Saros'a 10'da 10'luk rapor
Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu avukatı Bülent Kaçar, Saros Körfezi'nde yapımı planlanan FSRU likit doğalgaz taşıma ve yükleme limanı hakkında açılan yürütmeyi durdurma ve iptal istemli dava kapsamında 10 bilim insanının bölgede gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda oluşturduğu bilirkişi raporunu açıkladı. 113 sayfalık raporu açıklayan Kaçar, 10 bilim insanının da oy birliğiyle ÇED raporu olumlu kararına olumsuz yönde görüş bildirdiğini açıkladı. Kaçar '10 ayrı bilim disiplinine aykırı bu projenin önümüzdeki günlerde Edirne İdare Mahkemesi'nce bu rapor ve dosya kapsamında yürütmesinin durdurulacağına inanıyoruz' dedi.
Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Gökçetepe ve Sazlıdere köyleri ile Saros Körfezi'nde yapımı planlanan FSRU likit doğalgaz taşıma ve yükleme limanı hakkında Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu tarafından Edirne İdare Mahkemesi'nde açılan yürütmeyi durdurma ve iptal istemli dava kapsamında 10 bilim insanının bölgede gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda oluşturduğu bilirkişi raporu açıklandı.
Bilirkişi
raporu ile ilgili Sazlıdere köyünde düzenlenen basın açıklamasında Saros
Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu üyeleri ile komisyon avukatı Bülent Kaçar, köy
sakinleri, sivil toplum örgütleri temsilcileri başta olmak üzere yüzlerce kişi
katıldı. Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu adına konuşma yapan Mürşide
Ertürk Çoban, komisyonun FSRU likit doğalgaz taşıma ve yükleme limanına karşı
gerçekleştirdiği çalışmaları aktarırken; bilirkişi raporunu ise avukat Bülent
Kaçar açıkladı.
Kaçar, yaptığı açıklamada komisyon
tarafından Edirne İdare Mahkemesi'ne açılan FSRU likit doğalgaz taşıma ve
yükleme limanı projesi için yürütmeyi durdurma ve iptal istemli davaya dikkat
çekerken; 'Davada 1 Kasım 2019 günü 10 kişilik bilirkişi heyetiyle birlikte
yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, 113 sayfalık bilirkişi raporu
tarafımıza tebliğ edilmiş bulunmaktadır. Bu ayrıntılı ve bilimsel olduğuna
inandığımız bilirkişi raporuyla haklılığımız, Saros Körfezi'nde yaşayan tüm
insanların binlerce itiraz ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na rağmen Saros
Körfezi'ni korumaya çalışan çabaları, sonunda bilimin de onayıyla bir cevap
bulmuş durumdadır' ifadelerine yer verdi.
'Devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz'
Bilirkişi
raporunda birçok açıdan hukuksuzluk, bilim dışılık ve çeşitli hataların yanı
sıra görevi kötüye kullanmanın da tespit edildiğini söyleyen Kaçar; 'Birinci
derece deprem bölgesi üzerinde böyle bir projede ısrar etmek, adı çevre olan
Çevre ve Bakanlığı'na yakışmadığı gibi, devlet ciddiyetiyle de
bağdaşmamaktadır. Ancak baştan beri belirttiğimiz gibi her iki halkın katılımı
toplantısı, ÇED yönetmeliğine aykırı yapıldığını defalarca belirtmiş ve ÇED
sürecinin sonlandırılması gerektiğini ifade etmiştik. Bilirkişi raporunda,
halkın katılımı toplantısının halk katılmadan gerçekleştiği bilirkişi heyetince
tespit edilmiştir. Keşan Belediyesi'nin bu projeye itiraz ettiği yazılı olarak
tespit edildiği halde bu olumsuz görüşün dikkate alınmadan sürecin devam
ettirilmesi de bilirkişi raporunda uygunsuzluk olarak değerlendirilmiştir'
dedi.
