Seçmene oyun oynuyorlar

Edirne Belediyesi önceki dönem Başkanı Hamdi Sedefçi, basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda 31 Mart 2019'da gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi Belediye Başkan Adaylığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sedefçi, açıklamalarında Demokrat Parti ve İYİ Parti'nden Edirne Belediye Başkan Adaylığı için gelen tekliflere değinirken; CHP ve AK Parti'nin Edirne Belediye Başkan adayları ile ilgili de açıklamalarda bulundu.

No 7 Kafe'de düzenlenen basın toplantısında Sedefçi, 2014 yılında düzenlenen yerel seçimlerde DSP adayı olmak zorunda bırakıldığını belirterek; 'Yıllarca emek verdiğim, Edirne'de yüzde 58 oy aldığım CHP'den beni kopartmak durumunda bıraktılar. Benim sigortam olan, vekilliğinde destek olduğum, elinden tuttuğum, ağabeylik yaptığım,beni koruması gereken, bana namus sözü veren insan; benim yerime aday olarak Edirne Belediye Başkanlığı seçimini kazandı. 2014'ten beri gözlüyorum. Bu kente 20 sene onurum ve şerefimle hizmet ettim. Birçok sıkıntılar yaşadım, hapislerde yattım, kurşunlandım ama hiçbir zaman CHP'liliğimden taviz vermedim ve CHP'li kalmaktan onur duydum. Seçimden sonra 3-4 senelik süreçte bekledim ve gözlemledim. Eğer Recep Gürkan başarılı olsaydı kutlamam ve alkışlamam lazımdı. Ama baktım ki Edirne gerçekten her geçen gün kötüye gidiyor. Bunu görünce benim canım acıdı. Böyle olunca kahve gezileri yapıyorum. İnsanlara şu andaki belediye başkanının başarılı olup olmadığını sordum. Eğer başarısız görüyorsanız ve ben aday olursam desteğiniz olur mu diye bir çalışma yaptım' ifadelerine yer verdi.

Sedefçi, 2014 yerel seçimlerinde Edirne'nin yanlış yaptığını söyleyerek; '2014'te tüm Edirneli seçmenimiz CHP'ye, MHP'ye, AK Parti'ye oy verdi. Parti kazansın diye oy verdiler ve sonuçta CHP kazandı. Peki, Edirne Belediye Başkanlığı'nı yapan kim, CHP mi? Şu anda başkanlık yapan Recep Gürkan'dır. Sonuçta aday seçimi kazandı. Ben de insanlara bu seçimlerde; '˜Edirne'yi partiler değil adaylar yönetecek, adaya bakın. Hangisi daha iyi yapacaksa buna katkı yapın' dedim. Bir buçuk ay önce İYİ Parti ile temasım oldu. Sayın genel başkan Meral Akşener'le Ankara'da görüşme yaptık. 2 yıldan beri beni izlediklerini, şu an Edirne'nin CHP ile ittifak kapsamında olmadığını söyledi ve '˜adayımız sensin' imasıyla beni buraya gönderdiler. Bunun yanında bir kaç yetkili arkadaşla görüşüp, olumlu görüş alarak Edirne'ye geldik. O günden bu yana Edirne'ye geldim ve halen beklemedeyim. Halen Edirne'de İYİ Parti '“ CHP anlaşması var mı, yok mu bilinmezini yaşıyoruz' dedi.

'U dönüşü kimseye yakışmaz'

İYİ Parti'yi sabırla beklemeye devam ettiğini söyleyen Sedefçi; 'Bu arada bana da 15 gün önce Demokrat Parti'nin İl Başkanıİbrahim Özyılmaz'dan teklif geldi. Kendisine şu anda İYİ Parti ile görüşmelerimin olduğunu, onun sonuçlanmasını beklediğimi söyledim. Ne evet, ne de hayır dedim. 2-3 gün sonrasında Demokrat Parti adına geçen dönem aday olan bir kardeşimiz abuk sabuk laflar etti ve üzüldüm. Arkasından İbrahim Özyılmaz, '˜Bizi oyalıyor' gibi laflar ederek Demokrat Parti'den aday olamayacağımı söyledi. Bunların hepsi lafı güzaftır. Ama siyasette bunlar olmaz. Siyasette u dönüşü yapmak kimseye yakışmaz. Ben bu işin böyle olacağını da biliyordum. Niye olduğunu da biliyorum' sözlerine yer verdi.

