Sorunlarımızı diyalog içinde çözmeliyiz

Yavuz Çiroz, spor editörümüz Levent Takan'ın Edirne amatör futbolu ile ilgili bir çok sorusuna görüşlerini açıklayarak futbol kamuoyun da merak edilenleri kendi açısında yanıtlandırdı. Sorular ve Yavuz Çiroz'un verdiği yanıtlar şöyle; 

Edirne Süper Amatör Futbol Ligi ve 1.Amatör Küme'de ilk yarı maçları sona erdi. Siz Türkiye Futbol Federasyonu Edirne İl Temsilcisi olarak ilk yarıyı genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Edirne amatör futbol liglerinde 2017-2018 sezonu ilk yarısına baktığımız zaman bazı sıkıntılı maçlarımız da oldu diyebiliriz ama bunlar çok ciddi boyutlarda değildi. Bizim de eksikliklerimiz oldu, kulüplerimizin eksiklikleri oldu ama genel olarak diğer illerde oynanan karşılaşmalara da baktığımız zaman biz onlara göre biraz daha iyiyiz diyebilirim. Nasıl iyiyiz? Tesislerimiz var. Sadece ilçelerde bir iki maçımız, Edirne merkezde bir maçımız tatil edilmek zorunda kaldı. Tabii bunların sebepleri hepimizin bildiği gibi ilçelerde oynanması gereken 2 maçımızın sahaların hava koşullarından dolayı elverişsiz olması nedeniyle oynanmadı. Bilindiği gibi futbol genellikle kış aylarında oynanan bir spor. Bun nedenle de birkaç maçımızda sıkıntı yaşadık. Onların da telafisini geçtiğimiz haftalarda yaptık, maçlarımızı oynattık.  Saraçhane sahalarımızda oynanmayan, bize ciddi derecede rahatsızlık verecek sıkıntılarımız olmadı. Sadece Yıldırım'da oynanması gereken bir maçımız, Karaağaç Arda-Aşçıoğlu maçımız emniyetin zamanında gelmemesinde dolayı hakem tarafından tatil edildi. Bu maçımızı da geçtiğimiz günlerde oynattık ve ilk yarıyı tamamladık. Şimdi kısmet olursa ikinci yarı için hazırlıklarımız tamamlandı.  Sahalarımız hazır. Hava şartları da bu sene gerçekten iyi gidiyor, futbol oynamaya elverişli. İnşallah ikinci yarı maçlarını da ilk yarıda olduğu gibi çok fazla sıkıntı olmadan tamamlarız. 

Oynanmayan maçlardan bahsettiniz. Sanıyorum 2 karşılaşma da (Subaşı ve Yıldırım İbrahim Acar'da) emniyet güçlerinin zamanında gelmemesi üzerine hakem tarafından tehir edildi. Şimdi bu konuda genel kanı, Futbol İl Temsilcisi'nin, ASKF'nin zamanında emniyet ile irtibat kurmadığı yönünde. Bu konuyu açıklığa kavuşturur musunuz? Gerçekten böyle mi?