Bilirkişi raporunu açıkladı
Bilirkişi
raporunda 10 bilim insanı tarafından tespit edilenleri açıklayan Kaçar; 'Projenin
yakın çevresinde birçok duyarlı yörenin bulunduğu, bu alanların projeden dolayı
olumsuz yönde etkileneceği ve sonuçlarının telafisinin bölge açısından mümkün
olmadığı, ÇED raporunda yeterli bilimsel verilerin bulunmadığı, alınacak
önlemlerin bilimsel ve teknik açıdan ÇED raporunda yeterli şekilde
belirtilmediği, davaya konu projenin yer seçiminin hatalı yapıldığı, Saros
Körfezi Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi sınırlarını kapsayan alanda
doğal sit alanında tescil çalışmalarının henüz tamamlanmamış olması, alt
ölçekli planlar revize edilmeden uygulama yapılamayacağı, Saros Körfezi'nde
kıyı alanları yönetim planlarının hazırlanmadan bu sürecin tamamlanamayacağı,
projenin şehircilik ilkelerine üst ölçekli çevre düzeni planlarına ve imar
kanununa aykırı olduğu, raporda fauna türlerinin olmamasının önemli bir
eksiklik olduğu, sahanın Sazlıdere büyük yangınının içerisinde kalmakta olduğu,
alanın gençleştirmeye ayrılan yerlerden olduğu, bu nedenle de anayasal güvence
altında olduğu, raporda orman alanlarından geçecek hat için ve yaban
hayvanlarının nizamiyeyle kontrol edilebileceği ifadelerinin ölçülebilir ve net
olmaması nedeniyle bilimsellikten uzak olduğu, faaliyet alanına ulaşım ve
nakliye için orman yolları açısından ÇED raporunda kaç ağaç kesileceğinin
bulunmadığı, orman yangılarının en önemli çevresel tehdit oluşturmasına rağmen
proje alanında yangın söndürme altyapılarının ne olduğu ve müdahalenin ne
şekilde yapılacağına dair raporda bir değerlendirmeye rastlanılmadığı, ürünün fiziksel
ve kimyasal özelliklerinden kaynaklı tehlikelerin belirtilmediği, risklerin
yönetimine ilişkin detaylı bir çalışma yapılmadığı, FSRU gemisi ve doğalgaz
tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama risklerinin ÇED raporunda
yeterince değerlendirilmediği, FSRU gemisinin ve doğalgaz gemilerinin kendi
yakıtlarının saçılmasından kaynaklı risklerin değerlendirilmediği, yangın
müdahale sistemleri ve donanımına yönelik yeterli bilgi bulunmadığı, FSRU
gemisinin konumu ile ilgili ÇED raporunda tutarsızlık olduğu, acil durum eylem
planlarına büyük endüstriyel kazaların oluşması halinde yer verilmediği, iskele
müştemilatları, kara üniteleri ve boru hattından kaynaklı riskler ile
ekipmanlardan kaynaklı risklerin yeterince değerlendirilmediği, proje alanı ve
çevresinde çeşitli gözlem ve literatür bilgilerine göre 222 kuş yaşadığı halde
ÇED raporunda kuş türünün 10 türle sınırlı yani eksik verildiği, ÇED raporunda
kuş türleri için herhangi bir koruma ve önlem planı verilmemesi bilirkişi
heyetince sonuç ve kanaatlerine ulaşılmıştır' sözlerine yer verdi.
'Yürütmesinin durdurulacağına inanıyoruz'
Kaçar, 10
kişilik uzman bilirkişi heyetinin, raporda çevre mühendisliği, orman
mühendisliği, ziraat mühendisliği, jeoloji mühendisliği, petrol ve doğalgaz
mühendisliği, inşaat mühendisliği, şehir plancılığı, biyolog ve bitki
bilimciliği, biyolog ve kuş bilimciliği, biyolog ve su ürünleri bilimciliği
açısından ÇED olumlu kararının yerinde olmadığı sonucuna vardığını söylerken; 'Dolayısıyla
10 kişilik oy biriğiyle 10 ayrı bilim disiplinine aykırı bu projenin önümüzdeki
günlerde Edirne İdare Mahkemesi'nce bu rapor ve dosya kapsamında yürütmesinin
durdurulacağına inanıyoruz. Bölge halkı olarak bu kararı büyük bir sabırsızlıkla
ve acilen bekliyoruz' dedi.
'Suç duyurusunu değerlendireceğiz'
Raporda
10 ayrı disiplinden ÇED olumlu kararının hukuksuz, bilim dışı, yanlış ve eksik
verilerle dolu olduğunun ve gerçeğe aykırı düzenlediğinin açıkça gösterildiğini
belirten Kaçar; 'Biz de Saros gönüllüleri olarak yapacağımız değerlendirme
sonucu ÇED raporunu eksik, yanlış, gerçek dışı ve bilime aykırı hazırlayan
meslek dallarında görev yapanlar için görevini kötüye kullanma açısından suç
duyurusunda bulunmayı değerlendireceğiz. Çünkü hiç kimse Saros ve Trakya
halkına rağmen buraları planlamaya, buralara kendi uygun gördüğü yatırımları
yapmaya karar veremez. Halka rağmen ısrarla yapılmak istenen bu projeye karşı
hukuki, adli, idari her tür süreci işleteceğiz. Bundan sonraki süreçte
mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesini bekliyoruz' ifadelerine yer verdi.
Kaçar'ın konuşmasının ardından tüm katılımcılar alkışlar eşliğinde '˜Saros
halkındır, halkın kalacak' sloganı attılar. Açıklamada ayrıca katılımcıların
açtığı 'Saros Körfezi'nde tankerler değil balıklar yüzmelidir', 'Saros'uma
Dokunma' ve 'Sazlıdere Gazlıdere olmasın' yazılı pankartlar da dikkat çekti.
Bakmadan Geçme





