Sadi Hoca'dan rezerv açıklaması: 128 milyar doları buldu
Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, gazeteci Mine Uzun'un gerçekleştirdiği programda Türkiye siyasetinde yaklaşık 1 aydır tartışma konusu olan Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarlık rezervi hakkında açıklama yaptı. Uzunoğlu, rezervin 44,1 milyar dolarının yurt dışına gittiğini, 80 milyar dolarının ise bireyler ve şirketlere geçtiğini söylerken 'Merkez Bankası'nın uhdesinden başka bir kesime geçmiş oldu' dedi.
Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Türkiye siyasetinde yaklaşık 1 aydır tartışma konusu olan Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarlık rezervi hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Uzunoğlu, gazeteci Mine Uzun'un video paylaşım platformu '˜Youtube' üzerinden gerçekleştirdiği programa katılarak, '˜128 milyar dolar nerede?' sorusunu cevaplandırdı. Prof. Dr. Uzunoğlu, 2017-2020 yılları arasında Türkiye ekonomisinde yaşananlara dikkat çektiği açıklamalarında, Merkez Bankası rezervinin bir bölümünün cari açık nedeniyle yurt dışına, bir bölümünün ise bireyler ve şirketlere geçtiğini açıkladı.
'44,1 MİLYAR DOLAR DIŞARI GİTTİ'
2017 ile
2020 yılları arasında Türkiye'de yaşanan ekonomi hareketlerini hatırlatan
Uzunoğlu; 'Bir ülkenin normal koşullarda dövize ihtiyacı, ithalatı, dış
borçları veya döviz çıkışlarını karşılamak içindir. 2017 ile 2020 arasında cari
açıkları topluyorum. Cari denge, 2017'den 2020 sonuna kadar 92,4 milyar dolar
açık vermiş. Yani 92,4 milyar dolar diğer ülkelerle yaptığımız mal, hizmet
ticaretinde zarar etmişiz. 2020 yılında turizm de çok yeterli değildi. Bu arada
ne kadar döviz girişi olmuş? Dış borç, portföy yatırımı ve doğrudan sermaye
yatırımıyla gelen para 51,9 milyar dolar olmuş. Açığımız 92,4 milyar dolar,
gelen döviz 51,9 milyar dolardır. Açığımız 40,5 milyar dolardır. Bir de ne
olduğu belli olmayan giriş çıkışlar, net hata ve noksan hesabı var. Onu da
netleştirdim ve 2017'den 2020 sonuna kadar 3,6 milyar dolar çıkış olmuş. Hem
cari açığı kapatamamışız, 40,5 milyar dolar açık vermişiz; bir de net hata ve
noksan hesabından kaybetmişiz. Toplamda 44,1 milyar dolar bizim uluslararası
rezervlerden karşılamamız lazım. 44,1 milyar dolar buradan gitti' ifadelerini
kullandı.
'2017'DE BÜYÜK KREDİ PATLAMASI VAR'
Uzunoğlu,
2017-2020 yılları arasında Türkiye ekonomisinde türbülansların yaşandığını
belirtirken; '2017'de büyük bir kredi patlaması var. Ardından 2018'de Rahip
Brunson krizi var. Birçok türbülans yaşıyoruz ve yüksek kredi patlaması, bir
taraftan cari açığı arttırıyor. Bir taraftan da kurlar yukarı doğru geliyor.
Çünkü yeteri kadar dövizimiz yok, döviz girişi sağlayamıyoruz. Merkez Bankası
rezervleri yetmiyor. Doğal olarak vatandaşların kafasında soru işaretleri
oluyor. Dolar, 2017'de yılsonu itibariyle 3,77 TL. Şu anda ise 8 TL'nin üzerinde. Tabi şirketler
tedirgin, zamanında dışarıdan döviz borçlanmışlar. TL varlığı olan firmalar
bile nedense gidip döviz borçlanmışlar ve riskten korunmamışlar. Bunların
pozisyonları açık ve korkmaya başlıyorlar. Devlet de bunların durumunu görüyor.