'Demokrat Parti'nin sebebi Gürkan'dır'

Edirne'de oyun oynandığını söyleyen Sedefçi; 'Oyun şu; Edirne halkı 2 adaya mahkûm olsun. Bir tarafta AK Parti Adayı Koray Uymaz, diğer tarafta CHP Adayı Recep Gürkan var. Edirne'de sağ tandanslılar Koray Uymaz'a, onun dışındakiler de Recep Gürkan'a oy versinler anlayışı var. Edirne halkını mahkûm etmişler, 2 adaya oy atmak zorunda bırakıyorlar. Demokrat Parti'nin de çark etmesinin tek sebebi; yine o beyefendidir. Recep Gürkan, İYİ Parti Edirne'de aday çıkarmasın diye özel çaba sarf ediyor. Demokrat Parti'ye de mutlaka il başkanına rica etti. İbrahim Özyılmaz, bana telefonda bilgi verdi; '˜Beni CHP İl Başkanı Fevzi Pekcanlı aradı. Demokrat Parti Genel Merkezi'ne CHP'den 2 tane resmi yetkili gitmişler. Genel Başkan ile görüşmüşler' dedi. Bunlar Demokrat Parti İl Başkanı'nın ifadeleridir. Sonuçta Recep Gürkan hangi yöntemi kullandıysa sonuçta Demokrat Parti'den bu şekilde bir senaryo çıkmasına katkı yaptı' dedi.

'İYİ Parti'yi bekliyorum'

Sedefçi, siyasetin onur ve şeref işi olduğunu belirterek; 'Ama günümüzde siyaset maalesef onur ve şerefin dışına taşmış, daha çok para konuşur hale gelmiş. Ben bunları üzülerek gözlüyorum. 20 senelik başkanlığımda böyle şeyler yoktu ama maalesef şu anda var gibi görünüyor. İYİ Parti'nin Edirne'de yanlış yapacağını sanmıyorum. Şu anda Trakya'da Tekirdağ, Kırklareli ve Çanakkale CHP'ye verildi diye biliyorum. Bir tek İYİ Parti'nin aday çıkarması muhtemel olan yer Edirne kaldı diye biliyorum. Yanılıyor olabilirim de. Belki prensipte '˜evet' denmiş ama daha kesinleşmemiş diye biliyorum. Sonuçta umutla İYİ Parti'yi bekliyorum. İnşallah İYİ Parti adaylık onurunu bana verirse çok net yüzde 50 oyla seçilirim. Halktan aldığım izlenim, bana bunu söyletme şansını veriyor. İYİ Parti'nin Edirne'de köklerini salarız. İnşallah hem İYİ Parti için hem de Edirne için hayırlı olur' ifadelerine yer verdi.

'˜Adrianopolis'e tepki gösterdi

Edirne Belediyesi tarafından hazırlanan yılbaşı afişlerinde Edirne'nin isminin '˜Adrianopolis' olarak kullanılmasına tepki gösteren Sedefçi; 'Son zamanlarda yılbaşında Yunanca afiş olayı çıktı. Bir belediye başkanı kalkıp da tam tersine, '˜Ben Edirne Belediye Başkanıyım' diye onur ve şeref duyacağına, Yunanca afiş bastırıp '˜Adrianopolis Belediye Başkanıyım' demesinin anlamını çözemiyorum. Ben Bulgaristan'da Filibe'de Bulgar heyetlerle görüştüğümde, onlara Filibe değil '˜Plovdiv' demiştim. Onlar bana Edirne yerine '˜Odrin' deyince '˜Durun, burasının ismi Edirne, Odrin değil. Ben senin şehrine Plovdiv diyorsam, sen de buraya Edirne diye hitap edeceksin' demiştim. Milliyetçilik budur, sen bu duyguları ortaya koyamazsan, teslimiyet içerisinde olursun. Adam utanmadan Bizans artığı olan, halen Yunanların kafasında Edirne'ye '˜Adrianopolis' denilen bir anlayışa teslim oluyorsun.Gerçekten yazık, Edirne bunu haketmiyor' dedi.