Şimdi bu işin prosedürü şöyle; Pazartesi günleri biz haftalık programı çıkartıp bunu resmi kurum olan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne mail yoluyla, faks yoluyla yolluyoruz. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü de bu programı Valiliğe, Emniyet Müdürlüğü'ne, Jandarmaya iletir. Görevlendirmeleri Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü vasıtasıyla ilde Emniyet, köy ve beldelerde ise Jandarma yapar.  Biz sadece maç programını yapıp Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne göndeririz, onlar da ilgili birimlere iletirler.  Yani sorumluluk biz de değildir. Biz sadece programı hazırlar, uygulanması anlamında yardımcı oluruz. Ama görevlendirmeleri sadece Emniyet ve Jandarma yapar. Bizim emniyet güçlerinin maça gelip gelmediği konusunda bir kontrol yapma yetkimiz yok. Ama biz her sezon başında saha komiserlerimize '˜Arkadaşlar maçın başlamasına bir yarım saat kadar önce bakın, emniyet gelmediyse bir telefon edip sorun bilgi verin. Biliyorsunuz yaşadığımız olaylardan dolayı (15 Temmuz hain darbe girişimi) emniyetin personel anlamında bazı sıkıntıları var. Bizim oradaki görevli arkadaşlarımız emniyeti arıyorlar. Ayrıca bana da bilgi veriyorlar, ben de emniyeti arıyorum, geleceklerini söylüyorlar. Hakemlerimiz de makul bir süre bekliyorlar. Onlara göre bu makul süre değişebiliyor. Bazen 10 dakika bazen 20 dakika oluyor. Tamamen onlardan kaynaklanan bazı ufak tefek sıkıntılarımız oldu ama bunun sorumlusu ne ASKF'dir, ne futbol il temsilcisidir, ne de tertip komitesidir. Çünkü biz resmi anlamda her Pazartesi saat 10:00 ile 11:00 arasında maç programını Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne yollarız. Onlar da gerekli yerlere iletirler. Ama bazen kurumların kendi içlerindeki sıkıntılardan böyle ufak tefek bazı aksaklıklarımız oldu. Şimdi, bazı maçların sonunda kulüplerden serzenişler geliyor. İşte çıkan olaylardan, atılan futbolculardan dolayı adaletsiz kararlar çıktığını bunun da raporların iyi yazılmadığından kaynaklandığını dile getiriyorlar. Bu konuda hakem derneği ile de görüştüğümüzde bu konu hakkında görüşlerini dile getirmişlerdi. Sizin bu konu hakkında görüşleriniz nedir?

Şimdi şöyle. Bizim bir tertip komitemiz var. Bu 3 tane spor kulübü temsilcisi, bir antrenör derneği TÜFAD temsilcisi, bir tane Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü temsilcisi, bir tane de hakemler derneğini temsilen bir arkadaşımızdan, toplam 8 kişiden oluşan bir komite. Biz burada gelen tüm şikayetleri hakem derneği temsilcisi arkadaşımıza iletiyoruz.  Ayrıca kulüplerden gelen bu sıkıntıları maçlardan sonra bire bir olarak hakem derneği başkanı Bilal beye de, hakem komitesi başkanı Hüsnü beye de iletiyoruz. Ama benim istediğim, geçen seneler yaptık. Kulüplerimizi toplayıp, onlara gidip yaşanan sıkıntılarla ilgili görüş alışverişi yapmak. Bunu da 1.Amatör Küme ikinci yarı maçları başlamadan evvel gerçekleştirmek istiyoruz. Süper Amatör'de bunu kaçırdık. Bu hafta sonu burada maçlar başlayacak. Tabii ki sıkıntılar oluyor. Burada kulüplerimizin haklılık payları da var. Hakemler de şöyle haklı diyebiliriz; Bir çoğu genç kardeşlerimiz. Tecrübeleri az. Ama elbette bu hatalar kasti ve bilerek yapılan hatalar değil. Hatalar hep var. Tabii ki kulüplerimizin bazı şeylerde canları yanıyor. Yanmıyor dersek doğru olmaz. Yazılan raporlarla ilgili olarak ta yaklaşık 1 ay önce, İl Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Koray Uymaz, ASKF Başkanı, ASKF yönetim kurulundan bazı üyeler ve ben hakemler derneğine gidip orada bir görüş alışverişinde bulunduk. Bu konuyla ilgili İl Disiplin Kurulu Başkanımız Koray bey, hakemlere raporlar ile ilgili, nasıl yazılması anlamında bazı bilgiler verdi. İl Disiplin Kurulu Başkanımız hakemlere '˜Yazdığınız raporlarda biz gözümüzde olayı canlandırmamız lazım. Bun sağlayacak detaylı raporlar yazarsanız biz de daha çabuk ve daha adil kararlar verebiliriz' gibi bir konuşma yaptı. 

1.Amatör Küme ikinci yarı maçları öncesinde yapmayı istediğiniz bu toplantıya kulüp temsilcileri ile mi gideceksiniz?

