Sınıra 1000 özel harekatçı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin Yunanistan sınırını oluşturan Meriç nehri ve Pazarkule Sınır Kapısı'nda incelemelerde bulunmak için Edirne'ye geldi. Edirne Valiliği'ne açıklama yapan Soylu, Edirne'den Yunanistan'a toplam 139 bin 70 düzensiz göçmenin geçtiğini açıklarken Yunanistan'ın insanlık dışı geri itme politikasına karşı sınıra bin özel harekât polisinin yerleştirildiğini açıkladı. Soylu, Avrupa'nın düzensiz göçmenlere yapılan insanlık dışı muameleleri görmezden geldiğini söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye-Yunanistan sınırında havadan incelemelerde bulundu. Soylu, Edirne'nin Avrupa'ya açılan Pazarkule Sınır Kapısı ile Yunanistan'ın Kastanies Sınır Kapısı'nda incelemelerde bulunmak üzere Çorlu Havalimanı'na geldi. Soylu, Çorlu Havalimanı'ndan helikopterle Edirne'ye geçerken; Türkiye-Yunanistan sınırındaki sığınmacı hareketliğini ve bölgeyi havadan inceledi. Soylu'ya incelemeleri sırasında İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal da eşlik etti. Soylu, incelemelerinin ardından Edirne Valiliği'ni ziyaret etti. Edirne Valisi Ekrem Canalp tarafından karşılanan Soylu, valilikte yaklaşık 2 saat toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ardından Soylu, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Soylu, Edirne'de Meriç Nehri boyunca helikopterle incelemelerde bulunduğunu açıklarken; Pazarkule Sınır Kapısı'nda beklemeye devam eden 4-5 bin kişilik topluluğu da gördüğünü söyledi.
Türkiye'nin
Avrupa'ya geçmek isteyen düzensiz göçmenleri engellemediğini söyleyen Soylu; 'Gelen
gelir, geçen de geçer. Türkiye, kendini medeni olarak atfeden ülkelerin buna
sırtını dönmesine rağmen yaklaşık 9 yıldır, dünyanın sessiz kaldığı bir
trajediye, milletiyle, devletiyle, tüm kaynaklarıyla sahip çıktı. En
nihayetinde göç meselesi çok artınca 2016'da 18 Mart Mutabakatı yapıldı. Biz,
18 Mart Mutabakata'nın her umdesine ülke olarak da, millet olarak da sahip
çıktık ve yerine getirdik. Günde 9 bin 700 kişinin Yunanistan adalarına geçtiği,
1 yılda 850 bin kişinin geçtiği bir zaman diliminden buraya geliyoruz.
Türkiye'de geçen yıl sadece 454 bin kaçak göçmen yakalandı' ifadelerine yer
verdi.
'Türkiye'de 4 milyon sığınmacı var'
Edirne'de
geçen yıldan bu yana yaklaşık 140 bin kaçak göçmenin yakalandığını açıklayan
Soylu; '103 bin insanı ikna ederek memleketine geri gönderdik. Avrupa ve ABD
dâhil dünyanın hiçbir ülkesi bu kadar bir yükü taşıyamaz. Türkiye'de 4 milyon
sığınmacı var. Dünyada en çok sığınmacının olduğu ülke Türkiye'dir. Bunu, Türkiye'nin
sırtını sıvazlayarak bir tarafa bırakabilmek mümkün değildir. Avrupa'nın da
bugüne kadar yaptığı budur. Avrupa, bugüne kadar insani imtihanını
geçememiştir. 5-6 gündür bütün dünyanın gördüğü, Avrupa'nın da dezenforme
etmeye çalıştığı, Yunanistan'ın yanlış ve yalan bilgiler ortaya koymaya
çalıştığı süreç bize göstermiştir ki kendi çıkarları insanlıktan önemlidir. Bu
son derece sınıfta kalınan bir sınav olmuştur' dedi.