Benli'nin iddialarına dikkat çekti

Bulgaristan'da yaşayan Şükrü Benli'nin sosyal medyadaki iddialarına da dikkat çeken Sedefçi; 'Yurtdışında basın mensubu Şükrü Benli kardeşimiz var. Adama işkence, baskı yapılmış, elektrik verilmiş gibi iddialar var. Ben 20 sene belediye başkanlığı yaptım, kimse benim hakkımda böyle somut iddialarda bulunmadı. Şükrü Benli'den de darbe akşamı olduğu söylenen bir kaset istemişler. Kasette de darbe yanlısı söylemler olduğu iddia ediliyor. Edirne şu anda böyle bir hale düştü. Edirne'ye yazık ediliyor.En son yaptığı dinozor parkı, halkın bütün gün ağzında. '˜6 milyon TL para nereye gitti?' diye soruluyor. '˜Bu parkın Türkiye'ye girişi 130 bin TL imiş ama belediye 6 milyon TL'ye almış' deniliyor. Aradaki 5 milyon 870 bin TL nereye gitti? Ben de bana sormamalarını, Recep Gürkan'a sormalarını söyledim. Ayrıca belediyeye yapılan bir operasyon var. Su tahsilatında silmeler gibi şeyler var. Şimdi de '˜ben şikâyette bulundum' diyor. Yalan söylüyor, adamın hayatı yalan. Eski bir tanığın ifadesiyle yapılan bir operasyondur. Böyle anlayışı olan bir adam, şu anda Edirne ile dans ediyor' sözlerine yer verdi.

'Memnun olduğu söyleyen yüzde 15 çıkmaz'

CHP'nin Edirne'den iki belediye başkan aday adayı olduğunu söyleyen Sedefçi; 'Birisi Şükrü Ciravoğlu diğeri Recep Gürkan'dı. Partiler halka anket yaparlar;'˜Bu adam sana 5 yıl hizmet etti, memnun musun?' diye sorarlar. İddia ediyorum bu adama Edirne'de '˜memnunum' diyen yüzde 15 insan geçmez. Çünkü başarısız, Edirne halkına zarar vermiş bir insanla baş başayız. Ankette Şükrü Ciravoğlu'nunüste çıkması lazım. Kendisi dünya güzeli bir adam. Şimdi bu adamı bırakıyorsun, halkın tasvip etmediği bir adayı halka dayatıyorsun. Böyle bir şey yok. Bunu hangi güçle, hangi ilişkilerle aday yaptığın belli değil. Edirne buna isyan etmezse, bunu kabul ederse; Edirne'mizin vay haline. Bizler geldik, gidiyoruz. Hepimizin evlatlarının, torunlarının çok sağlıklı bir kentte, güzel bir kentte yaşama hakkı var' dedi.

'Halkı mağdur ettin'

Sedefçi, belediye başkanlığı döneminde Edirne'nin altyapısının 3'te 2'sini yaptığını söyleyerek; 'Edirne'ye suyu Süloğlu Barajı'ndan ben getirdim. Hamdi Sedefçi yalnızca çiçek ekmedi. Saraçlar Caddesi'ni trafiğe kapattım, göleti, otogarı, pazar yerlerini yaptım. '˜Her şeyi biz yaptık' dediler. Bu adam 5 yıldan beri ne yaptı? Edirne'ye bir yağmur yağdı. Eğer sen bir sisteme bakmazsan, sistem çalışmaz. Edirne'nin şu anda Kutlutaş Bölgesi'nde bir sıkıntı var. Onun projesini ben yapmıştım, ihale aşamasına gelmişti. Bu beyefendi ihale yapmadan 5 sene bekledi. Altyapı anketi yaptırarak halka sordu. İnsanlarla dalga geçti. Hiçbir şey yapmadan 5 yıl geçirdi. Yağmur sisteminde ara borular vardır. Ana suyu taşıyan da ızgaralar ve küçük borular vardır. Sen ızgarayı ve boruları temizlemezsen, bakımını yapmazsan, 5 yıl onlara el sürmezsen bunlar çalışmaz. Çalışmayınca gelen tüm yağmur suyu, etrafa yayılarak halka zarar verir. Sen sisteme bakmadın, bağken dağ yaptın, sonuç olarak oradaki halkı mağdur ettin' ifadelerine yer verdi.

'Edirne'yi müteahhit yönetiyor'

Edirne'yi 5 yıldan bu yana bir müteahhidin yönettiğini iddia eden Sedefçi; 'Bunu Edirne'deki herkes biliyor. Edirne'nin yönetimini,sen bir müteahhide bırakmışsan, her birimin müdürü kendi başına iş yapabiliyorsa, sen işin dalgasındaysan Edirne'nin bu hale gelmesi gayet doğaldır. Edirneliler; AK Parti, CHP, İYİ Parti, DSP, Demokrat Parti bunlar önemli değildir. Önemli olan sizlersiniz. Siz halksınız; sizin mutluluğunuz, yarınlarınız önemlidir. Lütfen kendi mutluluğunuzu ve yarınlarınızı, '˜Partim kazansın' diyerek bir kenara bırakmayın. Kazanan siz olmak zorundasınız. Lütfen bu seçimlerde, '˜Partim kazansın' diye değil, '˜ben kazanayım' diye oy verin. Bunu yaparsak Edirne'yi yarınlara daha güzel taşıma şansına sahip oluruz' dedi.