Biz bunu tertip komitesinde konuştuk. Gelmek isteyen tüm kulüp temsilcilerimiz katılabilir. Tertip Komitesi'nde kulüpleri temsil anlamında biz gidelim diye bir eğilim oluştu. Ama katılmak isteyen kulüp temsilcileri de katılabilir tabii. Bizim ikinci yarı başlamadan önce bir tertip komitesi toplantımız var. Burada da bu konuyu görüşeceğiz. Hangi gün müsaitseler, kulüplerimiz isterse kulüplerimiz ile birlikte, ama kulüplerimizin bir çoğu çeşitli nedenlerle katılamıyor. Bir çoğu hakemlerle karşı karşıya gelmek istemiyorlar. Ama Tertip Komitesi olarak bu hafta sonu veya önümüzdeki hafta içinde hakem derneğine gidip bu konularla ilgili sıkıntılarımızı, düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. 

Birazda alt yapılara değinelim. Şimdi geçtiğimiz hafta sonu U13 Ligi başladı ama daha ilk haftadan bir kulübümüz maçlara çıkmadan çekildi. 2 takım da ilk hafta maçlarına çıkmadı. Geçtiğimiz sezonlarda da bunları sıkça yaşadık. Katılacağım diyor, sonra maçlara çıkmıyor. Çıkıyor 2 maç sonra çekiliyor. Alt yapının gelişmesi adına iyi şeyler değil bunlar. Bunun önünde nasıl geçilebilir? Sizin düşünceniz nedir bu konuda?

Bundan 10 yıl kadar öncesine kadar Futbol Federasyonu çok güzel bir kural koymuştu.  Süper Amatör'de 2, 1.Amatörde de1 takımın alt yapı liglerine katılma zorunluluğu var. Girdikten sonra da ligi tamamlama zorunluluğu vardı. Buna uymayan kulübün A-takımı bir alt lige düşürülüyordu. Ama 8-9 senedir bu kuralı kaldırdılar. Demek ki onların da bildiği bir şey var. Şimdi sadece katılmayan kulüplerin yöneticileri İl Disiplin Kurulu'na sevk edilir diyor. Bizim liglerimiz de bildiğiniz gibi Haziran ayı sonunda bitiyor. O zamana kadar beklemek gerekiyor. Bu ayda disiplin kuruluna gidiyor. 90 gün ceza alıyor yönetici ama zaten bu 90 günlük süre içinde yeni sezon başlamadığı için cezasını maç olmayan dönemde tamamlayıp yeni sezona cezasız giriyor. Şimdi burada kulüplerimizin de yaptığı bazı yanlışlar oluyor. U13 ve U19 ligi kura çekiminde, siz de katıldınız, gördünüz. Bazı kulüplerimiz hem U13 hem de U19'da katılıyorlar.  Ama biz kendilerine bunun zor olabileceğini, bazı haftalar bir takımın maçının içerde diğer alt yapı takımının deplasmanda oynayabileceğini söylüyoruz. Bunun kendileri açısından zorlukları var. Biz bunları söylüyoruz ama katılacaklarını belirtiyorlar. Bizim de hayır katılmayın deme hakkımız yok. Şimdi biz ne yapabiliyoruz? Örneğin geçtiğimiz sezon U13'e katılacağını belirtip çekilen veya sezonu tamamlamayan kulüplerimizin U13 takımını yeni sezonda lige kabul etmeyebiliyoruz. Ama sizin de söylediğiniz gibi maalesef daha ilk haftadan bir takımımız gideceği maça mazeret belirtip gitmedi.  Bir diğer kulübümüz Edirne merkeze maça geleceklerdi. Merkezdeki kulübümüz bizi arayıp sordu, gelecekler mi diye. Biz de bize bildirilen bir şey yok, gelecekler her halde dedik. Ama gelmediler. Evet kulüplerimiz alt yapılara biraz daha önem gösterseler daha iyi olacak. Bir de bu liglerin başlama ve bitiş tarihlerini futbol federasyonu ayarlıyor. Bizimle alakalı bir şey değil. Mesela federasyon bir önceki sene ilk olarak U15 ve U17'leri başlatmıştı. Ama bu sene TEOG sınavları nedeniyle ilk olarak U14 ve U16'ları başlattı. Fakat TEOG sınavı da kalkınca pek bir işe yaramadı. İkinci başlatılması gereken lig de U13 ve U19'lar. Bunların bitirme tarihleri var. Sen istersen maçları bitirme tarihinden bir ay önce yap ama maçları o tarihte bitireceksin ve belli olan tarihte bildireceksin. Belki özel bir izinle 3-5 gün opsiyon tanınabiliyor.  Bazen sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için bazen hafta arasında maç oynatıyoruz. 5'er takımlı lig olduğunu düşünün 10 hafta sürüyor. Bu da hemen hemen 3 ay eleme maçları ile beraber. Bu yüzden kulüplerimiz bu konbularda, diğer takımlara da zarar vermemek adına biraz daha ciddi olurlarsa daha iyi olru. Örneğin U13'teDSİ takımı ilk hafta maç oynamadı.  Şimdi arıyorlar, gideceğimiz takım maça çıkacak mı, ligden çekildi mi, ona göre gidelim falan diyorlar. İnşallah bundan sonra yaşamayız. Tabii alt yapılar bizim için önemli. Alt yapı olmadan üst yapı olmuyor.  Olursa da baktığımız zaman dışarıdan okumaya gelen öğrencilerden oluşan bir lig oluyor. Tabii bu öğrenci kardeşlerimize de ihtiyacımız var. İçlerinde kaliteli oyuncular var ve lige ayrı bir renk katıyorlar.  Ama Edirne futbolunun gelişmesi için alt yapılara daha fazla önem verilmesi gerekiyor. 

