- Haberler
- Edirne
- TAKSİDERMİ SANATIYLA YAPTIĞI HAYVAN ÇALIŞMALARI DOĞA VE BÖCEK MÜZESİ'NDE SERGİLENECEK
TAKSİDERMİ SANATIYLA YAPTIĞI HAYVAN ÇALIŞMALARI DOĞA VE BÖCEK MÜZESİ'NDE SERGİLENECEK
Edirne'de yaşayan arkeolog Özgür Topaloğlu'nun hobi olarak başladığı taksidermi sanatıyla yaptığı hayvan çalışmaları, oluşturulacak Doğa ve Böcek Müzesi'nde sergilenecek.
Edirne'de yaşayan arkeolog Özgür Topaloğlu'nun hobi olarak başladığı taksidermi sanatıyla yaptığı hayvan çalışmaları, oluşturulacak Doğa ve Böcek Müzesi'nde sergilenecek.
-Arkeolog Özgür Topaçoğlu:
- "Bunların içerisinde nesli tükenme tehlikesi içinde olan hayvanlar,
Türkiye'de sayısı giderek azalan yaban kedileri var. Trafik kazalarında telef
olan bu hayvanların taksidermi işlemelerini yaptık"
Edirne'de yaşayan arkeolog Özgür Topaçoğlu'nun
hobi olarak başladığı taksidermi sanatıyla yaptığı hayvan çalışmaları,
oluşturulacak Doğa ve Böcek Müzesi'nde sergilenecek.
Ölü hayvanları doldurma, kurutma ve derinin işlenmesi sanatı olarak bilinen
taksidermi yöntemiyle farklı hayvan türleri, güzelliklerinden hiçbir şey
kaybetmiyor.
Edirne İl Özel İdaresinde kentte kurulması planlanan müzelerle ilgili
çalışan Topaçoğlu, atölyesinde başta nesli tükenme tehlikesi altında olan
hayvanları taksidermi yöntemiyle geleceğe taşıyor.
Telef olmuş ya da doğal yollarla ölmüş hayvanlar üzerinde çalışan
Topaçoğlu'nun bir hayvanı sergiye hazır hale getirmesi, yaklaşık 40 gün
sürüyor.
Topaçoğlu, AA muhabirine, doğaya ve hayvanlara olan sevgisinin kendisini
genç yaşlarda taksidermiye yönelttiğini söyledi.
"Her şey hobi olarak başladı" diyen Topaçoğlu, 15 yaşından beri
taksidermi yaptığını ve bu sürede çok fazla hayvanı yakından tanıma fırsatı
yakaladığını ifade etti.
Topaçoğlu, "Her zaman çeşitli evcil hayvanlarım oldu, kedisinden
köpeğine, kuşlardan sürüngenlere kadar. Hayvanları çok sevince hep evde
bulunsun istiyorsunuz. Evde bir muhabbet kuşunuz öldüğünde onu saklama isteği
oluyor. Doğada ölü bulduğunuz ilginç hayvanların ziyan olmasını
istemiyorsunuz." diye konuştu.
- Tahnit sanatından farklılıklar içeriyor
Topaçoğlu, taksidermi sanatının ölmüş bir canlının iç organlarıyla beraber
ilaçlanarak muhafaza edilmesi diye bilinen tahnit sanatında farklı olduğunu
dile getirdi.
Taksidermi sanatında ise derinin hareketli bir şekilde işlendiğini anlatan
Topaçoğlu, taksidermi çalışmalarında, telef olan ya da doğal yollarla ölen
hayvanlarının dersinin çıkarıldığını, kimyasal işlemlerden geçirildikten sonra
anatomisine uygun yapılan bir model üzerine giydirildiğini ifade etti.
Taksidermi uygulamasının sabır ve titizlik isteyen bir süreç olduğunu
vurgulayan Topaçoğlu, şunları kaydetti:
"Bu iş sadece deri giydirmekle olmuyor. Giydirdikten sonra anatomik
olarak hayvanın canlı halindeki özellikleri taşıması gerekli. Gözünün
renginden, ağız yapılarına, tüylerinin yapısına kadar bir sürü karmaşık süreç
var. Bu işlem kuşlarda ve küçük memelilerde derinin ilaçlanması olarak
yapılıyor. Ancak hayvanlar büyüdüğünde geyik, karaca veya ayı gibi olduğunda
işlem biraz daha farklı oluyor. Zaman alıcı bir süreç ama bittiğinde ilgi
uyandırıcı güzel bir çalışma ortaya çıkıyor."
- 88 türde 150 hayvan üzerinde çalışma yapıyor
Topaçoğlu, yaptığı çalışmalarla nesli tükenmekte olan hayvanların gelecek
nesillere aktarılması ve kültürel varlık olarak korunmasına katkı sunmaya
çalıştığını, atölyesinde yaptığı 88 türden 150 hayvan çalışmasının kentte
kurulacak Doğa ve Böcek Müzesi'nde sergileneceğini belirtti.
Müzeyi gezenlerin farklı türlerdeki hayvanları en ince ayrıntısına kadar
görebileceğini aktaran Topaçoğlu, "Atölyedeki hayvan çalışmalarının hepsi
Edirne'de kurulması planlanan Doğa Müzesi'nde sergilenecek. Bunların içerisinde
nesli tükenme tehlikesi içinde olan hayvanlar, Türkiye'de sayısı giderek azalan
yaban kedileri var. Trafik kazalarında telef olan bu hayvanların taksidermi
işlemelerini yaptık. Koleksiyonumuzda mevcutlar." diye konuştu.
AA
Bakmadan Geçme