'19 Şubat'a kadar bir süremiz var'

İYİ Parti ve CHP arasındaki ittifak belirsizliği sonrası vatandaşlardan telefonlar aldığını açıklayan Sedefçi;'Telefonlarda da bir partiden aday olmamı isteyenler var. Hatta şu anda vatandaşlar gruplaşmış durumdalar. Ben hayatımda yalan söylemedim. '˜Başkanım biz maddi, manevi yanındayız bağımsız aday ol' diyenler çok fazla var. '˜Seni destekleyeceğiz, senin için çalışacağız' diyen çok insan var. Edirne halkına '˜Recep Başkan mı, Hamdi Başkan mı?' diye bir soracağız, diyorlar. '˜Halk tercihini yapsın' diyorlar. Ben de '˜sakin olun arkadaşlar' diyorum. Ben İYİ Parti'ye, Sayın Genel Başkan'a, İl Başkanına ve Milletvekiline güveniyorum. '˜İnşallah Edirne'de bir yanlış yapmadan aday çıkarma imkânını sunacaklardır. Edirne'yi Recep'e, Koray Bey'e mahkûm etmeyeceklerdir' diyerek insanları sürekli sakinleştiriyorum. Yoğun bir şekilde, '˜Bağımsız aday ol, biz kahve kahve, mahalle mahalle gezeceğiz, senin için Edirne'den oy isteyeceğiz, CHP'ye Belediye Meclisi'nde ve İl Genel Meclisi'nde oy verin, Belediye Başkanlığında Hamdi Başkan tercihini yapın' diyeceklerini söylüyorlar. 19 Şubat'a kadar bir süremiz var. Kimseyle kavga ederek bir yere varmak istemiyorum' sözlerine yer verdi.

'CHP öz evlatlarını yiyerek mi büyüyecek?'

1983 yılında politikaya başladığını belirten Sedefçi; 'SODEP'te başladım, ardından SHP oldu. 1989'da SHP'den Edirne Belediye Başkanlığına seçilme onurunaeriştim. 1992'de Rahmetli Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Onun (SHP'de kal) demesine rağmen ben gönül verdiğim CHP'ye kaydoldum. O zamanlar CHP'nin oyu yüzde 4 civarındaydı. Ben CHP sevdasıyla, CHP aşkıyla Edirne Belediye Başkanlığı'nı riske atarak yüzde 4 oyu olan bir partiden Belediye Başkan Adayı olmuşum 1994'te ve seçimi kazanmışım. 1999'da Apo yakalanmış, DSP rüzgârı olmuş ve seçimi kaybetmişim. 2004'te yine CHP'den Belediye Başkan Adayı olmuşum ve kazanmışım. 2009'da Türkiye'de birinci olmuşuz. Yüzde 58 oyla CHP'nin aldığı en büyük oyu almışım. 2014'te benim vekil yaptığım bir adam tercih edilerek, beni diskalifiye etmişler. Dağdan gelip bağdakini kovmuşlar. Resmen beni CHP'nin dışına itmişler. Edirneliler ölçsün, biçsin. Genel Başkan ve yöneticilerin buna hakkı yoktu. Benim CHP'ye saygım sonsuz. Ben CHP'li doğmadım ama ben CHP'li öleceğim. Bunu tüm Edirne ve Türkiye böyle bilsin. Beni kimse Mustafa Kemal'in kurduğu, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşı olan bir partiden koparamaz. Ben sonuna kadar CHP'liyim. Tek dileğim var, Edirne doğruyu yapsın. CHP'ye saygım sonsuz, yöneticilerini eleştiriyorum. Yanlış yapıyorlar. CHP öz evlatlarını yiyerek mi büyüyecek? Ben CHP'nin öz evladıyım. Beni yemeye çalıştılar ve yediler. Ama ben ölmedim, ölmeyeceğim de. Sonuna kadar CHP'li olarak kalmaya devam edeceğim' dedi.