, fotoğraf sanatçısı ve dernek doğa fotoğrafçılığı grubu eğitmeni Ali Çıtak'ın fotoğrafları ve Hakan Özaydınlık'ın seslendirmesiyle hazırlanan '˜Sarayiçi'ne (Tavuk Ormanı) Önce Kulak, Sonra Ses Ver' başlıklı video, sosyal medyada yoğun ilgi gördü.

Polonyalı piyanist ve besteci Frédéric François Chopin'in, '˜Spring Waltz (Mariage d'Amour)' adlı eserinin de kullanıldığı videoda, Tavuk Ormanı'nda görüntülenen bir kelebek, Hakan Özaydınlık tarafından seslendirilirken; ormanda yaşanan sorunlara dikkat çekiliyor. Metin Özaydınlık tarafından hazırlanan metinde Hakan Özaydınlık'ın sesiyle hayat bulan kelebek; 'Demek Spring Waltz'¦ Çok severim bu melodiyi. Ne yapıyorsun? Fotoğraf mı çektin sen? Kime soruyorum ben? Neyse'¦ Selamlar. Uzun yıllardır burada yaşıyorum. Hep siz konuştunuz. Artık bize de söz hakkının düştüğüne inanıyorum. O yüzden hiç kusura bakmayın, bugün ben konuşacağım. Ben mi kimim? Gözünüzün önündeki kelebeği görmediğinizi söylemeyin sakın. Gerçi siz insanlar, epeydir kendinizden başkasını görmez oldunuz ya neyse konumuz o değil şimdi. Ne diyordum? Çok uzun yıllar önce, henüz küçücük bir tırtılken uçmayı hayal ederdim hep. Laf aramızda her tırtıl, kelebek olamaz zaten. Ancak hayal kurabilenlerin işi kelebek olup uçmak. Ben söylemiyorum; bilim insanlarınız da bu özelliğimizi keşfedip açıklayalı epey zaman oldu sanırım. Neyse ki biz, biliyorduk böyle olduğunu. Dedim ya uzun zamandır buradayım. Burası mı? Anlatayım'¦ Burası bize göre ev, evimiz ama siz bu tür yerlere orman diyorsunuz sanırım. Hatta kiminize göre burası Sarayiçi, kiminize göre Tavuk Ormanı. Dedim ya bizim evimiz. Yani siz ne isim verirseniz verin, bizim yaşam alanımız buralar. Bu gözler neler görmedi neler'¦ Padişah I. Murat, Edirne'yi fethetmeden önce buradaydık mesela. 1365 yılında hemen şu arka tarafta Edirne'deki ilk saray inşa edilirken de buradaydık biz. Biz derken bu ormanda yaşayan tüm canlıları kast ediyorum elbette. Şehzade Mehmet dünyaya geldiğinde ve o küçük şehzade, 21 yaşında İstanbul'u fethetmek için yola koyulduğunda buradaydık elbet. Sarayı buraya inşa edenler, bizimle barışık bir yaşam sürdüler yıllarca. Hatta buraya '˜Sultanların Bahçesi' anlamına gelen Has Bahçe dediler. Tahta geçen her padişah, ormana binlerce ağaç dikerek evimizin neşesini artırdı. Hatta 19'uncu padişah IV. Mehmet, daha önce buralarda pek görmeye alışkın olmadığımız onlarca çeşit hayvanı da bu zengin ormana salıverdiğinde ne çok sevinmiştik. Avlanma merakları dışında şehzade ve sultanları severdik aslında. Şu gördüğünüz estetik binayı Avcı Mehmet olarak da bilinen IV. Mehmet yaptırmıştı buraya. Açık söylemeliyim ki insanoğlunun bu doğa sevgisinin yanında doğadakini öldürme merakını hiçbir zaman anlayamadık. Ne diyordum? Kanuni Sultan Süleyman'ı gördük sonra. Uzun yıllar önceydi' ifadelerine yer veriliyor.