Bir de şimdi U13'ler gibi liglerin soğuk döneme denk geldiği ve ailelerin de bu yüzden çocuklarını göndermedikleri için takımların zorluk çektiği, maçlara çıkamadıkları dillendiriliyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Bir tek Edirne liginde oynanmıyor alt yapılar. Türkiye'nin her şehrinde şu anda Edirne'de hangi ligler oynanıyorsa onlar oynanıyor. Bizim tasarrufumuzda olan bir şey değil. Federasyon hangi ligin ne zaman oynanacağını kararlaştırmış. Evet hava şartları zor olabiliyor ama futbol genelde kış şartlarında oynanan bir oyun olduğu için de yapabileceğimiz pek fazla bir şey yok. Elbette velilerin de endişeleri olabilir, çocuğunun bu hava şartlarında oynamasını istemeyebilirler ama lige katılan kulüplerin büyük çoğunlunda da hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Hatta bir çok veli sahalara gelip çocuklarını izliyorlar. Bu çocukların antrenmanları gece oluyor. Daha soğuk. Ama biz elimizden geldiğince maçları soğuğun biraz daha az olduğu öğle saatlerine alıyoruz. 

Sizin iletmek istediğiniz başka şeyler var mı?

Söylemek istediğim şu. Bütün kulüplerimize,  bu hafta sonu maçları başlayacağı için önce süper amatör lig kulüplerimize takımlarına, kulüplerine yakışır davranışlar içinde olmalarını rica ediyorum. Zaten yapıyorlar da. Centilmence, sportmence bir lig olsun. Hak edenin kazanacağı bir ligimiz olsun. Yine 1.Amatör için de aynı şeyleri söylemek istiyorum. Burada önemli olan gençlerimize spor yaptırabilmektir. Elbette birer takımımız şampiyon olur birer takımımız küme düşecek. Burada da hak edenin kazanacağı bir lig olsun. Bütün futbol takımlarımıza, sahalarda görev yapan personelimize, hakemlerimize, bütün camiamıza, siz değerli basınımıza ikinci yarı hayırlı olsun. İnşallah kazasız belasız bir sezonu daha sona erdiririz.