Sütte tehlikeli düşüş
Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, süt üreticilerinin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Suiçmez, 2018 yılı Haziran ayına göre 2019'un aynı ayında 7 ton civarı bir düşüş olduğunu, bunun çok ciddi bir tehlike olduğunu ifade etti.
Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, süt fiyatları ve süt üreticilerinin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Mevcut girdi maliyetlerinin yüksek miktarda artışta olduğunu belirten Suiçmez, üç ay önce süt fiyatlarının belirlendiğini, Ulusal Süt Konseyinin yeni fiyat belirleme toplantısının Aralık ayında olacağını, fakat üreticilerin mevcut fiyatlarla Aralık ayına kadar dayanamayacağını söyledi.
Suiçmez, süt fiyatlarının 3 lira,
tüketiciyi de düşünerek beklentilerinin en az 2 buçuk lira olması gerektiğini
ifade etti. Eylül ayında yeni süt fiyatlarının belirlenmesi gerektiğini
belirten Suiçmez, 'Bundan üç ay önce Ulusal Süt Konseyi, süt fiyatı belirledi.
2009 yılından beri de bu fiyatları Ulusal Süt Konseyi belirliyor. Üç ay önce
belirlenen fiyatlar sene sonuna kadar diye belirlendi. Biz daha o zaman, sene
sonunda çok uzun olur, çünkü maliyet girdileri ciddi anlamda artıyor ve bunun
uygun olmayacağını söylemiştik. Hep sabrettik, toplanmalarını bekledik ama
gözlemlediğimiz kadarıyla Ulusal Süt Konseyinde herhangi bir toplanma belirtisi
yok. Biz, merkez birliği aracılığıyla, büyük sanayiciler aracılığıyla, konseyde
bulunan seçilmiş arkadaşlar aracılığıyla bunları dile getiriyoruz ama
geldiğimiz nokta gerçekten süt üretiminde ciddi anlamda çanların çaldığı
belirtilerini veriyor. Çünkü ciddi anlamda süt üretiminde düşüş var' dedi.
'Üretimden çekilme
ciddi boyutta'
2018 Haziran ayı verilerine göre bu yıl Haziran
ayında 7 ton düşüş olduğunu, bunun da yüzde 19,5'e denk geldiğini belirten
Suiçmez, 'Edirne merkez köyleri ve Süloğlu ilçesi ve köylerinde süt kayıtlarını
biz tutuyoruz. Bizim elimizde Ulusal Süt Konseyine girdiğimiz resmi kayıtlar
var. 2018 yılı Haziran ayında günlük, Edirne Süt Üreticileri Birliği'nden piyasaya
arz ettiğimiz süt günlük 36 ton. 2019 yılı Haziran ayı verilerinde 29 ton. Yani
geçen yılın Haziran ayıyla, bu yılın aynı ayında 7 ton bir düşüş var. Bu da
yaklaşık olarak yüzde 19,5 gibi. Bu düşüşte sıcaklar etkili ama geçen yıl da bu
sıcaklar vardı. Yüzde 6-7 sıcaklığın etkili olduğunu düşünürsek, yüzde 12-13
gibi süt üretiminden çekilme var. Ben kendim de üretici olduğumdan devamlı
sahadayım. Köylerde ciddi anlamda işletmelerin kapandığını görüyoruz. Bu çok büyük
bir tehlike. Üretimden çekilme devam ederse üç-dört yıl hissetmeyiz ama belki
on yıl sonra bu üretimden çekilmenin çok büyük acılarını yaşayabiliriz. Tarımın
her alanı stratejik ama özellikle hayvancılık alanında üretimden çekilme bir
gerçek. Önümde bir bardak kahve, çay ve süt var. Bu kahveyi nerede içerseniz
için beş liradan aşağı fiyat yok, çayın fiyatı köy kahvelerinde dahi 1,5 lira,
ama bir bardak süt 19 kuruşa geliyor. Mevcut şartlarda üretici çekilir' dedi.
'En az iki buçuk lira
olmalı'
Yem fiyatları ciddi anlamda arttığını söyleyen Suiçmez, 'Sütün fiyatı 3 lira civarında olması lazım. Tüketiciyi de düşünürsek en az 2,5 lira olmalı. Çok geç kalınıyor. Eylül ayı girmeden bu süt fiyatlarının değişmesini bekliyoruz. Aralık ayını beklemez bu olay. Çok ciddi oranda kan kaybediyoruz. Gelecek için çok büyük bir tehlike. Süt üreticisine şevk verelim. Süt hayvancılığı daha iyi yerlere geldiğinde bizim et sorunumuz da kalkacak. Kestiğimiz dananın bir anası var, bu da süt ineği. Bu açık büyürse sorun daha da artacak, kapatamayacak boyutlara varacak. Üretici tam anlamıyla küstürülüp üretimden çekilirse kıtlık olur. Büyük çiftlikler kuruluyor deniyor, onların kurulması Türkiye'nin hayvancılık geleceğini teşkil etmez. Onlar zarar ettiğini gördüğünde bir kerede çekilir. Bizim esas hayvancılığımızın ve tarımın bel kemiği aile işletmeleri. Bizim esas üretimimiz köylerde yapılan, beş-on inekle yapılan üretim. Onlara güvenebiliriz çünkü onalar üretimi bırakmaz. Yerelde bulunan orta ölçekli sanayicilerimizi de büyük tehlike bekliyor. Yerel mandıracılarımız ayrıca en kaliteli peyniri, yoğurdu üretenlerdir. Şimdiden tedbir almazsan on sene sonra alacak tedbirimiz de kalmaz. Bir yılda giden yüzde 12 yüzde 13'ten bahsediyorum, ciddi bir tehlike. Biz 2,5 lirayı tüketiciyi de düşünerek söylüyoruz. Bunun tüketici ayağı da önemli' ifadelerine yer verdi.
Bakmadan Geçme