'FETÖ'cüleri seve seve aldılar'
Yunanistan'ın
3 düzensiz göçmenin ölümüne sebep olduğunu söyleyen Soylu; '1978 model gaz
fişeğini insanların üzerine sıkmak suretiyle kullandılar. Bunu yapan Yunan
tarafıdır ama bu şımarıklığı elde ettiği taraf da bilinmesi gerekir ki
Avrupa'dır. Buradan Frontex'i şikâyet ediyorum. Frontex'in yapması gereken, bu
konulardaki tespitleri ortaya koymak ve bu değerlendirmeleri
gerçekleştirmektir. Fakat Frontex, maalesef bir kolluk kuvveti olarak
çalışmaktadır. Hepimizin ortak bulunduğu bir teşkilattır ama 164 insanı
yaraladılar. Birçok insanın sığınma hakkını ortadan kaldırıp Türkiye'ye itmeye
çalıştılar. Buradan geçen insanların 4 bin 900'ünü Türkiye'ye yeniden itmeye
çalıştılar. En büyük ihlallerden bir tanesi budur. Bu ihlallere ne Frontex ses
çıkarmaktadır, ne AB ses çıkarmaktadır. Sığınma hakkını ortadan kaldıran bu
ihlale hiç kimse ses çıkarmamaktadır. Geçen yıl 7 bin 300 tane FETÖ'cüyü, bir
önceki yıl 7 bin 600 tane FETÖ'cüyü seve seve aldılar. Bu sadece Yunanistan'ın
değil, Avrupa'nın ortak kararıdır. Buna en ufak ses çıkarmayanlar, tüm insani
hakkıyla beraber burada sığınma talep edenlere insani kuralların dışında
davranmaktadırlar' sözlerine yer verdi.
'Bin özel harekat polisi sınırda'
Soylu,
sınır bölgesinde yaşayan Yunan çiftçilere av tüfeği dağıtıldığını ve düzensiz
göçmenlerin üzerine av tüfeğiyle saldırıldığını söylerken; 'Yunan medyası ve
bakanları yalan üzerine yalan konuşmaktadırlar. Biz niye karşı tarafa gaz
sıkalım? Biz insanların geçmesini engellemiyoruz. Türkiye niye Yunan tarafına
gaz sıksın? Gaz sıkan Yunan tarafıdır. Bizim karakollarımıza gaz sıkıyorlar.
Biz de buna mukabil ediyoruz. Sabah itibariyle Türk Silahlı Kuvvetleri'mizle de
konuştuk, gerekli tedbirleri de aldık. Tam donanımlı bin özel hareket polisini,
geri itmeleri engellemek amacıyla Meriç'in tüm sınır sistemine getiriyoruz.
Zodyak botlarıyla beraber artık orada insanlara kötü muamele edenlere fırsat
tanınmayacak ve onların uluslararası kural ihlali çerçevesinde gerçekleşen
birtakım girişimlerini engelleyebilecek, kendi sınırlarımızı bir geri itmeden
kurtarabilecek seviyede gerekli tedbirleri de aldığımızı ifade etmek istiyorum.
Bizim, sınırlarda bulunma ve Meriç nehrinin yarısına kadar kullanma hakkımız
var. Biz hakkımızı kullanacağız. Kendisi nasıl suya inerek oradaki insanları
çırılçıplak bırakıp itiyorsa, biz de o vatandaşın itilmesini uluslararası
kurallar açısından engellemek ve hakkını korumak zorundayız. Avrupa korumasın'
dedi.
'Alçaklıktır'
Türkiye'nin
düzensiz göçmenleri silahla, tüfekle karşılamadığını belirten Soylu; 'Gelen
insanları bir şekilde soyup, onlara işkence edip, parasını alıp Türkiye'ye
itmiyoruz. Bu alçaklıktır. Şu anda Türkiye'de 4 milyon sığınmacı var ve hepsine
en yüksek seviyede hizmet etmeye çalışıyoruz. Gitmek isteyen gidiyor. Geçen yıl
127 bin insan, bu yıl da 10 binin üzerinde insan Edirne'de karşı tarafa
geçerken yakalandı. Burada doğal bir akım var zaten. Bu akım aynı şekilde devam
etmektedir. Yunanistan'ın ortaya koyduğu, devlet ve insanlık anlayışına, 1951
Cenevre Sözleşmesi'ne, AB'nin göç ve mülteci konusundaki kurallarına, İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi'ne uymayan bu tutumunu Avrupa görmezden
gelmektedir. Türkiye'ye kabahat bulmaya çalışan Avrupa'nın işkence önleme
örgütü sırtını dönmektedir ve gözlerini kapatmaktadır. Bunu kabul edebilmek
mümkün değildir' ifadelerine yer verdi.