Zaman zaman şirketlerin döviz borçlarını 3,52 TL'den TL'ye çevirebilecekleri
açıklandı. Hatta kamu bankaları birçok şirkete kapısını açtı ve bunlar
borçlarını TL'ye çevirdiler. Dolayısıyla döviz borçlarından kurtuldular. Fakat
bu durumu, ülkenin kurtulması anlamına gelmiyor. Borcu, kamu bankalarına ya da
bankacılık sektörüne aktarmış oluyorsunuz' dedi.
'80 MİLAR DOLAR DÖVİZ ALINMIŞ'
2017'de
döviz tevdiat hesaplarının 165 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen
Uzunoğlu; 'Şu anda Nisan ayında aşağı yukarı 245 milyar dolar civarında bir
rakam var. 165 ile 245 milyar doların arasındaki farkı aldığınız zaman 80
milyar dolar yapıyor. Yani şirketler ve bireylerin döviz tevdiat hesapları da
80 milyar dolar artmış. Bunlar dövizleri bankada tuttukları için bankalar da bu
dövizlerin belli bir bölümünü Merkez Bankası'na zorunlu karşılık olarak
yatırıyor. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın rezerv erimesi sınırlı oluyor.
Vatandaş 80 milyar dolar döviz almış, 44 milyar dolar da dışarıya çıkmış;
toplayınca da 124 milyar dolar gibi bir rakamı bulursun. Tarihlerle oynarsak
biraz farklı rakamlar çıkar ama bu işin özü değişmez' sözlerine yer verdi.
'MB'DEN BAŞKA BİR KESİME GEÇTİ'
Uzunoğlu,
Türkiye'deki güvensizliğin sonucu Merkez Bankası'nın sahip olduğu altın ve
dövizlerin bireylere ve şirketlere geçtiğini belirtirken; 'Bir bölümü de cari
açık nedeniyle yurt dışına gitmiş durumdadır. Dolayısıyla döviz bu şekilde
erimiş oldu. Daha doğrusu Merkez Bankası'nın uhdesinden başka bir kesime geçmiş
oldu. Merkez Bankası'nın dövizleri, altınları artık emanettir. Buna yol açan
temel birçok faktör var. Ama bunlardan en önemlisi; vatandaş TL bulamazsa ya da
TL'ye erişim çok maliyetli olsaydı, o zaman döviz almazdı. Kur daha yukarı
gelebilirdi ama daha sonra TL'nin maliyetini yükseltirdiniz ve tekrar aşağıya
doğru gelirdi. Ama bu işin tetikleyeninin kredi patlamaları olduğunun altını
çizmemiz lazım. 2017 ve 2020'de iki tane kredi patlaması var' dedi.
'GÜVEN TESİS ETMEMİZ LAZIM'
Türkiye'de
2017 ve 2020'de yaşanan iki ayrı kredi patlamasının olumsuzluklarını açıklayan
Uzunoğlu; 'Bu hatayı yapmamış, TL'yi piyasada bu kadar bollaştırmış olmasaydık;
vatandaşın dövize bu kadar talebi olmazdı. İnsanlar kredi ucuz diye alıp, altın
ve döviz alan birçok insan oldu. Maalesef Merkez Bankası'nın rezervleri emanet
hale gelmiş. Bu durum iyi bir şey değil. Tabi bir bölümü de hazinenindir.
Olumlu taraf burasıdır. Keşke piyasa ile bazen inatlaşmasaydık. Madem
inatlaşacağız, kredi patlaması yapmasaydık. Bu kadar büyük bir kredi
patlamasıyla piyasaya girmeseydik, bu kadar büyük bir döviz kaybı mümkün değil
olmazdı. Tek başına bu da değil. Bizim birçok konuda güven tesis etmemiz lazım'
diye konuştu.
Bakmadan Geçme