'Kötü bir mirasyedisiniz'

Balkan Savaşı'nda Türk askerlerinin bölgede yaşadığı zulme de dikkat çekilen videoda; 'Ne savaşlar, ne yıkımlar gördük. İnsanoğlunun birbirine ettiği zulümlere şahit olduk. Bir zamanların Has Bahçesi'nde esir insanların dramına ağladık. Her şeye rağmen burayı evimiz bilmeye devam ettik. İnsanoğlu, evimize onarılmaz yaralar açtıkça, tabiat ana sardı yaralarımızı. Sayılarımız azalsa da yaşamaya devam ettik. Hâlâ 70'in üzerinde kuş yaşar evimizde. 149'dan fazla da bitki. İnsanoğlunun zulmüne kurban gitmezsek sonsuza kadar güzelliğimizin nimetlerini insanoğlu ile adil bir şekilde paylaşmaya hazırız aslında. Tamam, zulüm kelimesi ağır kaçmış olabilir biraz. Biliyorum; burayı korumaya çalışıyorsunuz, farkındayız. Fakat biz insanoğlu gibi sınır nedir bilmeyiz. Tüm dünya bizim vatanımızdır. Sınırlar, sizin dünyanızın icadı. Mesela; Kırkpınar güreşleri için seçtiğiniz alan kendi sınırlarınızın dışında kalınca, 1923 yılında bu eski geleneğinizi, bizim evimize taşıdınız. Hayır, şikâyetçi olmadık bundan ama zamanla yaşam alanımıza öyle yayıldınız ki bize nefes alacak yer kalmadı desem yeridir. Yüksek ışıklarınızdan, gürültünüzden ve havai fişeklerinizden korkan birçok dostumuz, burada yuva kurmaya korkar oldu. Kent yaşamınıza, bizim en ufak bir müdahalemiz olmamasına rağmen, siz ısrarla kent yaşamını bize dayatmaktan geri durmadınız. Doğanın onca mesajına rağmen bu konudaki ısrarınıza şaşırmamak elde değil doğrusu. Ne su baskınları, ne de giderek azalan hayvan çeşitliliği sizi, bunu yapmaktan geri durduramadı. Kabul etmelisiniz ki siz insanlar, kötü bir mirasyedisiniz' sözlerine yer veriliyor.

'Çocuklarınız ormanı resimlerde görecek'

Videoda Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde Er Meydanı olarak kullanılan stada da dikkat çekilirken; 'Hâlbuki daha önce yaptığınız gibi Kırkpınar ile birlikte diğer eğlencelerinizi farklı bir yere taşıyarak, bizi ve evimizi yaşatabilirsiniz. Gerçekten bizi önemsiyorsanız, bunu yapmalısınız. Üstelik bunu sadece bizim için değil; kendi geleceğiniz için de yapmalısınız. Zira bu hızla giderseniz çocuklarınız, ormanı ancak resimlerde görebilecek ve hayal kurma yeteneklerini giderek köreltecekler. Hayal kuramayan tırtılların asla kelebek olamadığını söylemiştim değil mi? Orman özgürlük demektir. Hadi öyleyse; hem bizi, hem de kendi geleceğinizi özgürleştirin. Çok geç olmadan'¦' sözleri ile video sona eriyor. Fotoğraf sanatçısı Ali Çıtak'ın Tavuk Ormanı'nda fotoğraf çektiği çeşitli kuş ve hayvan fotoğrafları ile zenginleştirilen videoda ayrıca Edirne Sarayı ile Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin düzenlendiği stadın da fotoğraflarına yer veriliyor. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, Kırkpınar Stadı'nın alandan kaldırılmasını, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koruma altına aldığı Eski Saray Ören Yeri sınırlarının genişletilmesini ve Edirne Sarayı'nın da bir parçası olan Hasbahçe'nin de projeye dâhil edilmesini talep ediyor. 

Bakmadan Geçme