'İdlib'teki insanlara da kapıları açarız'
Soylu,
İdlib'de 3 buçuk milyon insanın da zor durumda olduğunu söylerken; 'Oradaki
rejimin yaptığı insanlık dışı davranışlara devam etmesi şu demektir: oradaki
kapılar da açılır, en nihayetinde herkes Avrupa yolcusu olur. Bu bir tehdit ya
da şantaj değildir. Tüm Avrupa halklarına sesleniyorum; sizi yönetenler,
sizleri aldatmaktadırlar. Sizi doğruya yöneltmiyorlar. Dünyanın karşı karşıya
kaldığı tehdidi ve tehlikeyi görmezden gelip, bunu Türkiye'nin sırtına
yüklemeye çalışıyorlar. Onun için burada kamu hastanelerinde yatan, insan dışı
hareketlerden etkilenen, travma geçiren, fiziki yaralanma yaşayan 164 insan söz
konusu. Bütün bunların, Sağlık Bakanlığı'mızın talimatıyla, sağlık hizmetleri
yerine getirilmektedir' dedi.
'İnsani trajedileri engelliyoruz'
Yunanistan'ın,
Pazarkule Sınır Kapısı'nda yaşanan ilticayı kabul etmek zorunda olduğunu
söyleyen Soylu; 'Ama kendi sınır kapılarına güçlerini yığarak almak
istemiyorlar. Ama 200 kilometrelik bir hat var. 200 kilometrelik hattan sabah
geçenleri de çok rahat bir şekilde helikopterden gördüm. İnsanlar birbirlerine
de yardımcı oluyorlar. İlla Pazarkule'den girilecek diye bir şey söz konusu
değildir. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla engellediğimiz bir taraf da var. Ege
adalarına geçiş konusunda insani trajedilere tekrar sebebiyet vermesin diye
engellemeye çalışıyoruz. Elimizden geleni sahil güvenliğimiz ve tüm kolluk
kuvvetlerimizle yapmaya çalışıyoruz. Bu konudaki tüm tedbirlerimizi de orada
aldık. Fakat orada da yüzde 100'ünü engelleyebiliyoruz dersek yanlış söylemiş
oluruz. Çünkü biz bu tedbirleri, engelleme kararını kaldırmadan önce de
uygulamaya çalışıyorduk. Bütün tedbirlerimize rağmen geçen yıl 60 bin insan
geçti. Buna rağmen biz insaniliğimizi ortaya koyuyoruz' sözlerine yer verdi.
'Çocukları darp ediyorlar'
Avrupa'nın,
18 Mart Mutabakatının gereğini bugüne kadar yerine getirmediğini belirten
Soylu; '18 Mart Mutabakatı, kara sınırlarını kapsamamaktadır. Ancak Yunan
adalarını kapsamaktadır. Ana karayı kapsamadığı için burada geçen, geçebilme
imkânına sahiptir. Aileleri acıtmak ve geri döndürebilmek için çocuklara çok
ciddi derecede darp yapıyorlar. Kendini medeniyet değerleri olarak nitelendiren
Avrupa'ya tam da bu yakışıyor. Bunu sadece burada söylüyor değilim. Geçen akşam
Avrupa Konseyi Başkanı geldi ve bir buçuk saat kaldı. İnsanların karşı karşıya
kaldığı tavırları ve davranışları kendilerine de ifade ettim. İyi ki dünya
Avrupa'nın eline düşmüyor' dedi.
'Edirne'den 139 bin 70 kişi geçti'
Soylu, Edirne'den geçerek Yunanistan'a giriş yapan düzensiz göçmen sayısını da açıklarken; '4'üncü mekanize mıntıkasında 53 bin 323 kişi, 54'üncü mekanize mıntıkasında 85 bin 747 kişi toplam 139 bin 70 sadece Edirne'den geçen. Biz, geçen sene burada 127 bin insanı sınırdan kaçarken yakaladık. Şimdi yakalamıyoruz, sadece geçenleri sayıyoruz. 23 hudut karakolumuz, 8 de hudut bölüğümüz var. Bunlar 5 buçuk kilometrelik ara ile beraber kimin ne kadar geçtiğini ve ne kadar öteki tarafa intikal ettiğini bilmektedirler. Biz, İdlib'ten Afrin'e, Cinderesi'ne, Cerablus'a, Azez'e, Mare'ye ne kadar geldiğini biliyoruz. Sadece biz bilmiyoruz, BM de biliyor. Bunların ne kadar geçtikleri de belli. 2015 yılında bu ülkeden karşı tarafa 850 bin kişi geçti. Her karakol mıntıkasından ne geçerse arkadaşlarımız tespit ederek öteki tarafa geçmesini engellemiyorlar' ifadelerine yer verdi. Soylu, açıklamalarının ardından Edirne Valiliği'nden ayrılarak, incelemelerde bulunmak amacıyla Pazarkule Sınır Kapısı'na gitti. Soylu, incelemelerinin ardından Edirne'den ayrıldı.