Salgının göbeğinden mektup var-3

İtalya'da yaşayan yazarımız ve iş insanı Cüneyt Özdemir, korona salgınının kasıp kavurduğu İtalya'daki gelişmeleri GÜNDEM için araştırıp yazmaya devam ediyor. Yazı dizisinin bu bölümünde Özdemir, İtalya'nın üyesi olduğu Avrupa Birliği'nden yeterli desteği görüp görmediğini irdeliyor.

Salgının göbeğinden mektup var-3
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İtalya yalnız mı bırakıldı?

Avrupa Birliği ülkeleri arasında Almanya ve Fransa'dan sonra güçlü ülkelerin başında İtalya yer alıyor. İtalya dünyaca ünlü markaları ile ülke ekonomisine iyi bir girdi sağlıyor. Almanya, Çin ve Rusya ile olan ticareti küçümsenmeyecek derecede kuvvetli. İtalya coğrafi konumu itibarıyla tarıma çok elverişli topraklara sahip. Dünyada en çok şarap üreten ülkelerden birisi ve dünyaca ünlü yerel üzümlerinden yapılmış şarapları ile içecek sektöründe büyük bir paya sahip. Bunun yanı sıra yöresel peynirleri, makarnası, otomobilleri ve modanın gidişatına yön veren işletmeleri ile ön plana çıkıyor.

Korona virüsünün dehşet verici noktalara ulaşması ile ekonomi kilitlendi. Eczane ve marketler harici her yer kapalı. İşlerini evden yürütebilen firmalar çalışmaya devam ediyor fakat evde kumaş üretilmez, otomobilin kaportasını evde düzeltemezsiniz. Hotel ya da restoranınız kapalı ise hiçbir şey yapamazsınız. Çaresizce devletin yardım eli uzatmasını bekliyor herkes. Avrupa ülkeleri İtalya'nın içinde bulunduğu bu vahim duruma ekonomik açıdan destek vermedi.

Dün gece 'Fratelli d'Italia' genel başkanı Giorgia Meloni'yi sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında dinledim. Meloni 43 yaşında genç bir politikacı, Berlusconi döneminde çok genç olmasına rağmen bakanlık yaptı. Partisi sağ bir parti ve Avrupa Birliği ile pek araları yok. Bu ne demek oluyor? Hemen detayları verelim; düz mantık yaparsak Avrupa Birliği'ne karşı olan bir oluşumun onun faydalı yanlarını bize anlatmayacağını hiç şüphesiz biliriz. Topluluğun yaptığı hataları ya da eksik işleri kendi kitlesine açıkça haber verir, gösterir. Durum her ne kadar siyaset yapılacak bir durum olmasa da siyasetçilerin evlerinde boş durmaları beklenemez. Bu zorlu süreçten kendi paylarına elbette bir şeyler çıkarma çabaları olacaktır. Meloni'nin konuşmalarından anladığım kadarıyla ekonomik açıdan 'her koyun kendi bacağından asılır' sözü ortaya çıkıyor. Bu duruma yorumu; yabancı şirketlerin virüs krizi bittikten sonra tabiri caizse İtalyan firmalarına çökeceği ki, halkın arasında da bu konuşuluyor. Sosyalistler, demokratlar, cumhuriyetçilerde dahil bu kanıdalar. Meloni sağcı bir lider, onu takip etme sebebim bu tarz bilgilerde güvenilir oluşu. Evlerine kapanmış İtalyanlar ve İtalya'da yaşayan yabancılar (bende dahil) merakla ne olacağını bekliyoruz. Meloni'nin teorisini düşünmek bile istemiyorum ama gerçeklik payı var.

Ülkemiz Türkiye içinde aynı durum geçerli aslında; ekonomik kilitlenmeden sonra birçok işletmemiz maalesef batacak ya da şimdiden battı. Neyse ki avunacağımız güzel bir şey var. Biz en azından herhangi bir birliğe üye değiliz (Avrupa Birliği tarzında.) Bu sebeple bize yüz çevirseler de umurumuzda olmaz çünkü zaten kendi aralarında bile anlaşamazlarken bize ne gibi bir faydaları olur. Bizim zaten böyle bir beklentimiz yok, kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz çok şükür. Avro'nun yaz aylarında 10 lirayı bulacağı söylentileri devam etsin dursun. Biz millet olarak gereken sağlık tedbirlerini alalım. Bu 1. Dünya Sağlık Savaşı'nı Gelibolu'daki gibi başımızdan savalım sonra gereken ne ise yaparız ama seçim ama referandum.

Yazının başından beri paradan konuşuyorsun güzel kardeşim diyebilirsiniz, haklısınız. Sağlık ile ilgili yardımlaşmadan da bahsedelim. Birlik tarafından gözle görülür bir yardım gelmedi bence. Çin'den günler önce uzmanlar ve tıbbi cihazlar geldi. Ülkemiz Türkiye'den ve Rusya'dan yardım ekipleri geldiği haberlerini okuduk ve dinledik. Amerika Birleşik Devletleri 11 Mart tarihinde köşemde de yazdığım 'Europe Defender 20' NATO tatbikatı için 20 bin asker yolladı. Gelen askerlerin korona virüsü için yapacak bir şeyleri yok. O kısım hala tam olarak anlaşılamadı. 23 Mart tarihi saat 18.00'de İtalya Sağlık Bakanlığı yine 600 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Eski günlere kıyasla sayıda düşüş var fakat yine de korkunç bir rakam. Savaş var, sessiz bir savaş sanki. Sessiz ve sinsi. Ve birileri uzaktan izliyor olan biteni. (Yarın: Salgın İtalya'nın geleceğini nasıl etkiler?)

Bakmadan Geçme